pictorem yazar profili

pictorem kapak fotoğrafı
pictorem profil fotoğrafı
rozet
karma: 90043 tanım: 8532 başlık: 1040 apolet: 4 takipçi: 227
"insanın duyguları sanat eserlerine benzer. tıpkı gerçek gibi görünebilirler ama sahtelerdir. her şeyin sahtesi yapılabilir; sevincin, acının, nefretin; hastalığın, iyileşmenin. aşkın bile."

son tanımları


anın fotoğrafı

komşu kızı dotty hanım, poz ver dedimdi, verdi...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tetra amelia sendromu

karakteristik özelliği dört uzvun tamamının olmaması olan, nadir görülen bir hastalık.

"amelia", anne karnında kol veya bacağın gelişmemesi anlamına gelir. "tetra" ise malumunuz yunancada dört.

dört uzvun yokluğundan başka, gelişmemiş akciğerlerle, sinir sistemi, kalp, iskelet, sindirim sistemi, idrar yolu, genital organlar, yüz ve başta da fonksiyon eksiklikleri görülür. *
başlığı açma sebebim ilginç bir kişilik; prince randian.

randian, 1870'lerde bugünkü ingiliz guyanasında kolları ve bacakları olmadan doğan, “the snake man,” “the human torso,” and “the human caterpillar” gibi adlarla da anılan, bir metreden daha kısa boylu, esasen hindu olan ve hintçe konuşan, tetra amelia sendromundan muzdarip bir performans/sahne sanatçısıydı *. ilginç olan yanı anormal görünümüne rağmen son derece normal bir hayatı sürdürebilmiş, prenses sarah adıyla bilinen hindu bir kadınla evlenmiş, dört çocuk sahibi olmuş, sadece ağzını kullanarak sigara sarabilecek, yakabilecek, hatta tıraş olabilecek kadar marifetli biri olması idi. sağlıklı ve bakımlı olmak için yapması gereken her şeyi kendi kendine yapmayı öğrenmişti.

1800lerde ilk kez bir sirk kuran, devler, çingeneler, cüceler, siyam ikizleri ile gösteriler düzenleyen, biraz hilebaz, biraz sahtekar p. t. barnum, randian ile 1889'da tanıştı ve onu sirkinde çalıştırmak üzere amerika birleşik devletleri'ne getirdi prens randian gösterisi boyunca, ağzıyla sigara sarmaktan tıraş olmaya, fırçayı veya kalemi dişlerinin arasında tutup dudaklarını kullanarak resim yapmaya ve yazı yazmaya kadar bir çok gösteri yapıyordu. sahnede 40 yıl kaldı randian. son gösterisinden birkaç saat sonra kalp krizinden öldüğünde 63 yaşındaydı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaynak: .
kaynak: .
devamını gör...

içmedeyiz normal sözlük

böyle parlak bir sarı bu akşam... sessizliği bir bergüzar yarıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

güne bir türkü bırak

bir bozlak gelsin şekip şahadoğru'dan .
musa eroğlu çalsın, söylesin.

aman niye gamlanırsın da divane gönül
elbet bir gün bu kış gider yaz gelir vay
ben dertliyim deyi şikâyet etme oy ölürüm
vay gurbet yetmez mi vay vay
âşıklara da böyle cefa az gelir
elbet bir gün bu kış gider yaz gelir
devamını gör...

yaprak sarması vs lahana sarması

başkası saracaksa afiyetle ikisini de yerim ve fakat her ne kadar epeydir egeliysem de yaprak sarma istanbul usulünde olmalı, lahana sarma ise etli ve kaburga yatağında pişirilmiş olmalı.

bununla beraber istanbul usulü zeytinyağlı biber dolmasını tek geçerim.
devamını gör...

bir kedi fotoğrafı bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

dışarıdan bakıyorum duruma, kendim dahil değilmişim gibi; buz gibi ve duygusuz ve dahi mimiksiz. görüyorum ki; ağlamaklı sesine eklediğin buğu, gariptir manzarayı daha çok netleştiriyor.

neyin ağlamasıdır bu acaba? pişmanlık mı, mutsuzluk mu, can yanığı mı? özlem mi, öfke mi, ne? şekeri bitmiş çikletten dertli bir çocuk gibi yarım kalmış ağız tadına ağladın ya hep, yine ona ağlıyorsun. ben bu halleri çok iyi biliyorum.

