egor letov’un evangelie şarkısı, işte o tam kafa karıştırıcı ama bir o kadar da çarpıcı. sözler öyle tuhaf imgelerle dolu ki, mesela ‘kurşun hristos’, ‘kaçan gölgeler’, ‘kaygan damarlar’ falan… başta ne dediğini anlamıyorsun ama dinledikçe bir derinliği olduğunu fark ediyorsun. letov direkt ve kaotik; şarkı sanki insanın kendi iç boşluğunu ve kurtuluş arayışını sorgulamasını istiyor. dini eleştiri gibi gelebilir ama aslında herkesin kendi iç dünyasına bir bakış gibi. yani dinlerken hem biraz kafan karışıyor hem de bir yandan etkileniyorsun, unutması zor bir şey yani. boş zamanında aç dinle bu adamı, anlamıyorsan, tercüme et sözleri ne diyeyim daha.
hem duş alıp, hem diş fırçalayıp, hem de işemenin yanında sönük kalır. aynı zamanda bir de suyun sıcaklğıını g*tünü musluğa dayayarak ayarlıyorsan takdir ediyorum sen übermensch olmuşsun, aynı benim gibi
vyetnamda seks oyuncakları satmak isteyen varsa(bu kadar aşağılanmaya dayanabilecek, ama maaşı iyi) gelsin benle, burma, tayland, vyetnam dolanıcaz satmak için, evlene de bilir o arada
her zaman ekdiğimizi biçmeyiz, ekmeyip biçenler de var, greyjoy hanedanlığı diyordu "we do not saw"
bazıları bizim olanı gelip alır.
başkasının da bizden aldığı vardır. tabi biz değerli ve ünlü ve muhteşem karlsenin izinden tavana uçmayıb da balkondan aşağı atladığımız için ceplerimizi karıştıranlar bu adaletsiz be amansız kadere bizi mahkum etmişlerdir, yine de insanlık dirilecek.
çok kafa açmadan, ekmeden biçenler ve ektiği çalınanlar bu atasözünün yanlışıdır. bunu tasdik edenlerin de karşısında ben ve arkadaşım iqor var, iqora merhaba deyin
karpuz hocam, zaten sorun orada. bunu ne sana ne bana yaptirtmazlar, ayruca sinirsiz budce ne hocam, bana sinirsiz budce verin bakude uzay ussu yapayim
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.