1.
benim için bayağı önemli bir yıldır aslında.
1992-1993 eğitim ve öğretim yılında anadolu lisesini kazanmış ve hazırlık okumuştum. 1993, hayatımda en yoğun olarak ingilizce öğrendiğim senedir herhalde zira ikinci dönemde dersler daha ağırlaşmıştı diye hatırlıyorum. bizim zamanımızda anadolu liseleri ilkokuldan hemen sonra olurdu ve haftada 25 saat falan ingilizce görürdük. ilkokuldan ortaokula geçiş zamanımdı yani 1992-1993 ve cidden dramatik bir geçişti bu.
o zamanlarda—ki aslında 80'lerden beri—gerçek bir atari salonu tutkunuydum ve arcade'lerden çıkmazdım diyebilirim. o yıl çıkan çok önemli oyunlar var; samurai shodown, world heroes 2, streets of rage 2, run and gun, the punisher, raiden ii gibi mesela. veya bundan 1-2 sene önce çıkan street fighter ii: champion edition, mortal kombat ve blue's journey gibi oyunlar... bunlar da atari salonlarında 1993'te ve sonrasında da çılgınlar gibi oynamaya devam ettiğimiz oyunlardı. ben eğitim-öğretim hayatımda pek de ders çalışan biri olmamışımdır ve zamanımın ciddi kısmını atari salonlarından geçirdim ki bazen okulu asarak; üniversite hayatım bile kısmen dahil buna: gene pek ders çalışmazdım üniversitede de ama atari salonlarına biraz daha az gittiğimden kısmen dedim.
bu yılda çıkan filmlere bir göz attım demin... sevdiğim çok sayıda film var ama the nightmare before christmas ile the thief and the cobbler adlarındaki animasyon filmleri benim açımdan en önde gelenleri (ikincisini pek kimse bilmez).
izlediğim en kötü filmlerden biri olan, so bad, it's good kategorisindeki* ghost in the machine [makinedeki hayalet] de bu senede çıkmış.
scorpions'ın face the heat ve seplutura'nın chaos a.d. albümlerini bu yıl, çıktıklarında orijinal audio kaset formatında almıştım. özellikle scorpions'ın bu albümüne bayılıyorum. (bkz: alien nation), (bkz: we who are not as others)*
snow'un informer şarkısı da bu yıl çıkışlıymış. walkman diye bir dergi vardı ve onun verdiği karışık kasetle keşfetmiştim bu şarkı ve ugly kid joe'nun cats in the cradle şarkısını/cover'ını ki bu da o yıl çıkmış zaten. daha pek iyi olmayan ingilizcemle sözlerini de öğrenmeye çalışıp söylüyordum bu parçaları ama informer'ı söyleyebilmeyi pek beceremiyorumdur bence. *
haddaway imzalı what is love, sting'in klasiği shape of my heart, culture beat'in mr. vain'i de bu yıl çıkan çok sevdiğim şarkılar.
voivod'un the outer limits albümü de bu sene çıkmış ama ben bu şahane albümü 2000'lerde keşfedebilmiştim; favori progressive metal gruplarımdan biri olan conception'ın parallel minds albümünde de seyir aynıydı.
aerosmith'in get a grip albümü de bu yıl çıkışlıymış. içindeki cryin' şarkısının klibi dün gibi aklımdadır. demin albümün şarkı listesine bakarken always'i gördüm. o bon jovi'nin değil miydi ya dedim ve herhalde ikisinin de o adda birer şarkısı varmış diye düşündüm. youtube'a aerosmith ve always yazayım da bakayım ve emin olayım dedim. büyük trollük yapıp bon jovi'nin always'ini aerosmith ismiyle koymuşlar ve aratmamda da başta bu çıktı. laksjdlkajdlkajdlkadjlakdsj
1993'te kitap okuma alışkanlığımı henüz kazanmış mıydım hatırlamıyorum. herhalde bundan 1 sene sonra falan stephen king kitaplarını keşfetmemle başlamıştı bu ama bir ihtimal 1993 de olabilir. o yıl kendisinin nightmares & dreamscapes [rüyalar ve karabasanlar] adlı hikayelerden oluşan kitabı çıkmış. okuyup bazı hikayelerini beğendiğimi çok iyi hatırlıyorum—ki bu hikayelerden biri olan the night flier'ın olağanüstü bir film uyarlaması da yapıldı 1997'de—ama ilk okuduğum king kitaplarından biri değildi bu hikaye derlemesi. 1993'te king romanları okumuşsam bile bunlar 'salem's lot [korku ağı], pet sematary [hayvan mezarlığı] falan olabilir öncelikle, gene de rüyalar ve karabasanlar'ı da bu yıl içinde okumuş olabilirim elbet. stephen king'i keşfetmeden önce öyle çocuk klasiklerini falan okurdum da kitap kurdu falan sayılmazdım.
1992-1993 eğitim ve öğretim yılında anadolu lisesini kazanmış ve hazırlık okumuştum. 1993, hayatımda en yoğun olarak ingilizce öğrendiğim senedir herhalde zira ikinci dönemde dersler daha ağırlaşmıştı diye hatırlıyorum. bizim zamanımızda anadolu liseleri ilkokuldan hemen sonra olurdu ve haftada 25 saat falan ingilizce görürdük. ilkokuldan ortaokula geçiş zamanımdı yani 1992-1993 ve cidden dramatik bir geçişti bu.
o zamanlarda—ki aslında 80'lerden beri—gerçek bir atari salonu tutkunuydum ve arcade'lerden çıkmazdım diyebilirim. o yıl çıkan çok önemli oyunlar var; samurai shodown, world heroes 2, streets of rage 2, run and gun, the punisher, raiden ii gibi mesela. veya bundan 1-2 sene önce çıkan street fighter ii: champion edition, mortal kombat ve blue's journey gibi oyunlar... bunlar da atari salonlarında 1993'te ve sonrasında da çılgınlar gibi oynamaya devam ettiğimiz oyunlardı. ben eğitim-öğretim hayatımda pek de ders çalışan biri olmamışımdır ve zamanımın ciddi kısmını atari salonlarından geçirdim ki bazen okulu asarak; üniversite hayatım bile kısmen dahil buna: gene pek ders çalışmazdım üniversitede de ama atari salonlarına biraz daha az gittiğimden kısmen dedim.
bu yılda çıkan filmlere bir göz attım demin... sevdiğim çok sayıda film var ama the nightmare before christmas ile the thief and the cobbler adlarındaki animasyon filmleri benim açımdan en önde gelenleri (ikincisini pek kimse bilmez).
izlediğim en kötü filmlerden biri olan, so bad, it's good kategorisindeki* ghost in the machine [makinedeki hayalet] de bu senede çıkmış.
scorpions'ın face the heat ve seplutura'nın chaos a.d. albümlerini bu yıl, çıktıklarında orijinal audio kaset formatında almıştım. özellikle scorpions'ın bu albümüne bayılıyorum. (bkz: alien nation), (bkz: we who are not as others)*
snow'un informer şarkısı da bu yıl çıkışlıymış. walkman diye bir dergi vardı ve onun verdiği karışık kasetle keşfetmiştim bu şarkı ve ugly kid joe'nun cats in the cradle şarkısını/cover'ını ki bu da o yıl çıkmış zaten. daha pek iyi olmayan ingilizcemle sözlerini de öğrenmeye çalışıp söylüyordum bu parçaları ama informer'ı söyleyebilmeyi pek beceremiyorumdur bence. *
haddaway imzalı what is love, sting'in klasiği shape of my heart, culture beat'in mr. vain'i de bu yıl çıkan çok sevdiğim şarkılar.
voivod'un the outer limits albümü de bu sene çıkmış ama ben bu şahane albümü 2000'lerde keşfedebilmiştim; favori progressive metal gruplarımdan biri olan conception'ın parallel minds albümünde de seyir aynıydı.
aerosmith'in get a grip albümü de bu yıl çıkışlıymış. içindeki cryin' şarkısının klibi dün gibi aklımdadır. demin albümün şarkı listesine bakarken always'i gördüm. o bon jovi'nin değil miydi ya dedim ve herhalde ikisinin de o adda birer şarkısı varmış diye düşündüm. youtube'a aerosmith ve always yazayım da bakayım ve emin olayım dedim. büyük trollük yapıp bon jovi'nin always'ini aerosmith ismiyle koymuşlar ve aratmamda da başta bu çıktı. laksjdlkajdlkajdlkadjlakdsj
1993'te kitap okuma alışkanlığımı henüz kazanmış mıydım hatırlamıyorum. herhalde bundan 1 sene sonra falan stephen king kitaplarını keşfetmemle başlamıştı bu ama bir ihtimal 1993 de olabilir. o yıl kendisinin nightmares & dreamscapes [rüyalar ve karabasanlar] adlı hikayelerden oluşan kitabı çıkmış. okuyup bazı hikayelerini beğendiğimi çok iyi hatırlıyorum—ki bu hikayelerden biri olan the night flier'ın olağanüstü bir film uyarlaması da yapıldı 1997'de—ama ilk okuduğum king kitaplarından biri değildi bu hikaye derlemesi. 1993'te king romanları okumuşsam bile bunlar 'salem's lot [korku ağı], pet sematary [hayvan mezarlığı] falan olabilir öncelikle, gene de rüyalar ve karabasanlar'ı da bu yıl içinde okumuş olabilirim elbet. stephen king'i keşfetmeden önce öyle çocuk klasiklerini falan okurdum da kitap kurdu falan sayılmazdım.
devamını gör...
2.
benim için de önemli bi yıl ben doğdum. informer ne şarkıdır yalnız. dünyanın en hızlı rapçisiydi snow yersen.
devamını gör...
3.
20. yüzyılda doğmuş dinozorlar ortaya dökülüyor.
devamını gör...