lobileşeceğim diye rezil olan yazarlar
-karma puan uğruna durduk yere yüzlerce entrynizi beğenir.
-devamlı küfür edemiyoruz diye başlık açar.
-atatürk içerikli, din içerikli, kadın temalı başlıklar açar.
-hatası söylenince sağa sola sataşır, işine gelmez ve size @2 olup başlıklarda saldırmaya çalışır.
-havlar ama ıssıramaz.
düşman sözlükler başına, azalarak bitmesini umduğum yazar tipidir.
-devamlı küfür edemiyoruz diye başlık açar.
-atatürk içerikli, din içerikli, kadın temalı başlıklar açar.
-hatası söylenince sağa sola sataşır, işine gelmez ve size @2 olup başlıklarda saldırmaya çalışır.
-havlar ama ıssıramaz.
düşman sözlükler başına, azalarak bitmesini umduğum yazar tipidir.
devamını gör...
yaşlılık
rahmetli dedemin vakt-i zamanında, "ne yap et, sakın yaşlanma!" diyerek nasihat ettiğidir.
devamını gör...
stan lee
stan lee'nin bir konuşmasından:
-spider-man hakkındaki bütün harika fikirlerimle birlikte yayıncımın ofisine gittim.
tepkisi şöyleydi:
"stan bu duyduğum en kötü fikir."
düşüncelerini söylemeye başladı, bu arada kendisi oldukça mantıklı ve zeki biridir. "öncelikle insanlar örümceklerden nefret eder, bu yüzden bir kahramana örümcek adam diyemezsin. genç mi olmasını istiyorsun bir de? gençler sadece yardımcı olabilir. kişisel sorunlar mı? stan süper kahramanları bilmiyorsun galiba. onların kişisel sorunları olmaz."
bu duyduklarımdan sonra ofisten hayal kırıklığıyla birlikte ama daha bilge bir şekilde çıktım. ama spiderman'i aklımdan çıkaramıyordum. o zamanlar 'amazing fantasy' adlı seriyi bitirmek üzereydik. iyi satmıyordu ve basına son sayısını verecektik. bir seriyi bitiriyorsanız içinde ne olduğu kimsenin umrunda olmaz çünkü seri son kez yayınlanıyordur. sadece aklımdan çıkarmak için sayıya ve sayının kapağına spider-man'i ekledim ve yoluma baktım.
bir ay kadar sonra satış rakamları geldi ve yayıncım, "stan stan!"diyerek ofisime girdi. "ikimizinde bayıldığı spider man'i hatırlıyor musun? hadi ona kendi serisini çıkaralım." dedi, yemin ederim. peki bunu size neden anlattım biraz zaman geçirmeye çalıştığımı saymazsak gerçekten iyi olduğunu bildiğiniz bir fikriniz varsa salağın tekinin sizi vazgeçirmesine izin vermeyin.
-spider-man hakkındaki bütün harika fikirlerimle birlikte yayıncımın ofisine gittim.
tepkisi şöyleydi:
"stan bu duyduğum en kötü fikir."
düşüncelerini söylemeye başladı, bu arada kendisi oldukça mantıklı ve zeki biridir. "öncelikle insanlar örümceklerden nefret eder, bu yüzden bir kahramana örümcek adam diyemezsin. genç mi olmasını istiyorsun bir de? gençler sadece yardımcı olabilir. kişisel sorunlar mı? stan süper kahramanları bilmiyorsun galiba. onların kişisel sorunları olmaz."
bu duyduklarımdan sonra ofisten hayal kırıklığıyla birlikte ama daha bilge bir şekilde çıktım. ama spiderman'i aklımdan çıkaramıyordum. o zamanlar 'amazing fantasy' adlı seriyi bitirmek üzereydik. iyi satmıyordu ve basına son sayısını verecektik. bir seriyi bitiriyorsanız içinde ne olduğu kimsenin umrunda olmaz çünkü seri son kez yayınlanıyordur. sadece aklımdan çıkarmak için sayıya ve sayının kapağına spider-man'i ekledim ve yoluma baktım.
bir ay kadar sonra satış rakamları geldi ve yayıncım, "stan stan!"diyerek ofisime girdi. "ikimizinde bayıldığı spider man'i hatırlıyor musun? hadi ona kendi serisini çıkaralım." dedi, yemin ederim. peki bunu size neden anlattım biraz zaman geçirmeye çalıştığımı saymazsak gerçekten iyi olduğunu bildiğiniz bir fikriniz varsa salağın tekinin sizi vazgeçirmesine izin vermeyin.
devamını gör...
koronaya türk çözümleri
burnunu tereyağına batırmak*
devamını gör...
bibliyomani
türk dil kurumuna göre dilimize fransızcadan geçen bibliyoman kelimesi kitap düşkünü anlamına gelirken bibliyomani kelimesi kitap düşkünlüğü anlamına gelir.
bibliyomani olan kişilerin kitaplara olan aşırı düşkünlükleri obsesif-kompulsif bozukluğu* belirtisi olarak gösterilebiliyor. bu da bize bibliyomani kelimesini kitapları sağlıklı bir psikoloji ile seven anlamına gelen bibliyofil kelimesi ile karıştırılmaması gerektiğini gösteriyor.
bibliyomani olan kişilerin kitaplara olan aşırı düşkünlükleri obsesif-kompulsif bozukluğu* belirtisi olarak gösterilebiliyor. bu da bize bibliyomani kelimesini kitapları sağlıklı bir psikoloji ile seven anlamına gelen bibliyofil kelimesi ile karıştırılmaması gerektiğini gösteriyor.
devamını gör...
metis
tanrıların en bilgesi ve zeus'un ilk eşidir kendisi. gök gözlü tanrıça athena'nın da annesidir aynı zamanda.
devamını gör...
mini etek özgürlükse eşine giydirir misin sorunsalı
mini etek özgürlükse, özgürüz ikimiz de canım gelecekteki kocam. giy tabi. giymezsen boşanırım.
devamını gör...
libido ve zeka ilişkisi
birçok kişiye göre tartışmaya açık kabul edilebilecek ilişki.
canımın içi nikola tesla'cığım özetle der ki; bir bilim insanının tutkusu çok yüksektir ama bu tutkuyu mesela bir kadına yöneltirse, bilim adına yapabileceği pek bir şey kalmaz. tüm tutkusunu bilime yönlendirirse başarı kaçınılmazdır.
buna katılmayanlar illa ki olacaktır ama ben katılıyorum. şu yüzden: bütün insanların kendini kontrol etme mekanizması çok güçlü olmayabilir. bazı insanlar bir ilişkiyi "tadında bırakarak" yani karşısındakini hayatında tam da olması gereken yere koyarak yaşayabilir ama bazı insanlar aşırı duygusal olduğundan bunu kontrol edemeyebilir. en ufak tartışmada, en ufak ayrılıkta dağılabilir. bilim insanı da olsa bu değişmez çünkü sonuçta onlar da insan ve duyguları var. bu nedenle, tutkuyu nereye ve ne kadar yöneltebileceğiniz kişiden kişiye değişecek bir durum bence.
ikinci nokta şu; insan boş oturunca aklına genellikle boş işler gelir. "boş bir kafa şeytanın çalışma masasıdır" derler. ne kadar çok çalışırsanız, başınızı kaşıyacak vaktiniz ne kadar az olursa, başka işlere kafa yorma ihtimaliniz de o derece az olur. bu nedenle herhangi bir hedefe sıkı sıkıya bağlı olan, mesela bir icat ya da keşif yapma derdinde olan kişinin düşüneceği en son şey seks olabilir.
neyse uzatmıyorum konuyu. bunun bir şeyleri bastırmakla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bu biraz, insanın zekâ seviyesi nedeniyle ona kendiliğinden yüklenen default bir özellik bence.
konu doğrudan bu değil belki ama bu da bonus
canımın içi nikola tesla'cığım özetle der ki; bir bilim insanının tutkusu çok yüksektir ama bu tutkuyu mesela bir kadına yöneltirse, bilim adına yapabileceği pek bir şey kalmaz. tüm tutkusunu bilime yönlendirirse başarı kaçınılmazdır.
buna katılmayanlar illa ki olacaktır ama ben katılıyorum. şu yüzden: bütün insanların kendini kontrol etme mekanizması çok güçlü olmayabilir. bazı insanlar bir ilişkiyi "tadında bırakarak" yani karşısındakini hayatında tam da olması gereken yere koyarak yaşayabilir ama bazı insanlar aşırı duygusal olduğundan bunu kontrol edemeyebilir. en ufak tartışmada, en ufak ayrılıkta dağılabilir. bilim insanı da olsa bu değişmez çünkü sonuçta onlar da insan ve duyguları var. bu nedenle, tutkuyu nereye ve ne kadar yöneltebileceğiniz kişiden kişiye değişecek bir durum bence.
ikinci nokta şu; insan boş oturunca aklına genellikle boş işler gelir. "boş bir kafa şeytanın çalışma masasıdır" derler. ne kadar çok çalışırsanız, başınızı kaşıyacak vaktiniz ne kadar az olursa, başka işlere kafa yorma ihtimaliniz de o derece az olur. bu nedenle herhangi bir hedefe sıkı sıkıya bağlı olan, mesela bir icat ya da keşif yapma derdinde olan kişinin düşüneceği en son şey seks olabilir.
neyse uzatmıyorum konuyu. bunun bir şeyleri bastırmakla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bu biraz, insanın zekâ seviyesi nedeniyle ona kendiliğinden yüklenen default bir özellik bence.
konu doğrudan bu değil belki ama bu da bonus
devamını gör...
şizoid kişilik bozukluğu
asperger sendromu ile karıştırılmaması gereken bozukluktur.
asperger sendromunda kişi sosyal iletişim kurmak ister ancak bunu nasıl yapacağını tam olarak bilemez. şizoid kişilik bozukluğunda ise kişi sosyal iletişim kurmak istemez. bunun yanında asperger sendromların yalnız kalmayı tercih etse bile son derece keyif aldığı bir ya da daha fazla ilgi alanı vardır. özellikle ilgi alanları hakkında konuşmaya son derece istekli davranır.
bu ülke'de bir zamanlar tüm belirtileri taşıdığı halde asperger teşhisi alamamış çok insan kendisine bu bozukluğun teşhisini koyuyor. o yüzden dikkat etmekte fayda var.
asperger sendromunda kişi sosyal iletişim kurmak ister ancak bunu nasıl yapacağını tam olarak bilemez. şizoid kişilik bozukluğunda ise kişi sosyal iletişim kurmak istemez. bunun yanında asperger sendromların yalnız kalmayı tercih etse bile son derece keyif aldığı bir ya da daha fazla ilgi alanı vardır. özellikle ilgi alanları hakkında konuşmaya son derece istekli davranır.
bu ülke'de bir zamanlar tüm belirtileri taşıdığı halde asperger teşhisi alamamış çok insan kendisine bu bozukluğun teşhisini koyuyor. o yüzden dikkat etmekte fayda var.
devamını gör...
boşanmayı güzellemek
kanaatimce çok yanlış bir eylemdir.ortada aşırı şiddet vs gibi durumlar yoksa bir uzmandan destek alınmalı,aile toparlanmalıdır.ailenin dağılması toplumun dağılmasını beraberinde getirebilir. güzelleme yapmak yerine yardımcı olunmalıdır.
devamını gör...
sigara içmeyen insan
sigara içenlerin yanında su içmeye çalışan
devamını gör...
una nocte
geç de olsa kendisini keşfettiğim için mutlu olduğum*, tam eşe dosta “oku” diye tavsiye etmelik yazar. zira profiline bir kez girip tanımlarını okuduktan sonra oradan çıkasınız gelmiyor. gerek fikrini belirttiği konulara dair hakimiyeti, gerekse de akıcı ve yine kendisine özgü yazım stiliyle, sizi kendisini okumaya bağımlı hale getirebilir. söylemedi demeyin.*
umarım kendisi hep buralarda olur ve heybesindeki şeyleri bizlerle paylaşmaya devam eder.
umarım kendisi hep buralarda olur ve heybesindeki şeyleri bizlerle paylaşmaya devam eder.
devamını gör...
barış manço vs cem karaca
gereksiz versus. ikisinden de vazgeçmem.
barış manço ft. cem karaca
her şey birbiriyle karşılaştırılmaz. onlar barış manço ve cem karaca'dır.
barış manço ft. cem karaca
her şey birbiriyle karşılaştırılmaz. onlar barış manço ve cem karaca'dır.
devamını gör...
okuduğun bir kitabı pudra şekerine uyarla
harry potter ve pudra şekeri
devamını gör...
kendi kendine konuşmak
medeni insan seviyesinde konuşuluyorsa sorun yok ama bazıları olayı kavgaya götürüyor orası ilginç oluyor.
devamını gör...
ebu zer el-gıfari
rebeze çölü'nde açlık ve hastalıkla ölümü karşılamaya hazırlanırken, kendisine üzülen eşine, "üzülme, öldüğümde bir inanan kefenler de gömer beni, ama vasiyetimdir, halifenin bir lokması boğazından geçmiş hiç kimse cesedime el sürmesin" der. dediği gibi olur. halifenin lokmasını yememiş bir genç defneder onu.
devamını gör...
gece mezarlıktan korkmak
orada yatanlar da bir zamanlar hayattaydı, şimdi gömüldüler diye niye korkayım? hem sevdiği insanları kaybeden insanlar mezarlıktan korkmazlar. insan evinden niye korksun? korkmayın. alışın.
devamını gör...
feridun düzağaç şarkılarında geçen muhteşem sözler
kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, sendeyim.
al beni, ne yaparsan yap!
al beni, ne yaparsan yap!
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
yarın ödev var mı sorunsalı*
t: bir soru.
t: bir soru.
devamını gör...
kleptomani
çalma dürtüsüne karşı koyamama ile karakterize dürtü denetim bozukluğudur.
kişi eylemin yanlış ve zararlı olduğunun farkındadır ancak yine de yapar.
genellikle değersiz şeyler olmakla beraber psikiyatrik bir rahatsızlıktır, tedavi edilmelidir.
kişi eylemin yanlış ve zararlı olduğunun farkındadır ancak yine de yapar.
genellikle değersiz şeyler olmakla beraber psikiyatrik bir rahatsızlıktır, tedavi edilmelidir.
devamını gör...