1.
faşizm
faşizm sadece bir yönetim biçimi değil, insanları tek tipleştiren, özgürlüğü boğan, bireyi hiçe sayan bir ideoloji. ve bunu en iyi hayata geçirenlerden biri benito mussolini’ydi.
mussolini’nin hikayesi, faşizmin nasıl güç kazandığını anlamamı sağladı. gençliğinde sosyalistti ama sonra fikirlerini değiştirdi. birinci dünya savaşı’nın ardından italya’da kaos hâkimdi ve o da bu kaosu fırsata çevirdi. 1922’de kara gömleklileri roma’ya yürüttü, halkın korkularını ve milliyetçi duygularını kullanarak iktidara geldi. işin ilginç yanı, bunu bir darbeyle bile yapmadı. insanlar onun güçlü bir lider olduğuna inandı ve ona teslim oldular. o andan itibaren, faşizm sadece bir fikir değil, bir yaşam biçimi oldu.
mussolini’nin kurduğu sistemde birey hiçbir şeydi, devlet her şeydi. basın susturuldu, okullarda faşist ideoloji öğretildi, farklı düşünenler yok edildi. o, italyan halkına büyük bir imparatorluk nostaljisi sundu, roma’nın eski ihtişamına döneceklerini vaat etti. ama gerçekte olan, özgürlüklerin birer birer yok edilmesi ve muhalefetin tamamen susturulmasıydı.
faşist rejimler her zaman bir düşman yaratır. mussolini de bunu yaptı. halkı birleştirmek için korku yaydı, ötekileştirme politikaları izledi. ama bu yöntemler, uzun vadede halkı susturmanın ve sindirmenin ötesine geçemedi. faşizm, insanlara bir süreliğine güçlü olduklarını hissettirebilir ama bir noktadan sonra baskı dayanılmaz hâle gelir.
mussolini’nin en büyük hatası, hitler’le ittifak kurarak ikinci dünya savaşı’na girmesiydi. o güne kadar propagandayla ayakta tuttuğu rejimi, savaş meydanlarında gerçek yüzünü gösterdi. italya zayıflamaya başladı, halk desteğini kaybetti. 1943’te iktidardan düştü, sonra almanlar tarafından kurtarıldı ama eski gücüne kavuşamadı. 1945’te kaçmaya çalışırken italyan direnişçiler tarafından yakalandı ve öldürüldü. bir zamanlar ülkeyi demir yumrukla yöneten adam, sonunda sokakta sürüklenen bir cesede dönüştü.
mussolini’nin sonu, faşizmin kaderini gösteriyor. ne kadar güçlü görünse de temeli korkuya ve baskıya dayalı bir sistem eninde sonunda çöker. gücünü halkın korkularından alan bir rejim, sonunda o korkuların içinde kaybolur. mussolini’yi anlamak, faşizmin ne olduğunu anlamak demek. ve ben artık biliyorum ki, böyle bir sistemde gerçek güç değil, sadece geçici bir baskı var.
ekleme: #3467116 mussolini faşizmi pratikte olan faşizmin teorikteki karşılığıydı. kartacalılar da faşistti mesela fakat o zamanlar faşizm tanımı yoktu diye onlara faşist demeyecek miyiz?
mussolini’nin hikayesi, faşizmin nasıl güç kazandığını anlamamı sağladı. gençliğinde sosyalistti ama sonra fikirlerini değiştirdi. birinci dünya savaşı’nın ardından italya’da kaos hâkimdi ve o da bu kaosu fırsata çevirdi. 1922’de kara gömleklileri roma’ya yürüttü, halkın korkularını ve milliyetçi duygularını kullanarak iktidara geldi. işin ilginç yanı, bunu bir darbeyle bile yapmadı. insanlar onun güçlü bir lider olduğuna inandı ve ona teslim oldular. o andan itibaren, faşizm sadece bir fikir değil, bir yaşam biçimi oldu.
mussolini’nin kurduğu sistemde birey hiçbir şeydi, devlet her şeydi. basın susturuldu, okullarda faşist ideoloji öğretildi, farklı düşünenler yok edildi. o, italyan halkına büyük bir imparatorluk nostaljisi sundu, roma’nın eski ihtişamına döneceklerini vaat etti. ama gerçekte olan, özgürlüklerin birer birer yok edilmesi ve muhalefetin tamamen susturulmasıydı.
faşist rejimler her zaman bir düşman yaratır. mussolini de bunu yaptı. halkı birleştirmek için korku yaydı, ötekileştirme politikaları izledi. ama bu yöntemler, uzun vadede halkı susturmanın ve sindirmenin ötesine geçemedi. faşizm, insanlara bir süreliğine güçlü olduklarını hissettirebilir ama bir noktadan sonra baskı dayanılmaz hâle gelir.
mussolini’nin en büyük hatası, hitler’le ittifak kurarak ikinci dünya savaşı’na girmesiydi. o güne kadar propagandayla ayakta tuttuğu rejimi, savaş meydanlarında gerçek yüzünü gösterdi. italya zayıflamaya başladı, halk desteğini kaybetti. 1943’te iktidardan düştü, sonra almanlar tarafından kurtarıldı ama eski gücüne kavuşamadı. 1945’te kaçmaya çalışırken italyan direnişçiler tarafından yakalandı ve öldürüldü. bir zamanlar ülkeyi demir yumrukla yöneten adam, sonunda sokakta sürüklenen bir cesede dönüştü.
mussolini’nin sonu, faşizmin kaderini gösteriyor. ne kadar güçlü görünse de temeli korkuya ve baskıya dayalı bir sistem eninde sonunda çöker. gücünü halkın korkularından alan bir rejim, sonunda o korkuların içinde kaybolur. mussolini’yi anlamak, faşizmin ne olduğunu anlamak demek. ve ben artık biliyorum ki, böyle bir sistemde gerçek güç değil, sadece geçici bir baskı var.
ekleme: #3467116 mussolini faşizmi pratikte olan faşizmin teorikteki karşılığıydı. kartacalılar da faşistti mesela fakat o zamanlar faşizm tanımı yoktu diye onlara faşist demeyecek miyiz?
devamını gör...