önce boğaz düğümlenir sonrasında yutkunmaya çalışırsın ama yutkunamazsın. tutarsın kendini öyle tutarsın lakin o boğazda ki düğümü yutmadan ağlamamak imkansızdır. bırakın ağlayın, acınızı yaşayın. içimize attıklarımız, zorumuza giden şeylerin bir kere acısını yaşayalım.
devamını gör...

yapılmaması gerekendir kanımca. yıllarca saklandığınız, kimsenin bilmediği bir sır ve de artık o sır olmadan oluşturulan düzenler... o düzenleri bozmak kimsenin hakkı değil. hem zaten öleceksin kardeşim, etrafı karıştırmasan, milleti birbirine düşürmesen olmuyor mu?

dizilerde ve filmlerde de çok olur bu. orada kapatırım, film biter benim için. ortalık karışsın, insanlar televizyona kitlensin, reyting artsın... hiç gelemeyiz bu oyunlara.
devamını gör...

bu kitapların hepsini okudun mu
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yediğimiz yemek basit karbonhidratlardan oluşuyorsa ve glisemik indeksi yüksekse kan şekeri aniden yükselir daha sonra da hızlıca düşer. bu da kan şekerinin dalgalanmasına neden olur. böylece yemek yedikten sonra tatlı yeme isteği oluşur.

herhangi bir kan hastalığımız yoksa yemek yeme alışkanlığımızı değiştirip dengeli besinler tükettiğimizde son bulacaktır.

aksi halde can sıkıcı bir durum
bir o kadar da lezzetli
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim için ilk,sonsuza dek ve mutlak şartla akraba denen kan emicilerdir,net.
sürekli negatif enerjili insanlar da aynı şekilde.cebinde akrep olan tipleri de ekleyeyim.
devamını gör...

ortak moderatör işine girdik biz bu yazar arkadaşla, aramızda anlaştık hazall'ın dörtte üçü ona ait, gerisi benim.

şaka maka da benim pay iyice azaldı bu ara? biraz da bana bıraksan mı acaba?*
devamını gör...

(11 şubat 1847 - 18 ekim 1931)
20. yüzyıl yaşamını icatlarıyla büyük bir şekilde etkileyen amerikalı mucit ve iş adamıdır.
edison elinde bulundurduğu onun adını taşıyan amerikan patentiyle tarihteki en önemli ve en verimli mucitlerden biri olarak nitelendirilir. patentlerinin çoğu amerika'nın haricinde almanya, fransa ve ingiltere onaylarına da sahiptir.
ayrıca takma adı menlo park büyücüsü*dür.
devamını gör...

"beni de bir günlüğüne seçin, kalan 363 gün istediğiniz kişiyi seçebilirsiniz" diyerekten desteklediğim kampanya.

ama beni de seçeceksiniz, söz mü?
devamını gör...

açılımı fantasy role playing olan, uyumlu ve hayal gücü yüksek arkadaş grubu ile oynandığında yıllar bile sürebilen masaüstü oyunlarına verilen genel ad.

tabi role playing game - rpg - ile dijital dünyalara da taşınan bu sistem, artık dünya üzerinde çok büyük kitlelere hitap ediyor.

farklı sistemleri de bulunan frp oyunlarının en çok duyulan ve bilinen sistemi dungeons & dragons'dur.

dungeon master tarafından idare edilen senaryoda ( hazır senaryolar kullanılabileceği gibi kendi yazdığınız senaryolar da kullanılabilir ) elf, dwarf, gnome, human gibi ırklardan wizard, ranger, cleric gibi sınıflara bürünen insanlar, görevleri tamamlamak, bulmacaları çözmek ve tabi birkaç yaratığı cehennemin dibine göndermek ile hoşça vakit geçirebilir.

tüm ihtiyacınız, birkaç zar, karakter kağıtları ve hayal gücü.
devamını gör...

söz konusu durumun tersi kadınlar için normal karşılanıyorsa erkekler için de aynı şekilde normal karşılanması gereken durum.

(bkz: cinsiyet eşitliği)
devamını gör...

daha çabuk gideceğe yere varması ve geri dönmesi adına yolcuların arkasından yapılan uğurlama durumu. özellikle ben küçükken bayramlarda anneannemlerin yanıma gittiğimizde biricik anneannemin gözyaşlarıyla ve etraftaki komşularımızın uğurlamalarıyla çok yaparlardı bunu arkamızdan, o zaman anlamazdım pek ama daha sonradan sebebinin en kısa sürede geri dönmek olduğunu anlamıştım. tatlı bi şey ya bence*.
devamını gör...

dünyanın en güzel fiziksel aktivitelerinden biri.* haftanın birkaç günü yüzmek insana o kadar iyi geliyor ki. resmen vücut duruşunuz düzeliyor, güzelleşiyor, yüzünüz gençleşiyor. yüzmek ile aşk yaşıyorum. canım yüzmek. seni seviyorum bebeğim.
devamını gör...

hüseyin nihal atsız’ın ince ama dev romanıdır. ideolojik olarak yazara ve dolayısı ile bu esere önyargılı yaklaşanlar olacaktır. önyargılarını yıkıp okuyan türk edebiyat tarihinin en iyi psikolojik romanlarından birini okumuş olmanın hazzını duyacak, belki 2. kez okuyacak yada başucu kitabı yapacaktır. önyargılı olanlar ise okumadığı halde nihal atsız gibi dev bir yazara burun kıvıracaktır.

ayrıca romanda öyle güzel diyaloglar, öyle ince düşünce, fikir ve sözler yer almaktadır ki insan ezberlemek ister, arada aklına geldikçe açar okur.
selim pusat, güntülü, leyla mutlak gibi karakterlerin arasında, çevremde ki okurlardan gözlemlediğim kadarıyla geri planda kalan bir karakter var ki beni esas etkileyen karakter odur. ayşe pusat. yanımda öyle güçlü duracak bir kadın olduğunu düşünürüm de, ah ulan iradesiz selim derim, sen adam mısın diye kızarım.

+ niçin severiz güntülü.
- sevginin niçini olmaz ki efendim... düşünsem makul bir sebep bulabilirim. fakat bu hakiki sebep olmaz. çünkü biz önce severiz. sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. bu da hodbinliğimizden doğar.




ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar.





insanlar, babalarıyla analarının dağ gibi ümitleriyle dünyaya geldikten sonra denizler gibi ümitsizlikler içinde boğularak kaybolup gidiyorlardı.




-bazen bir sevgili için her şey bırakılır yüzbaşım.
insan bir öfke anında arkadaşını; bir buhran dakikasında kendini öldürebildiği gibi, aşk denen hastalığın şiddetlendiği bir sırada da istikbalini, halini, mazisini, her şeyini feda edebilir.
pusat doktora istihkarla baktı:
+bunları iradesiz, karaktersiz ve zayıf adamlar yapar.
doktor büsbütün hüzünlenen bakışlarını pencereden ta uzaklara çevirerek cevap verdi:
-en kuvvetli insanların da zayıf anları olur





bana insanlardan mı bahsediyorsun? insanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir.





tiyatro bitti, beklemeye lüzum görmüyorum.



roman kısmen hüseyin nihal atsız’ın otobiyografisidir. baş kahramanımız yzb.selim pusat en iyi subayların krallık rejimlerinde yetiştiğini savunması nedeniyle kralcılıkla suçlanarak ordudan atılmış bir subaydır.(romanda tarih geçmez ancak anlatılan yıllar tahminimce 1940 lardır.) selim pusat’ın babası ve dedesi de subaydır.
hüseyin nihal atsız tıbbiyeden arap kökenli olduğu için bir teğmene selam vermemesi nedeniyle atılmış bir subay namzetidir. onun da babası ve dedesi subaydır.
devamını gör...

bence her insanın sınırları olmalı. sınırsız, sonsuz olan her şey sıkıntı çıkartıyor istisnasız. fazla sevgi , fazla merhamet, fazla iyilik, fazla yemek, fazla eşya, fazla sosyal hayat... su hayatken onun bile fazlası zararlı bünyeye.
devamını gör...

salıncağa binmek.. hâlâ sık sık severek yaptığım bir eylemdir
devamını gör...

canımız yandığında annelerin söylediği öpeyim de geçsin cümlesi. gerçekten annemin öptüğü yerin iyileştiğini artık acımadığını hissederdim. keşke büyüyünce de öpünce geçecek dertlerimiz olsaydı.
devamını gör...

bir konuyu tüm tarafların tezleriyle değerlendiren felsefik terimdir. karşıtı (bkz: subjektif)dir.
devamını gör...

nisan puan tablosunda varımı yoğumu yatırdığım yazar. umarım bizi yanıltmaz.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim