Tanımlarım, düşüncelerim ve yaptıklarım sadece beni ve karşımdakini ilgilendirir. Karşımdaki siz değilseniz, lütfen fikrinizi kendinize saklayınız.
Acil durumlar için : https://t.me/kralarthurhazretleri
ben x kulübe gitmek istiyorum dediğinde osimhen kahraman olur ama sen x kulübe gitmek istiyorum dediğinde yavşak olursun barış.
hayat şaşırtır hep zaten*
bırakın isteyen istediği gibi başlık açsın.
açsın ki biz kim mal kim değil görelim ve ona göre engeli basalım*
bu temizlik şansını verdiği için yoldaş ve seçeceği 2 yetkili arkadaşa teşekkürler rakısı ısmarlamak istiyorum.
2 yıla yakın, 250lik cüsseli cruiser kullanan biri olarak, sabahlara kadar otomobil erkeğiyim.
yağmur yağmış. bana ne?
kar yağmış. bana ne?
rüzgar varmış. bana ne?
çok sıcakmış. bana ne?
biri geldi bana vurdu, 8 hava yastığı var. bana ne?
yolda adaptif cruise controlü açar, arkama yaslanır hiç yorulmadan saatlerce gidebilirim.
uykum mu geldi, klimayı açar camı hafif aralar koltukları yatırır uyurum.
her an bana lazım olabilecek üst baş alet edebat ne bileyim bisiklet olta çadır şişme yatak vs aklına gelebilecek her şeyi hiç umurumda olmadan taşırım.
uzar gider liste.
araba konfordur.
motorun en büyük artısı aceleci bir insansan var.
e benim eve 5 dakika erken gideyim de atomu parçalayayım gibi bir derdim yok, zaten öyle aşırı trafikli bir şehir değil burası.
özgürlük hissi güzel tabi ama ülkede onu tanımıyorlar.
sıkıştıranlar mı dersin, zart diye önüne girip fren yapanlar sonra dönüş yapanlar mı dersin (arkamda kalıp 5 saniye sonra dönse ölür çünkü), manyağı mı dersin aptalı mı dersin?
trafikte motorlulara karşı saçma bir bakış açısı var evet ve bunun tek sorumlusu hiçbir şekilde kural tanımayan motorlular. durumun böyle komik de bir tarafı var*
mesela avrupa'daki motorlular salak oldukları için şeridinden gidiyorlar.
aptal oldukları için iki arabanın arasına girmiyorlar.
kurallar uyan geri zekalılar onlar.
bizimkiler çok zeki.
bölge bölge var olan sorun.
özellikle son 5 yılda bu tiplerde inanılmaz bir artış var.
kendimi bildim bileli gözlemleme ve analiz yeteneğim var oldu.
oturdum izledim bu tipleri denk geldiğimde.
yüksek çoğunluğu merdiven altı dövmecilerde yapıldığı çok belli, ucuz ve soluk abartı dövmelere sahip. siyah giyim seviyorlar. hep bir "abi" merakı var bu çocuklarda.
etraflarında rol model yaptıkları, sert abiler var.
hani şu daha sertine denk geldiğinde kuzu olan abiler, heh işte onlar.
şimdi bunların şöyle de bir durumu var ve ben bunu asla anlamlandıramıyorum.
yaş skalasındaki kızlar tarafından manasız bir ilgi görüyorlar.
geçen gün (taptaze anı geldi bak sıcak sıcak al) meşhur bir kahvecinin havanın leş sıcağı sebebiyle iç masalarından birinde oturuyorum. yan masamda 4 tane muhtemelen lise öğrencisi kız çocuğu var.
sürekli bir dışarıdaki masada biri hakkında konuşuyorlar, kulaklıklarımı falan deldi geçti dedikoduları. çaktırmadan gözlüğün arkasından baktım, işte meşhur dızzomuz. çocuğun tipten, bacakları 160 derece açıp oturmasından, leş gibi ter kokusundan ve en önemlisi de tipten minimum 6 yıl yatarı var.
ama kız çocukları hayran.
şaşırdım...
evet, serseri modu her zaman kadınlar açısından bir tık çekici gelmiştir fakat bu serserilik değil.
bu bildiğin suç işlemeye meyilliyim ihbarı.
yapmayın kızlar diye karışmadım elbette ama yani bir tutam beyni olan insan bundan uzak durur ya...
genele alıyorum şimdi :
özellikle buca - bornova - alsancak ve karşıyaka civarında sık karşılaşıyorum.
en büyük özellikleri vizyonsuz olmaları.
bunlarla karşılaşmamak adına yapılacak en güzel seçim, bölgeye gittiğinizde seçeceğiniz "kaliteli mekan" tercihi oluyor.
yani çok alakasız örnek olacak ama alsancak'tasınız diyelim ve pizza yemek istediniz.
terra pizza/dominos falan da yapabilirsiniz, aynı fiyatlara carre gusto*'ya gidip italyan pizzası da yiyebilirsiniz.
yan masanızda yüksek sesli küfürler eşliğinde pizza yemek isteyen ilk seçenekleri değerlendirebilir.
bir de bu arkadaşların "manasız" bir cesaretleri var ama bir yere kadar.
ona da denk geldim, trafikte vs önce atarlanıyorlar fakat arabadan inip yanlarına gitmeye başladığınızda patinaj çeke çeke kaçıyorlar*
en sevdiğim özellikleri de yunus polislerden öcü gibi korkmaları çünkü yunus ekipler bu arkadaşlara gözler önünde olmayan yerlerde gerçekten hak ettikleri muameleyi yapıyorlar (sağ olsunlar)
bize ara sıra çay/kahve içmeye uğrayan 2 adet farklı ekip var onlardan da dinliyorum.
eğer başınıza bu salak dızzolarla ilgili bir sıkıntı gelir de telefonla 112'yi arama şansınız olursa durumu "yunus ekip yönlendirin lütfen" olarak iletin.
hem asayiş polisinden çok daha hızlı gelirler hem de geldiklerinde iki tarafa da "ya az sakin tamam halledeceğiz" ayağı yapmazlar.
aklınızda bulunsun.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.