lümpen yazar profili

başlığı açan arkadaşın ya kulağı duymuyor ya da parası az. aslında şu şekilde çıkıyor o ses;

fıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtıfıtı yyyttnnn.

küsüm, konuşmuyorum.

kötü kadın derken görünüş olarak kötülerden mi, karakter olarak kötülerden mi yoksa fahişelerden mi bahsediyoruz?

görünüş olarak bana çoğu kadın kötü gelmiyor. kötü gelebilmesi için bıyıkları olması lazım.

karakter olarak kötü kadınlara karşı ince bi zaafım olduğu doğrudur ama ilişki yaşama konusunda değil, sadece seks konusunda.

fahişelere kötü diyenin ağzına kürekle vururum.

bakıyorum bazısı şöylesini bulsam nikahı basarım, yok böyle olsa kapıya koyarım vs saydırıyor çevremde. sanırım tek romantik ben kaldım bu konuda.

sevdiğim ve beni seven biri kafi. geri kalanını ben hallederim.

dm den yürüyünüz lütfen.

aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
yalnız sevilmekle kalma bir de sevmeyi ara
çok çabuk geçer bu günler çevren boşalır sonra
aşk dediğin laftır diyen güler karşında.

denemediğimden bilemiyorum ama şarkıya göre konuşacaksam; birini sev ki yaşlanıp gençliğin güzelliğin gittiğinde yalnız kalma.

kahverengi.

ama böyle koyu kahve ya da kehribara dönen kahve değil, bildiğin bok kahverengisi.

beş harfli bir kelimenin 3 harfini sansürledim yani kural olarak uygun ama moderatör diyor ki sonuna eklediğin çoğul ekinden dolayı harf sayısı arttı, haliyle daha çok sansürle. küfür de değil sadece bir organın halk ağzındaki adı. göt gibi bir şey.

kaldı ki göt hakaret olarakta kullanılabiliyor ama testis doğrudan hakaret olarak kullanılan bir organ da değil. billur mu demeliyim, testis mi demeliyim t...k işte alt tarafı. gerçekten baydı bu sansürler.

bazı kimseler vardır hemen herkesle kaynaşır arkadaş olur, sevilir sayılır. nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama girdikleri hemen her ortamda konuşacak, anlatacak bir şeyleri her daim vardır. o kadar sosyaller o kadar kalabalık ki etrafları bir süre sonra bazısına yetişemiyorlar ama yine de kimse onlara bozulmuyor, arayıp sormadığında içerlemiyor. sosyallikten zehirlenecekler diyorum onlara baktığımda. bana bulaşmasalar bari diye iç geçiriyorum. çok insani iletişimim olmadığından ters konuşan biriyim herhangi bir tartışmaya girmeye gözüm kesmiyor onlarla.

geçenlerde biri "sen neden tek başına takılıyorsun" diye sordu. bi cevabım yoktu açıkçası ama o an aklıma komutan logarın "dünyalılardan tiskiniyorum" sözü geldi. söylemiş bulundum, epey de güldüler ortamda ama tedirgin etti beni bu durum. eve gidince düşündüm benim bu insanlarla ne işim var diye. baktığında neredeyse hiç konuşmuyordum, kimseyle bir paylaşımım da yoktu ama yanlarından da ayrılmıyordum. daha yeni tanıştık ve o grubun etkili kişisi davet ediyordu sürekli. gidiyorum ama herhangi bir paylaşımım yok, konuşulan konulardan bi haberim, halı sahada çok kötüyüm. bi tek alkol konusunda iddialıyım ama o da övünebileceğim bir özelliğim değil bana göre. karaciğeriyle de övünmemeli bence bir insan.

çete kurmuşuz da haberim yok.

mümkünse ölmek istemiyorum ben, sonsuza kadar yaşamak var aklımda. ölümsüzlüğü bulamadıkları için bilim, sanat, tıp ve siyaset camiasına ayrıca kızgınım.

sussam olmuyor, susmasam olmaz.

yok öyle bir şey, çıkar onu aklından.

"saygısız bir mesaj atmışsınız" demiş birisi. 1 hafta önce sanırım.

sakinlik ve durağanlık.

peyami safa.

takipçilerime bakacağım. merak ediyorum kimler onlar, neden takibe almışlar beni.

ben düz sohbet etmeye üşeniyorum bazen insanlar flört ediyorlar birbirleriyle. bu motivasyon, bu konuşma ve tanıma aşkı, bu kendine güven nedir, nereden gelir a dostlar? bir ben mi kaldım asosyal, bir beni mi unuttunuz ardınızda? o güzel insanlar, beyaz atlara binip gitti mi gerçekten?

kalbim kırık bu günlerde. iletişiminden keyif aldığım kim var kim yoksa kestim selamı yine. kendi başıma kalmak isteyeceğim en son şey ama birine alışıp yarım kalmaktansa yalnız başıma olmayı yeğlerim. yediğim içtiğim ayrı gitmeyen arkadaşlarım oldu bir zamanlar, şimdi arasam açmazlar telefonlarımı. çok sevdiğim kadınlar oldu gözümü karartıp elimden geleni sakınmadığım, şimdi nerede olduklarından bile bi haberim. dönüp aileme sığınacak olduğumda onlar bile bir başıma bıraktılar beni. kimseye alışmak istemiyorum artık, kimseyi sevmek yok gözümde. yalnız yaşamak zor ama ölmek kolay geliyor gözüme.

gözleri.

ben hep gözlerine bakarım insanların. bilmiyorum rahatsız ediyor mudur bu davranışım ama seviyorum göz teması kurmayı.