manişak yazar profili

manişak kapak fotoğrafı
manişak profil fotoğrafı
rozet
karma: 3946 tanım: 9 başlık: 6 apolet: 1 takipçi: 88
Beni ateşiyle dimdik tutan kin...

son tanımları


sözlüğü bırakma kararı almak

karı ve kaldırmak...
paylaşılmışız haber vermiyorsunuz.
t/başlık sahibinin benzer sebeplerle birkaç ayda bir aldığı karardır.
devamını gör...

hayatta yapmam denilen şeylerin yapılması

değişen koşullar karşısında duygu ve düşüncelerimizin değişmesi normal, sabit kalması abes olur bence.
sınırlarımız, değer yargılarımız veya o an "hayatta yapmam!" dedirten şey her neyse esnektir ve zamanla içinde bulunduğumuz koşullar karşısında değişime müsaittir. kendimizi yeniden tanımlayabilmekte bir sorun görmüyorum. o çok önemsenen kararlı duruştan bir ödün olarak da görmüyorum.
insan olmak tam olarak budur. değişim ve dönüşüm insanlığın bir parçası olmalı.
büyük konuşmak, net sınırlar çizmek de yeri geldiğinde onlardan vazgeçmek kadar normal. çok da büyütülecek bir konu değil, insani bir yüzleşmeden ibaret görülmeli.
olur öyle, çok da şey etmemek lazım.
t/ olağan çelişki.
devamını gör...

danla bilic’in eski sevgilisi tarafından darp edilmesi

hâlâ dalga geçen aptalların olduğu darptır.
her gün yüzlerce kadın bir yerlerde en sevdiği, en güvendiği veya katlanmak zorunda kaldığı birileri tarafından şiddet görüyor. bununla ilgili yapılan araştırmalar var fakat türkiye gibi kadını kölesi gibi gören, insandan saymayan vicdan yoksunu erkeklerin bol olduğu topraklarda istatistiklere bakmak gerekmez. çevremizde gördüğümüz bir annenin, bir kız kardeşin, bir arkadaşın hayatının gerçeğidir. belki de bizim.

yapılan şiddet sadece bir tokat ya da itişme değil; susturulan bir ses, bastırılan bir hayat, çalınan bir gelecek demektir. ulan insanlar canından oluyor, canından! kim olduğunun ne önemi var?
uzun zamandır magazinde konuşulan fakat "gerçek olsaydı danla konuşurdu, sessiz kalacak biri değil, sesi çıkmıyorsa yalan haberdir." denilen bir konuydu. sesi çıkınca da dalga geçildi.
sevmediğimiz insanlara şiddeti, ölümü hak görüyoruz maalesef. bu duruma bahsetmeyi sevmediğim konulardan alıştım aslında ama yine de vicdan kırıntısı arıyor gözüm.
devamını gör...

insanı rahatlatan şeyler

birçok şey var.
lafı uzatmayı severim, dolayısıyla o birçok şeyin tamamını yazmak isterdim fakat kendime eziyet etmek istemiyorum, yalnızca bir tanesini yazacağım.
hepsi özel, biricik şeyler fakat uyku ile uyanıklık arasındayken bazen zihnimin rahatladığını hissediyorum: gözümü kapatınca odayı dolduran zilyon tane düşüncenin sesinin kesildiğini hissettiğim birkaç saniyelik bir an var. çoğu zaman o anı fark etmeden uyumuş oluyorum ama farkına vardığım zamanlar kendimi o kadar iyi hissediyorum ki, verdiği huzurla yatağa gömülüyorum iyice.
sürekli tekrar eden rahatsız edici bir ses, bir anda kapanır da kulağınız bayram eder ya "oh be!" dersiniz. bu da aynen öyle bir şey, kendimden geçmeden evvel zihnim bayram ediyor. müthiş bir his.
devamını gör...

sürekli dert anlatan tipler

sürekli anlatılan her şey gibi dert de bir yerden sonra karşı taraf için rahatsız edici olur.
bir de bana göre, ben öyle düşünüyorum, bence, şahsi fikrim şu yönde ki dertler paylaştıkça çoğalır.
bakınız ben kimseye bir şey anlatmam, arkadaşlarıma göre buna ihtiyaç duymamamın sebebi sorunlarımı ailemle paylaşmam ama ailemle paylaşmadığım şeyler de oluyor, yine de kimseyle paylaşma ihtiyacı duymuyorum.
yazmayı da sevmem, çok saçmalamışım diyip silerim yazdıklarımı. bu sebeple çok istememe rağmen günlük tutamam.
ne zaman anlatacak çok şeyim olsa burada çeşitli başlıklarda zırlamamak için kafa iznine çıkarım.
iradesiz bir köpek olduğum için kendimi anca bu şekilde dizginleyebiliyorum.*
bir de insanları çöplük gibi kullanmayın, arkadaşım/dostum bilmem neyim dediğiniz insanlar da rahatsız olur. kim sürekli negatif duygulara maruz kalmak ister ki? allaaşkına sen söyle.
t/sevmediğim tiplerdir.
devamını gör...

