yönetmenliğini gareth carrivick'in yaptığı, başrollerini chris o'dowd, dean lennox kelly, marc wootton ve anna faris'in paylaştığı 2009 yılında birleşik krallık'ta vizyona giren bilimkurgu/komedi türünde bir film.
film, 3 arkadaşın bir barda içerken gelecekten gelen bir kadınla tanışmalarından itibaren başlarına gelen ilginç olayları konu alır. oldukça düşük bütçeyle çekilen film, özellikle komedi unsuru diyaloglarıyla seyirciyi ilk dakikadan itibaren içine çekmeyi başarıyor.
manyetik kuvvetin nasıl dağıldığını göstermek için kullanılan vektörel bir araçtır. hareketli yüklerin etrafında oluşan manyetik alanı bulmak için (bkz: sağ el kuralı) kullanılır.
merakla beklediğimiz gelişmeler olacaktır. film/dizi/kitap kategorilerinin yenilenmesi ve bunlarla ilgili daha detaylı bilgiler verilmesi özellikle bu konularda yazanlar için daha doyurucu şeyler yazmaya vesile olacaktır. gündemle ilgili söyleyebileceğim ise; ekşi'de açılan gündem başlıklarından da anlaşılacağı üzere bir kamplaşma ortamı yaratabilir sözlük içinde. gerçi insanlar her an kutuplaşmaya hazır olduklarından çok da yadırganacak bir durum ortaya çıkmaz.
(bkz: paul feyerabend)'in 1995 yılında kaleme aldığı kitap. bu kitapta feyerabend, batı bilimciliğini dünyayı tektipleştirdiği, birçok toplumsal ve ekolojik soruna yol açtığı savını ortaya atarak eleştirir. batı'nın bunları yaparken aklı ve nesnellik kavramlarını kullanarak meşrulaştırdığını savunur.
yurttaşlar dayanaklarını kendi bağımsız düşüncelerinden değil uzmanlardan alıyor. şimdi “akılcı olma”nın anlamı bu. (...) “eğer”, diye yazıyordu kaç zaman önce kant, “benim yerime anlayan bir kitabım, benim yerime vicdan taşıyan bir papazım, ne yiyeceğime karar veren bir hekimim vb. varsa, benim zahmete girmeme ne gerek var. düşünmem filan gerekmez, biraz para verdim mi başkaları bu sıkıcı işi benim yerine hemen üstlenecektir.”
bir normal sözlük yazarı. nickinden de anlaşılacağı üzere hukuk öğrencisi. yazdıklarından bir çıkarımda bulunmak gerekirse nahif bir ruha sahip olduğu aşikar, ve tabii ki oğuz atay hayranı.
yönetmenliğini ve senaristliğini (bkz: reha erdem)'in yaptığı başrollerini (bkz: erdal beşikçioğlu) ve (bkz: elit işcan)'ın paylaştığı drama türünde bir türk filmi.
14 yaşında, ergenlik çağında annesiz; babasıyla ve yatalak dedesiyle yaşayan hayat'ın yaşadığı zorluklara çarpıcı bir bakış açısı sunan film, seyirci karşısına ilk kez antalya film festivali ile çıktı. reha erdem'e altın portakal film festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü getiren film birçok eleştirmen tarafından da tam not almayı başarmıştır.
bazen iyi geleceğine inandığım fakat türkiye şartlarında pek de hayallerdeki gibi olmayan bir ütopya.
edit: aşağıda; girdimi çok ciddiye alıp tavsiye verenlere cevabım:
"ilkkancığım, ben de biliyorum çaçada bacağın çok önemli olduğunu."
"diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek
belki çocuk ve ihtiyar,belki kadın ve erkek
hepimiz,herbirimiz gizli bir isimle adaşız
yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı." (bkz: sebeb-i telif)
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.