septic666 yazar profili

metal: pentagram
rock: moğollar
pop-rock: ayna
özgün-protest: grup yorum
türkü: grup çığ

hay gece gece nerden okudum bu başlığı.......
kayın validem müthiş yapar bunu.. yaptığı gün sofrada, başlangıçta millet bunu bir kase içer, sonra ana yemeğe geçer. ben ise o gün bu çorbadan ekmekle 4 tabak gömerim, karnımı duyururum; ana yemekte kavurma bile olsa yemem... o derece aşktır benim için

yamaç paraşütçülerini görmüştüm televizyonda. ya dedim bunlar böyle eğimli bir yerden koşup koşup , üzerindeki örtünün havalanması ile uçuyorlar; ben de yaparım ne olacak. hani dağlık yerlerde yollar genişletilirken oldukça dik kalır ya yolun tepe tarafı, bizim evin üstünde de öyle bir yer vardı. aldım elime sofra bezini, ben 6-7 yaşlarında, birader 5 yaşlarında. köy yeri, çıktım o yeni genişletilen yolun yanındaki tepeye. biradere dedim bak buradan koşacam, açacağım sofra bezini, bizim evin bahçesine ineceğim ( yaklaşık 300 metre uzaklıkta). koştum koştum uçurum yerine gelince elimdeki sofra bezini yukarı kaldırdım ama sonuç; tabi ki takla ata ata yola kadar indim. her yerim sürtme kan revan içinde. iyi ki tam dik değilmiş o atladığım yer, yoksa o yaşta rip ...

6 yaşındaki oğlumun bir yıldır önce grup, ardından özel dersler sayesinde beni yerden yere vurduğu, son 4 ayda yaptığımız 35 maçın tamamında kaybettiğim oyundur. geçen hafta 8 yaş altında il ikinciliği alarak derslerinin ,çalışmalarının, bu pandemi sürecinde onu dışarı çıkaramadığım zamanlarda çılgınlar gibi youtube'tan satranç videoları, maçları, analizleri izlemenin mükâfatını almıştır...

türkiye şampiyonasında derece alırsan sana burayı okutacağım... ha bir de söz, ekranı çatlayan tabletinin yerine,sana en iyisinden tablet alacağım ...

(bkz: iron maiden)

beni de yazın. günde 20 bardak civarında içerim. bir de, asla kupada, karton bardakta içmem çayı. sadece önce belli bardakta içerim.. sabah kahvaltıda üç bardak, iş yerinde 7-8 bardak. akşam yemeğinden sonra hemen başlarım, saat 10-11'e kadar 4-5 bardak içerim. eşim 2 bardak içer, demlik biter. sonra tekrar demlerim gece, saat 2'ye kadar bir 5-6 bardak daha içerim. iş yerinde ve akşam evde her çay bardağını sigara ile içiyorum ne yazık ki.. hatta çay olmadan sigaradan tat alamıyorum.. belki de bu yüzden çok çay içiyorum.

bilgisayarımda yüzlerce fotoğraftan oluşan hd kalitede atatürk fotoğraf albümü var. yılda birkaç kez, rakımı mezemi hazırlayıp , kulaklığı takıp, fotoğraflara bakarak ve hikayelerini okuyarak birkaç duble içerim yalnız başıma, aslında onunla karşılıklı içmişim, dertleşmişim gibi hissetmek için belki de... gözlerimden birkaç damla yaş süzülür bazı fotoğraflarda...

telefonunu komidine bırakmadan önce yorganın altında telefondan 7 ellik eşli ihale atmak.

su içmek.

sene 1996, ilk bilgisayarım alındı. (ikinci el 486 dx2, 66 mhz, renksiz ekran). ilkokulda ms-dos, pw, lotus 1-2-3 kursuna gitmiştim.

bilgisayar eve geldi, açılınca ekranda yazan yazıda, sistem dosyaları yok, ms-dos yükleme disketi disket-1 'i tak deniyor. kursta c:// diye görmüştük. çalışmıyor, deniyorum, açıyorum, kapıyorum c:// yazısı gelmiyor. kabloları söküp takıyorum yine yok...

bir gün arkasına baktım, bir yapışkan etiket var. altını açtım, 110v/220v anahtarı var. dedim herhalde bundan çalışmıyor. 220v konumunu 110v çevirdim ve çalıştırdım bilgisayarı. aman allahım, önce ağır bir yanık kokusu, ardından acayip dumanlar gelmeye başladı kasanın içinden. hemen kablosunu söktüm bilgisayarın.. iş işten geçti tabi. o zamanlar çok pahalı olan bilgisayar yandı.

oda leş gibi kokuyordu. odanın her yerine kolonya döktüm. babamın korkusundan dedemlere kaçtım, gece orada kaldım..

mobilya yapmak. çocuk odası yaptım komple.şöyle ki, internetten ya da tekzen vb... mağazalardan dolap aldıysanız bilirsiniz, kendiniz monte etmek zorundasınız. evlerde şimdilerde kullanılan mdf dolaplar malum, hazır parçaları birleştirmek.ben de, dikkatli bir şekilde ölçü aldım. yüksekliği 250, genişliği 260 cm, neredeyse tavana değecek yükseklikte, 6 kapaklı büyük bir dolap çizdim. gerekli mdf parçaları , mdf plaka satan ve aynı amanda makinalar ile kesim ve bantlama yapan yere ölçüleri verdim. üç adet 366x216 cm plaka ve kesime toplam 900 lira verdim.kalan malzemeler kulp, menteşe , vida vs... aldım 150 liraya.dolabı eşimin yardımıyla yaptımi, bazı parçaları tutmak gerekiyor vidalarken.normalde aynı dolaba marangozlar 4 bin lira istiyorlar. onun haricinde, yine çocuk odasına 2 büyük boy, çalışma masası, ve iki yatak yaptım. iki plaka daha kestirerek. kalan parçalar ile de balkona küçük bir ıvır zıvır dolabı yaptım. toplamda 8-9 bin liraya mal olacak mobilyayı 2 bin liraya hallettim. şarjlı vidalama makinam oldu .
hızımı alamadım, samimi bir arkadaşa tavana değecek yükseklikte ve 2 metre genişliğinde, altı ayakkabılık, üstü kapaklı vestiyer olacak şekilde bir dolap yaptım.

bazı avrupa ülkelerine veya abd'nin bazı eyaletlerinde ( bence 40-45 arasında) kasaba veya küçük şehirlerde yaşayınca fark edilen durumdur

türkeş türk çocuğu, ecevit halk çocuğu, erbakan müslüman çocuğu da biz ............ çocuğu muyuz?
(bkz: süleyman demirel)

özellikle ilk 77 bölüm senaryosu ve başrol hariç kalanının alayının mükemmel oyunculuğu ile, 2-3 bölüm oynayan geçici oyuncuların bile akıllara kazıyan, her birinin üzerine dizi çekilebilecek kadar derin karakterleri olan konsey üyeleri ve bazılarının yardımcıları, sefirler vs... ile tabi ki (bkz: kurtlar vadisi) ilk 97 bölüm

fight club
a clockwork orange
ınception
the cell ( jennifer lopez'li olan ) *
patch adams
the machinist
the truman show
phone booth
oldboy
the fountain
the prestige
v for vendetta
arrival
ex machina
cube - tüm seriler
the contact
mr. nobody
the pursuit of happyness
donnie darko
the martian
identity
the bucket list

ekşi sözlük istanbul'da yaşamak, denize girmek için şile'ye gitmek ; kafa sözlük kaş'ta yaşamak, denize kaputaş plajında, küçükçakıl'da girmek...

beni de yazın. 6 yıllık ekşi üyeliğim var fakat 150 entry yazmadım toplamda. hele şu son 2-3 yıldır ekşi sözlüğün durumu malum. arada bi bakıp çıkıyordum. umarım burası malum tiplere geçit vermez...