sizi stalklayan sözlük yazarlarına söylemek istedikleriniz

ben hepinizi stalkluyorum ciddili. ensesinde nefesimi hisseden varsa bilerek hissettiriyorum, korkmayın bir şey yapmam.
hoşuma gidi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kar yağışı

mevsiminde çok sevdiğimdir fakat nisanda değil. ocak ve şubatta çok seviyorum, hadi martta da okeyim ama bu çok yersiz oldu.
kuzum inan hiç beklemediğin anda oluyor
#3507886
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu havayı, bu parkı, bu sessizliği seviyorum ama bu mevsimde değil.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu havayı, bu parkı, bu sessizliği seviyorum.
yalan söyledim, sessiz değil. az ilerde okul var, teneffüs olduğu için çocuklar bağırıyor.
yine de seviyorum.
devamını gör...

yer yön zekası olmayan insan

navigasyonun ne çeşit bir nimet olduğunu bilen insanlardır.
günün bir vakti evden çıkıyorum. avucumun içi gibi bilirim buraları dediğim bir mahallede yürürken karşıdan biri beni gözüne kestirmiş, meraklı bakışlarını da almış bana doğru geliyor. belli ki bir yer soracak diye düşünüp tedirgin oluyorum ve bulunduğum konumda gidilebilecek mekânları gözden geçiriyorum. yanıma geliyor ve diyor ki "q mekanına nasıl gidebilirim?" o an beynim sıfırlanıyor çünkü ben gidilebilecek yerler olarak x, y ve z mekânlarını belirlemiştim, belki a, b, c ama q yok. sağlı sollu düşündüğüm yerler oralardı.
neyse diyorum, orayı da çok iyi biliyorum, elimi kaldırıp "200 metre sonra sağa dönün" diyerek işaret parmağımla sol tarafı gösteriyorum.
karşımdaki hanım/bey ya kibarlığından ya da "hele şu 200 metreyi geçeyim de sonrasını başkasına sorarım." diye düşünüp dinlemediğinden beni bozmuyor ve yoluna devam ediyor. ben birkaç saniye sağımı solumu düşünüyorum, nihayet idrak edip "sağa değil sola döneceksiniz." diye sesleniyorum. gülümseyip başıyla teşekkür ettikten sonra ilerliyor. muhtemelen içinden "bu geri zekâlı yüzünden yanlış yöne gitmeyelim." diye geçirip ben arkamı döner dönmez başkasına soruyor.
sonra ben de "evimin içinde bile kayboluyorum, haberin yok tabii." diye geçiriyorum içimden. bir de şey diyorum "elindeki telefonla her yere gidebilirisin, niye başkasına soruyorsun ki?"
gerçekten yaşlı insanlar da değil, onlar sorunca ben de o tarafa gidiyorum diyip gidecekleri yere kadar götürüyorum. zaten azıcık enerjileri var onu da yanlış yönlendirerek harcamak istemiyorum. dikkat ettiyseniz bilmiyorum diyip kurtulmuyorum kimseden, lanet olsun çünkü adım gibi bildiğim yerler. çok dürüstüm ya hani! yalan söyleyemem, allllam ya...
neyse işte gencecik insanlar soruyor hep. kanki valla kusura bakma ama ben her yere navigasyonla gidebiliyorsam sen de gidersin. yapabilirsin bunu. daha kötü bir durumda olman mümkün değil.
evimin birkaç metre aşağısında bir okul var, onu göstermeye çalışırken bambaşka yerleri gösteriyorum. babamla annem gerizekalı olmadığımı bildikleri için bu duruma hayret ediyorlar. bazı insanlar böyle oluyor, normal bir şey diyorum hemen ikna oluyorlar.
biriyle girdiğim bir dükkandan çıktıktan sonra gideceğimiz yönün tersine gidiyorum sonra da kafam karıştı diyorum. kafam karışmıyor, yalnızca yer yön söz konusu olunca beynim çalışmayı reddediyor. kapalı bir mekânda şurası diye işaret ettiğim yer muhtemelen orası değildir, yanlış yeri gösteriyorumdur. doğru da olabilir, bilemem. herkes alıştı, somutlaştırarak anlatmaya çalışanlar oluyor, zinhar anlamıyorum. anlamaya çalışırken beynim sıfırlanıyor, kayboluyorum. siz normal bireyler anlamazsınız, gerçekten çok zor bir durum. bazen ağlayasım geliyor. insan evinde nasıl kaybolur yaa, salak mısın? aklım almıyor bazen.
yalnız navigasyonla aram çok iyi, ilk defa bir yere gittik mi ben götürürüm insanları. ikinci defa gittiğimde yanımda aynı insanlar varsa onlar beni götürür, farklı insanlar varsa yine ben götürürüm. beş kere gittiğim hastaneye altıncı defa navigasyondan yardım almadan gideyim dedim, 15 dakikalık yolu bir buçuk saat yürüdüm hastaneyi bulamayınca sinirden ağlayarak evime geri döndüm.
neyse işte benim için navigasyondan daha değerli bir buluş olamaz, nasıl bir nimet olduğunu bu sebeple biliyorum. ankara, istanbul gibi şehirlerde yaşamak kolay ama küçük bir yere gidersem navigasyon da işlevsiz kalır, evin yolunu bulamam.

yer yön duygusunun olmaması büyük bir bahtsızlık, anlayamazsınız. insan bahtını seçemiyor maalesef.
doğduğum gün güneş tutuldu, kırkımda dere kurudu...
bu sabah yön sordular bana, yanlış yönlendirdim ve az önce fark ettim.
biraz duygusalım.
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim