inanın ki şu ana kadar hiç bir tanıma bu kadın mı erkek mi diye bakmadım. çok cinsiyetçi bir söylem değilse eğer farketmek de çok zor zaten.
devamını gör...

nba'de gelmiş geçmiş en büyük etkiyi bırakmış oyuncudur. inanılmaz bir kazanma hırsı vardır; öyle ki 38 derece ateşte, maçtan önce ve devre arasında kusarak da utah'ın karşısına çıkmış ve o halde 38 sayı atmıştır. doktor kaybetmeyi öğrenebilmesi için kumar oynamayı falan tavsiye etmiştir artık. kariyer sayı ortalaması 30.3 civarındadır. smaç şampiyonluğu vardır. normal sezonda 37.bilmem kaç sayı ortalaması tutturmuşluğu vardır. john stockton ve onun gibi şampiyonluk kazanabilecek birçok oyuncuya engel olmuşluğu vardır. boston'a, playoff rekoru olan 63 sayıyı göndermişliği vardır. manyağın önde gideni değil, koşanıdır adeta.
devamını gör...

ohaaa çok iyi dediğim mahlastır.

çok mantıklı vallahi helal olsun. direkt dikkat çekiyor. umarım güzel tanımlar girer.
devamını gör...

ertelemeyin, yapmayı planladığınız şeyi planlanan tarihte yapın, en azından aynı hafta içinde yapın.

tez danışmanınıza ulaşın, mail atın, mail atın gerekirse bir kez daha mail atın.

maymun iştahlı olmayın, proje taslağınızı oluşturduktan sonra her gördüğünüz yeni teknolojiye acaba mı demeyin.

aynı zamanda çalışıyorsanız, yüksek lisansınızın hobi olarak görüldüğünün farkında olun. akademide de olsanız bu durum değişmiyor, genelde akşam mesai sonu ve haftasonlarınızı kullanmanız gerekecektir.

sizinle aynı yaşta olan, yüksek lisans öğrencisinin hayatını sorgulayıp herşeyin anlamsız geldiğini farketmez üzerine işini ve yüksek lisansı bıraktığı "naif. süper." isimli kitabı okumayın. son paragrafım fazla spesifik olmuş olabilir, ama siz yine de tezinizi bitirene kadar okumayın.

yukarıda yazdıklarım tamamen kendi tecrübelerime dayanmaktadır. ve tezim hala bitmemiştir.

edit: hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu ve tezimi teslim ettim. neredeyse uykusuz geçen son iki ayı referans alarak şunu söyleyebilirim, yazdıklarımı uygulayabilirsiniz ama yaptıklarımı asla uygulamayın :))
devamını gör...

900 kişilik nüfusu bünyesinde barındıran alaskanın talkeetna adlı şehrinde kayda değer bir belediye başkanı adayı çıkmaması üzerine stubbs isimli kedi başkanlığına adaylığını koymuş ve 1997 yılından 2017 yılına kadar 20 yıllık bir süre içerisinde mamasını yediği memleketine olan vatandaşlık görevini itinayla yerine getirmiştir.
stubbs
devamını gör...

sözlükte ''illet "hastalık, kişiyi ihtiyacını görmekten alıkoyan durum'' anlamına gelen sözcüktür.

günümüzde sorunlu, rahatsızlık veren şeyler için de kullanılır.
devamını gör...

(bkz: şebnem şibumi)

murat menteş'in yazdığı en güzel sevilen karakter. öyle ki ne zaman canım sıkılsa açar bu kadına yazılan mektupları okurum.

şebnem, ne çok melek var yüzünde gülümsemen için binlercesi çalışıyor olmalı.
şebnem, cehennemde teçhizatsız kalmış itfaiyeci gibiyim.
şebnem, gözlerindeki ayet derinliğini hayrına tefsir etsen ya.

(bkz: müntekim gıcırbey'den şebnem şibumi'ye mektuplar)
devamını gör...

o kadar güzel olmuş ki gülerken sahne kaçıracağım korkusunda kahkalarımı* biriktirip videonun sonunda patlatıyorum *

devamı kesinlikle gelmesi gereken bir montaj olmuş* kafasına kalp atarım ki ben bunun*
devamını gör...

ona güvenmeni istiyordur. güven ki en beklemediğin anda yediğin içtiğin ne varsa içine tükürsün*.
ciddi tanım: iyiliğin dini yok. temelinde insanlık yatar.
devamını gör...

yerinde sayıp, eserikli olanlarıda vardır. ya da ikizler burcuna sahiptirler.
devamını gör...

onu bunu stalklıyorum ne yazmışlar diye.
devamını gör...

(bkz: sivil itaatsizlik) henry david thoreau'nun ilk baskısı 1849 yılında yapılan deneme türündeki kitabıdır. sivil itaatsizlik veya başka bir deyişle pasif direniş, bireyin uğradığı haksızlıklar karşısında kamuoyunun ve ilgili mercilerin dikkatini çekmek suretiyle şiddetsizlik üzerine temellenen ve bir çeşit direniş hakkına işaret eden eylemler bütünü olarak tanımlanabilir. bu kitap sivil itaatsizliğin kurucusu olarak kabul edilen abdli şair, yazar ve düşünür henry david thoreau'nun fikirlerini yansıtan bir deneme niteliğindedir. sivil itaatsizlik yaklaşımını bizzat literatüre kazandıran kişi olarak ortaya attığı yaklaşımlarla aynı zamanda gandhi ve martin luther gibi isimlerin geliştirdiği fikir ve pratiklere esin kaynağı olmuştur.


-"en iyi devlet en az yöneten devlettir. " bu slogana katılmamak elde değil. gerçekten de böyle bir şeyi sistematik bir şekilde hemen görmeyi arzuluyorum. bu, deneyimlendiği takdirde şöyle bir sonucun ortaya çıkacağına inanıyorum. "en iyi devlet hiç yönetmeyen devlettir". ve ancak insanlar hazır olduklarında böyle bir devlet biçimi mümkün olacak. devlet en iyi ihtimalle belli bir amacı gerçekleştirmek için kullanılan bir araç olmaktan ibarettir; fakat genellikle devletlerin çoğu ve bazense tümü böyle işlemez. sy 57



- insanlar sadece insan olarak değil makineler gibi her şeyleriyle devlete hizmet ederler. insanlar ordudur, milistir, gardiyandır, polistir, kolluk kuvvetidir. birçok durumda, hukuki veya ahlaki sorumluluğun olmadığı bir eylem yoktur fakat insanlar kendilerini ağaç, toprak ve taş seviyesine indirgerler; belki de bu şekilde amaca hizmet edecek, bilinçten yoksun kişiler üretilir. böyle bir emir, önemsiz insanlardan veya bir pislik yığınından daha çok saygıdeğer değildir. onların yalnızca köpekler ve atlar kadar değeri vardır. ancak bu tarz insanlar bile genellikle iyi vatandaş sayılır. yasa koyucu, politikacı, avukat, bakan, müdür gibileri temelde devlete akıllarıyla hizmet ederler ve nadiren ahlaki farklılıklara giderken, bilmeden de olsa şeytana bir tanrıymış gibi hizmet ederler. kahramanlar, vatanseverler, şehitler, reformcular ve öteki bazı kişilerse devlete vicdanlarıyla hizmet ederler ve bu yüzden de çoğunlukla ona belirli bir direnç gösterirler, genelde onlara düşmanmış gibi davranılır. bilge bir kişi yalnızca bir insan olarak faydalı olacaktır; bir "toprak" parçası olmaya ve " rüzgarı uzakta tutmak için bir boşluğu kapamayı" kabul etmeyerek, en sonunda bu ofiste tozunu bırakcaktır.



fazla asil bir kökten geliyorum varlıklı olmak için.
ikinci planda olmak için yönetme konusunda,
bir görevlisi ya da aleti olmak için
dünya üzerinde bir egemen devletin.



herkesin devrim yapma hakkı var; yani, tiranlığı ve verimsizliği had safhadaysa ve dayanılacak gibi değilse devlete bağlılığı reddetme ve ona direnme hakkı diyelim buna. sy 61



- haksız bir şeyden dolayı insanları hapseden bir devletin çatısı altında, haklı bir insan için doğru yer de yine hapishanedir. massachusetts'in daha özgür ve herhangi birine daha az bağlı olan ruhlara sunduğu en uygun tek yer, halihazırda kendilerini kendi ilkeleri dışına iterken kendi eyleminden dolayı eyaletin dışında alıkonulduğu hapishanelerdir. kaçak kölenin ve şartlı tahliyesi olan kişinin, kendi ırkının hatalarından dolayı özür dilemeye gelen yerlinin onları bulması gereken yer orasıdır; eyaletin kendisiyle birlikte olmayanları ve ona karşı olanları koyduğu ayrı fakat daha özgür ve onurlu bir yer, özgür bir adamın köle bir devlette gururla bağlanacağı tek yer. sy 71


bu son alıntıyı girerken aklıma, thoreau'nun yakın dostu raplh waldo emersonla yaşadığı rivayet edilen, bir hikaye geldi.
amerikan hükümeti meksika ile yürüttüğü savaşı finanse etmek amacıyla kelle vergisi adı altında bir dolar para toplar.
thoreau, ödediği bir doların savaşın finanse edilmesinde ve başka insanların öldürülmesinde kullanılacağı gerekçesi ile ödemeyi reddeder ve bu yüzden bir gece hapse atılır.
kendisiyle bir çok ortak fikri paylaştığı ve yakın dostu olan ralph waldo emerson, arkadaşını görmek üzere onun hücresine gittiğinde aralarında şöyle bir konuşma geçer.