çok tuhaf ama her duygu ünik bence. bir duygudan çıkılınca bir daha oraya dönemiyorsun. duyguyu hatırlıyorsun ama aynını bir kere daha hissedemiyorsun. sesin, buğusu, boğazındaki düğümler ve o söz; evet, hatırlattı duyguyu ama taşıyamadı bugüne. yetmedi... tükürülmüş çiklet gibi o kadar eskimiş, o kadar yıpranmış, o kadar kirlenmiş, o kadar tadı kaçmıştı ki, yetmedi.

"canımmm"
devamını gör...

geceye bir türkü bırak

hocam bırak bu işleri, dön türkülerine, dön bağlamana, hapsetme ne elini ne gönlünü.

erol parlak.

yüce dağlar duman gitmez başımdan
kaldım nazlı yârden aralı dağlar
ayrılık elinden hallerim yaman
yüreğimin başı yaralı dağlar
devamını gör...

yaşamak çok başka bir şey

ölmektense; evet...
devamını gör...

günaydın sözlük

"bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar; ama rengarenk gökkuşağı da yağmurdan sonra çıkar." *

günaydın sözlük, rengarenk bir gün olsun, günaydın!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

akşam


bu akşam, bu tenha saati ömrün,
uzak servilerin arkasında gün.

*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anın fotoğrafı

yağmur başladı, al beni de içeri...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kavak

babalar kız çocukları doğduğunda kırk tane kavak dikermiş, evlilik yaşına geldiğinde de keser, satarlarmış... kızları için yatırım yani bir nevi.
devamını gör...

çakışmak

sözcüğün anlamlarından biri "aynı zaman dilimine denk gelmek"

ilginç bir 19:51 idi... *
devamını gör...

içmedeyiz normal sözlük

zamansız çıktın karşıma bu akşam kazım koyuncu.
hayde sana!..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geceye bir türkü bırak

kazım dedim de...

kazım koyuncu - çift jandarma
devamını gör...

kochari

kars ve artvin yöresinde 2/4 ritminde oynanan bir horon çeşidi. oyuncular birbirlerini omuzlarından tutup, halka oluşturarak bu horonu oynarlar.

sözcük anlamı; "bir yerin, uzun boylu, yiğit, kahraman ve en gözde delikanlısı"dır.

kazım koyuncu - koçari

kulani çiçku çiçku / kız tazeciksin çok taze
muço lukuşi morçi / sanki lahana filizi
kapulas mogigidap / sırtıma alayım seni
monkata var na çorçi / ister ağır ol ister hafif
yur katişi gomalu / mısırın ikinci çapasını
skanişeni meptkoçi/ bıraktım senin için
dido xelebas vore/ çok sevinçliyim ben
kudi n8aşa yeptkoçi / havalara atıyorum şapkam
o nenni koçari / o nenni koçari
kodopskidi beçayi / kalakaldım bekar
bozo si ekçopayi / kız seni alayımı
o nenni koçari / o nenni koçari
devamını gör...

geceye bir türkü bırak

yalçın tura'nın sözü, bestesi * o büyülü ezgi...

"yokluğundan öldü gönlüm"

seha okuş sadeliğinde değilse de sevcan orhan da hiç fena okumamış.

hasretinle yandı gönlüm
yandı yandı, söndü gönlüm
evvel yükseklerden uçtu
düze indi şimdi gönlüm

gözlerimde, kanlı yaşlar
hasretin bağrımda kışlar
başa geldi, olmaz işler
bin bir dertle, doldu gönlüm
devamını gör...

beze

hamur topçuğu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geceye bir türkü bırak

bu nasıl havalandırmadır. ayaza kesti yürek...

neşet ertaş yadigarı, musa eroğlu'nun sesinden sazından.


yare gidem, yare gidem
yareliyim nere gidem?
bu derdimin dermanını
almaya ben yare gidem
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim