#3512282
ahahahaha eski dostum tankla gelmiş. yine hezeyanların tutmuş sanrılar görüyorsun. aman sanrım falan de bak iş görür bu. ne fake hesabı bilader? bak ben sana yekten geliyorum. sen hala bana noir frante falan diyorsun. hiçbir şey ifşaladığım yok ki oğlum, nerenden çıkardın? onların hepsi nick lan. hepsi nick hepsi. neyi ifşalamışım? yemin ederim çok komik görünüyorsun. neyse bu son nick altı hakkımda baldırlarından öpüyorum bebiş. cevaplarını da bekliyorum, cevapla ki yalancı konumunda kalma. eğer cevaplamaz 24 saat sonra ben açıklayacağım. herkesin doğru bilgiye ulaşma hakkı var. cevap derken hani ilk sorduğum üç sorudan bahsediyorum. ya bilader, yoktum, kuru sıkı sıka sıka gidiyorum demek de zor değil. tosladın işte kabul etmiyorsun. bir tanecik erdemli hareketin olsun ama hâlâ bir laf ebeliği, laf cambazlığı. net olsana be adam. de ki yoo oradaydım. şu gruptaydık, şu adam kurdu, orada dans eden de şu adamdı. söyle işte. hepimiz rahatlayalım.
öpüyorum bak, baldırından...
ha bu arada iş bu muhabbetler geçmeden önce mal adam ile ilgili bir başlıkta bir şeyler yazmıştım, naruto dayı yanlış hatırlamıyorsam nick altı girmişti.
başkası da girmiş olabilir. hani bu mevzuyla noirle falan alakası yok. ben senin gördüğüne damladım. yaparım böyle şeyler. yılanları severim ama yalan görünce dayanamıyorum. şşşş gelcen mi ayrıca izmir'e? üffff flörtümü bekler gibi bekleyeceğim seni. kalp kalp kalp. mucuk.
#3512248
otur sıfır! insanları yalancılıkla, manipülatörlükle suçluyorsun ama kendini bile inandıramadığın bir yalanı devam ettirmeye çalışıyorsun. rica edeceğim artık şu lafı kullanma, itici görünüyor zira.
ha bir de inci'de eril dil vardı evet. küfür de gırlaydı, hatta çok baba troller de vardı. mesela feta gibi köle imparatorluğu kuran biri vardı. f for fetullah vardı, herif izmir atatürk lisesi öğrencisiydi ama herkesten kral troll yapardı. caillou vardı mesela onun da troll olma biçimi efsaneydi. ama sana bir şey söyleyeyim mi, sen troll değilsin. vallahi değilsin. en babalarıyla tanıştım, yemekteyiz hasan ile baro bahçesinde bira içtim, dümenden haydar ile rakı masasına oturdum, big in japan ile iki haftada bir buluşup maça gidiyoruz. inci sözlük küfürün serbest olduğu ama akıllı insanların küfürü doğru kullandığı bir platformdu. sonra senin inci değil ama uludağ entrylerin düştü karşıma. bol küfürlü olanlar. e o da trollük değil be bilader. vallahi değil. hele hele gezi zamanı açtığın marjinal gruplarla ilgili olan başlık, kusuyordum lan okurken. sen bir troll değilsin. sen bir seksopatsın. bu kimliğini ehe ehe ben de böyleyim işte diyerek gösteriyorsun. sevimli görmüyorum seni. asla da görmeyeceğim. biz pornoma dokunma yürüyüşü yaparken amacımız porno bağımlılıkları değildi, yasakçı zihniyetin bugün neler yapabileceğini görüp bir hezeyan olabilmekti. küfür etmedik mi, kralını ettik. ama seviye düşürmedik. seviyeyi küfürsüz konuşmayı bilmeyen nesil düşürdü. ehe ehe burda küfür ediliyo lan hadi bir bakalım sürekli küfür yazalım diyenler düşürdü. zaten ilk sallantıları 2011'de başlamıştı, 2013'e kadar midemize hükmettik de sonrasına biz de dayanamadık. büyüdük bilader, olgunlaştık. biz yaş aldık, bazı şeyler tat vermeyince asidi kaçmış kolayı çöpe atar gibi onu da attık internetin çöplüğüne. fakat görüyorum ki orayı bozan kafayla sen devam ediyorsun. yapma hocam. gerçekten tatsız. selametle.
hoooooooop damınıza konmaya geldim.
valla hiç alakam yokken yine ufaktan anılmışım, kulağım çınladı hayırdır falan dedim, bir baktım alakam olmayan bir süreçte yine benden bahsedilmiş. bir hafta boyunca huzur içinde kendi hâlimde paylaşım yapıp, sükûnet ortamını pekiştireyim derken yine bir şeyler olmuş. öncelikle belirteyim benim derdim kavga değil. yani o amaçla gelmedim. yine de ege'ye yerleştiğinde beni telegram'dan ekle isterim. whenuniversescollide eklersen canım egemde sana saygılarımı sunarım.*
yalnız cidden amacım kavga değil. çünkü benim aklıma bir şey takıldı. 2006 yılında ekşi sözlük ile tanıştım. ardından zeykur muhabbeti ortaya çıktığında hurraaaa yapan kafileden biriydim. 19 aralık 2009 interaktif sözlük çağının dönüşümü, anarşist jargonun sadece sokağa değil televizyona bile yansıdığı bir dönem oldu. inci sözlük yazarı senaristler sitcomlara, televizyon tiyatrolarına küçük küçük ekliyordu jargonu.
sonra bir msn grubu kuruldu. çok sevgili bir yazar ön ayak olmuştu. nicki de jdillinger. canım kardeşim hala severim herifi, neyse konu bu değil. gördüm ki operation harun abi ekibindeymişsin. vallahi takdir ettim ama nedense ben seni hiç hatırlamıyorum. 2 istanbul 2 ankara zirvesi yaptık seni hiç hatırlamıyorum. -buradan sonrasında inci küfür sansürü uygulayacağım- gibertme öncesi neler yapabiliriz diye sürekli msn grubumuzda konuşuyorduk. hatta öncesinde bilgin gökberk, okan bayülgen ve fatih portakal ziyaretlerimiz de epey ses getirmişti.
ilk sorum şu olacak, o msn grubunun adı neydi ya hatırlıyor musun?
neyse, hatırlamıyor olabilirsin malum yaşlılık da var tabi. belki olmadığın olayların içinde oluyor sanrısı da yaşıyor olabilirsin. belki ikincisine katılmışsındır, olamaz mı? hani hepimizin beyaz pantul rozeti aldığı. o süreçte gürkan* sağolsun projeyi açıkladığımız zamanlar sözlüğün yazar olmayanlara karşı dışarıdan okunmasını yasaklamıştı. biz de o dönem msn grubunda güvenmediğimiz isimler var diye skype'a geçmiştik.
ikinci sorum şu, bu sefer daha kolay bence. grubu kuran antalyalı arkadaşın nicki neydi ya hatırlıyor musun?
belki evet, belki hayır. bipolar ilaçlarını aldın mı kuşum? eğer almadıysan sinirlenmeye başlayabilirsin ama benim niyetim tartışmak değil. öyle nick altı sayfama gelip nutuklar çekeceksen hiç okumuyorum biliyor musun? özet geç bin diyorum mesela. çünkü bir noktadan sonra ağız huurluğu gibi geliyor bana. yahu bak mevzudan uzaklaşıyoruz görüyor musun? neyse bak bir sorum daha olacaktı. o kameralar gerçekten canlı yayın veriyor mu diye bir arkadaşı kameralara göndermiştik. gecenin 2'sinde, mart'ın ayazında gık demeden kocamustafapaşa'dan taaaaa istiklal'e gitmişti taksiyle deli manyak. sonra beresini kafasına geçirip dans etmeye başlamıştı. istanbul hukuk okuyordu o zamanlar, avukat olunca youtube'a yüklediğimiz videoyu sildirtti, hahah zor kullandı kerata.
üçüncü soru, facebook'tan en fazla adam getirme rekorunu elinde bulunduran bu arkadaşımız nicki neydi?
istediğin sorudan başlayabilirsin. her sorunun puan değeri 30 puan, hepsini doğru yaparsan 10 puan da kanaat notu verip 100'e tamamlayacağım. bekliyorum.
here comes the rain againhypnogajacısıyla kafa kafaya çarpışır. gerçi şarkı onların da değildir, coverdır ama boş verin ya kim bilecek ki? eurythmics dinleyen kaç kişi var zaten? hele onlara sweet dreams de eurythmics'in deyin bakalım neler oluyor.
keşke beğenisini de engelle seçeneği olsa. mağara adamından gelecek oyu istemiyorum kardeşim. yere batsın karma puanı! #3511253
mesajını engelle butonu varsa etkileşimi engelle butonu da olabilir ya, iko beni bul ben kodunu yazarım sana hiç problem değil.
likya yolu'nu tamamlama güdülerinden biridir. bazen kendinizi bir kral, bazen bir köle, bazen bir tüccar, bazense serkeş bir gezgin gibi hissetmenizi sağlar. patikalar, tapınaklar, şehirler... yeşilden maviye uzanan ve gök mavisi ile suyun mavisinin nerede başlayıp nerede bittiğini kestiremediğiniz manzaralar... benim fena canım çekmiş, yeniden rota oluşturma zamanım gelmiş.
the memory remains başlığından zıpladım buraya. bu senenin başında kaybettiğimiz eski hippilerden. 60'larda müziği ile birlikte mick jagger ile olan birlikteliği de çok ses getirdi. uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle sesi deforme olsa da deforme olmuş hâlini bile şahane yönetmiştir. kullanmayı öğrendiği bu ses stilinden dolayı whisky soaked olarak anılmıştır. özellikle 79 yılında çıkardığı broken english albümü tarihin en iyi kadın vokal albümlerinden biridir. onun sadece metallica figürü olarak anılması üzücü. hatta bir konserde konuk olarak çıktığı sahnede aşağılanması çok daha üzücü.
her ne kadar şarkıcı kimliğiyle ön plana çıksa da dizi ve sinema oyunculuklarının yanısıra tiyatro oyunlarında da yer almıştır. 69 yılında londra'da sergilenen hamlet oyununda güzeller güzeli ophelia'yı canlandırmıştır. 73 yılında ise alice harikalar diyarında oyununda alice'i canlandırmıştır.
en çok öne çıkan filmi ise the girl on a motorcycle olmuştur. erotik drama tarzında olan filmde faithfull başrolü alain delon ile paylaşmıştır. 72 yapımı lucifer rising filminde lilith olarak karşımıza çıkar. sesini belki de en son duyduğumuz büyük yapım dune olmuştur. bu filmde paul atreides'in vizyonlarda duyduğu bene gesserit seslerinden biri ona aittir.
yapmak istediğim radyo yayını bu olur sanırım. sadece 60'ların müziklerinin olduğu, genellikle rock, bazen folk, bir miktar da dönemin soul müziğinin serpiştirildiği bir yayın hayal ediyorum. görsel de şu şekilde. var bir hayalimiz.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.