- henry, neden buradasın ?

- waldo, sen neden burada değilsin?
devamını gör...

hintli matematikçi dattathreya ramachandra kaprekar tarafından tanımlanmış bir sayı.

şöyle ki:
bir sayı seçelim. bu sayı n basamaklı olsun. sayının karesini alarak, çıkan sonucun sağdan n basamaklı kısmını alıp solda kalan kısma ekleyelim. sonuç, baştaki sayı ile aynı olsun. bunu sağlayan sayılara kaprekar sayısı denir.

örnekle daha iyi anlaşılır.

sayımız 2728 olsun. karesi 7441984'e eşittir. 2728 sayısı 4 basamaklı bir sayı olduğundan n = 4 oldu.

7441984'ün sağdan n, yani 4 basamağını (yani 1984'ü) aldık ve soldaki kalan sayıya (yani 744'e ekledik):
1984 + 744 = 2728

baştaki sayıyı elde ettiğimizden, bu bir kaprekar sayısıdır.
devamını gör...

oylamama alışkanlığından evla olan alışkanlıktır. dikkatimi çeken bir tanım, yorum vb bir yazı olduğunda okurum ve oylarım. bence bazı insanlar ince düşünmekle ince hesap yapmayı karıştırıyor olabilir. yapmayın.
devamını gör...

yüzünün gerilmesi ve beyazlaması durumudur, arada iyi bir tesir bırakır bende.
devamını gör...

millet iradesinin tecellisi olan tbmm'nin ve ulu önder gazi mustafa kemal atatürk ve türk milleti tarafından bağımsızlık mücadelesini tek elden yürütmek amacıyla yurdu bağımsızlığına kazandırma yolunun 101. yılını sevgiyle, saygıyla ve büyük bir hürmetle anıyorum.
devamını gör...

masturbasyon. süt bal tarçındır.

edit: yok bastırbasyon. doğrusu mastürbasyon olacak.
devamını gör...

evet avrupa bir şey. en azından sokakta rahatça gezip istediğimi söyleyebiliyorum. inanır mısınız üstelik sizi insan yerine koydukları da oluyor.
devamını gör...

sözlüğe üye olduğum günden beri dikkatimi çeken yazarların profillerine girerim, vaktimin kısıtlı olup olmadığına göre baştan sona ya da sadece ilk sayfasını olacak şekilde, daha önceden bildiğim bir yazarsa da yeni yazmış olduğu ya da benim kaçırdığım bütün girilerini okurum. beğendiğim, bana bir şeyler kattığını düşündüğüm, aynı fikirde olduğum ya da olmasam dahi görüşünü güzel ifade edebildiğini düşündüğüm her giriyi oylarım. bu herhalde seri oylamak oluyor.

bunun ne açıdan zarar verdiğini anlamadım. seri eksilemek olsa bir zarar olabilir ama beğendiğini ifade etmenin bir zarar getireceğini düşünmüyorum açıkçası. hatta, gerekli etkileşimde bulunarak o yazarı yüceltiyor, daha çok yazması adına teşvik ediyor, ilgimizi çekebildiğini belirterek onu mutlu ediyoruz zannımca.

ama okumadığı giriyi de oylayan, bir şekilde bunu suistimal eden var mıdır bilemiyorum. pek de sanmıyorum ama, varsa o tür durumlar zarar veriyor olabilir elbette. onu bilemedim işte.
devamını gör...

üstteki entry ile hatırlanan anı: ''no era depresion era capitalismo'' şili sokaklarında yazan versiyonu da buydu.

ayrıca, kapitalizmin en büyük silahı, insanlara kendisi hakkında derin, tafsilatlı ve uzun uzun düşünecek zamanı bırakmamasıdır; üzerinde doğru düzgün düşünemediğiniz, hakkında tahliller yapamadığınız bir şeyle mücadele edemezsiniz. eskiler, "duraksayış olmadan kavrayış olmaz" derler; şimdilerde kimsenin durmaya niyeti yok. hayat uçsuz bucaksız ve göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geçen bir serâb, bir yarış halinde herkes. kapitalizm bize kendimize dair her şeyi; sevgiyi, saygıyı, doğumu, nefreti ve hatta en çok da ölümü unutturdu. tüm başarısını da oluşturduğu bu hayalî kozmosa borçlu.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim