lidyanetya yazar profili

bauhaus bildirisine göre tüm sanatların birleştiği en yüksek nokta binalardı. bauhausun weimar'daki ilk yıllarında dersler walter gropius'un ortağı adolf meyer tarafından kısa dersler olarak veriliyordu. bauhaus'un çalışma atölyeleri ise gropius'un kendi mimarlık ofisinde gerçekleşmekteydi. burada yeni bir mimarlık stili yaratılmakla kalınmamış yeni yaşama biçimleride geliştirilmişti. 1927'de walter gropius, hannes meyer'a mimarlık bölümünün başına geçmesini teklif etti. hannes meyer içinde tasarım, yapı, planlama, şehir tasarımı ve teknik ressamlığın bulunduğu bir eğitim sistemi oluşturdu. 1930'dan 1933'e kadar ludwig mies van der rohe başkanlığa geldi. mies van der rohe'ye göre bir öğrencinin bauhaus'a girebilmesi için bir takım dersleri almış ve belirli bir yetkinliğe ulaşmış olması gerekiyordu. böylelikle bauhaus'u doktora eğitimi veren bir okul haline getirdi.

güldürü (komedyen filmi)
◦ her şey güldürmenin bir aracı
◦ insan zaafları, sakarlıkları,
◦ abartı
◦ karışıklık, yanlış anlaşılma, anormal bir dış görünüş, komik kişilikler, gülünç tiplemeler
◦ «laurel&hardy»
◦ «charlie chaplin»
◦ «turist ömer»

◦ filmin ve edebiyatın yanı sıra başka pek çok sanat dalında anlam oluşturmak için
uygulanan bir yöntemdir.
◦ film medyasının ortaya çıkışından kısa bir süre sonra uygulanmaya başlanan montaj,
tek tek çekilen planların sonradan birleştirilerek zamansal ve anlamsal bir sıraya
sokulması işlemini tanımlamaktadır.
◦ bu işlemde bir araya getirilen planlardan sahneler, bir araya getirilen sahnelerden
sekanslar, sekansların bir araya getirilmesiyle de filmin bütünü oluşturulur.
◦ dolayısıyla montaj, arka arkaya gösterilen iki çekimden üçüncü bir anlamı yaratan
diyalektik bir süreçtir.
◦ en önemli işlevi ise filmde bütünlük ve devamlılık izlenimini oluşturmasıdır.

sahneleme
◦ bir film karesinde figürlerin ve nesnelerin anlatılmak istenen olaya ve duygulara,
oluşturulmak istenen dinamizme, duranlığa, gerilime ya da huzura uygun bir biçimde
hareket etmesiyle oluşturulan görüntü kompozisyonudur.
◦ işlevi: filmde gerçeklik izlenimini oluşturmak

nicki bi yerden tanıdık geliyor ama bi türlü çıkaramıyorum.

sen okuma ben okurum.

ikili ilişki kurmak.

neden sayısalcı da ezber yapmıyor mu onlar da ezbere ilerliyorlar. zaten ezberci bı sistemin içindeyken bu şekilde mantık yürütmeye kalkarak baştan kaybediyorsunuz. mühendislik bitirdi diye zeki olacak diye bir durum da yok iyi meslekleri olduğu halde hala salak olanlar var mevzu meslekle alakalı değil yani. ayrıca her insanın kafası başka çalışır seninle aynı değil diye aşağılama gibi bı hakkın olduğunu düşünmüyorum.

ben pek sanmıyorum. ekşi sözlükte özgürlük var isteyen istediğini yazıyor. edindiğim tecrübelerle konuşuyorum burada ne yazık ki öyle bi durum yok. taraftarlığın olduğu bi yerde dilediğiniz gibi yazamazsınız. bu nedenle insanlar kendilerini daha rahat hissettikleri yerlere gideceklerdir. örneğin modun birini eleştirseniz ya da kendi düşüncenizi modun kankasına karşı sonuna kadar savunsanız bu tip insanlar da biraz kuralcı ve kendi beyinleriyle düşünemeyen tipler olduğu için-yazılı olan her şeyi sorgusuz kabullenip taptıkları için aykırı düşüncelere de tahammül edemiyorlar- sizi hemen yetkililere ispiyonlayıp kurallar açısından bu yazar çaylak olmalı diycekler.

öğrenciyim. şu sıralar durumum biraz kötü. bı defalığına mahsus olmak üzere burs verme şansı olan varsa ulaşabilir. çok bı miktar değil yüz ikiyüz kağıt beni kurtarır.

uykunun en az zaman kadar önemli olduğu. gereksiz insanların da en az dışkım kadar önemsiz olduğu.

eğlenceli ortamdır. güldürürler siz de gülersiniz. ewed

walla ne yalan söyliyim hatırlamıyorum.

uykusuz.

fakat neye göre dandik kime göre dandik. dandini dandini dastana. ewed

uyumak.

bu ne iticiliktir allah ım.

mod kankaları var herhalde. sözlükte kendisini bişi sanan birisi.

burda da var birkaç tane. birlikte hareket ediyorlar öyle ki oylamaları bile sanki anlaşmışlar gibi aynı anda yapıyor. biri birinin kuyruğu ama hangisi.