1.
aliye mutlu
tüm gün çalışmışsın. belin, omzun ağrıyor, ellerin artık tutmuyor. son bi gayret eve doğru yürüyorsun. şansına hava güzel. daha biraz önce dinmiş olan yağmurun hafif serinliği var. aslında fiziksel ağrılar haricinde memnunsun kendinden, yaşamından, şartlarından. çok uğraştın çünkü onları elde etmek için. neyse. 3 adım sonra köşeyi döneceksin ve artık evin olduğu sokağa girmiş olacaksın. o sırada arkadaşların, dostların geliyor aklına. uzunca süredir "kendi insanlarınla" oturup da gönlünce bi vakit geçiremediğini fark ediyorsun. "olsun" diyorsun; gelecek o günler de nasılsa. ve 2 adım kalıyor köşeyi dönmeye. caddenin karşısındaki köpeği görüyorsun. parmakların istemsiz oynuyor; sanki yavruyken sahiplendiğiniz köpeği oynatıyor gibisin. ama ı ıh. seni tanımayan, senin de onu tanımadığın bir köpek sadece. "olsun" diyorsun; kendi yavrumla da oynarım bununla da oynarım; vakti gelir nasılsa. ve 1 adım kalıyor köşeyi dönmeye. bi anda memleketteki ananla babanı da bir süredir görmediğini, özlediğini, çok özlediğini fark ediyorsun. aslında zaten farkındasın da bir kere daha anımsıyorsun. "olsun" diyorsun; az kaldı, göreceğim onları da. ve işte tam köşedesin. döneceksin, az bi şey yürüyeceksin ve evdesin. ama olmuyor. o an, tam o an kulaklıktan öyle bi ses geliyor ki mıhlanıp kalıyorsun son adımın havadayken. ilk şok geçiyor ve bu sefer şunu diyorsun kendine: "olsun, vakti gelir nasılsa derken derken senin gitme vaktin gelecek ve sen gittiğini bilemeyeceksin bile be kaptanlarınmerdumu..."
ilgili hikayede ilgili şahsı sokak ortasında sersemleten, kulaklıktan gelen sesin sahibi olan, bulgaristan doğumlu sanatçımızdır aliye mutlu. var olsundur, bin minnettir. merak edenler için ilgili şarkı:
bana bu yetmez, bi doz daha ver diyen için de şunu iliştireyim:
ilgili hikayede ilgili şahsı sokak ortasında sersemleten, kulaklıktan gelen sesin sahibi olan, bulgaristan doğumlu sanatçımızdır aliye mutlu. var olsundur, bin minnettir. merak edenler için ilgili şarkı:
bana bu yetmez, bi doz daha ver diyen için de şunu iliştireyim:
devamını gör...