1.
aziz augustinus'un on yedi yaşındayken gayri meşru bir ilişkiye girmesi sonrası doğan çocuğudur. oğluna tanrının armağanı anlamına gelen adeodatus adını verdi. augustinus'un hıristiyanlığı aramak için çıktığı roma ve milano yolunda, yasak ilişki yaşadığı kadın ve oğlu adeodatus da ona eşlik etti. augustinus yasak ilişki yaşadığından o dönemde bunu tam bir evliliğe çevirmesi uygun görülmüyordu(şu anki hıristiyanlıkta nasıl görülüyor, bilmiyorum). bu sebeple augustinus'un annesi ona evlilik çağında olan yeni bir kadın arayışına geçince, yasak ilişki yaşadığı kadın(augustinus, yazılarında kadının adından bahsetmemiştir) memleketine dönmek zorunda kaldı. adeodatus ise babası ile milano'ya taşındı. daha sonra augustinus ve adeodatus birlikte vaftiz edildiler. adeodatus'un babasıyla olan kişisel ve ruhsal ilişkisi üst düzey boyutlardaydı. gençlik yıllarında adeodatus babası augustinus'un gururu ve umuduydu, olağanüstü bir zihinsel kapasiteye sahip olduğu biliniyordu. babası onun hayranlık uyandırıcı bir kişiliğe sahip olduğunu, o denli saf bir hayat yaşadığını söylüyordu ki, kimsenin adeodatus'un ebedi hayatı için endişelenmesine gerek yoktu. babası, itiraflar kitabında adeodatus hakkında şöyle bahsediyor:
"günahımın meyvesi olan genç adeodatus'u da bize kattık. henüz on beş yaşındaydı ama, daha şimdiden birçok akıllı ve bilgili kişiyi kafaca geçiyordu. bu çocukta, benden, günahımdan başka, geçmiş bir şey yoktu. onu her ne kadar senin yolunda yetiştiriyorduksa da, bu bizim değil ama onu esinleyen senin eserindi. efendi adlı kitabımda adeodatus ile konuşmalar gerçekleştirdim. kendisiyle konuştuğumda ifade ettiğim düşüncelerin hepsi kendine ait düşüncelerdi. bu düşüncelerin sahibi de o sıralar on altı yaşlarındaydı. bu kadar akıllı olması beni ürkütüyordu. böyle bir mucizeyi senden başka kim gerçekleştirebilir ki? kısa bir süre sonra onu bu dünyadan aldın (adeodatus on sekiz yaşına girmeden vefat etmiştir); ne çocukluğu, ne ergenlik çağı ne de insanlığı konusunda kuşku duydum, içim rahat(augustinus burada oğlunun ahiret hayatının iyi bir şekilde geçeceğini vurguluyor).
(bkz: confessions) )
(bkz: aziz augustinus) )
"günahımın meyvesi olan genç adeodatus'u da bize kattık. henüz on beş yaşındaydı ama, daha şimdiden birçok akıllı ve bilgili kişiyi kafaca geçiyordu. bu çocukta, benden, günahımdan başka, geçmiş bir şey yoktu. onu her ne kadar senin yolunda yetiştiriyorduksa da, bu bizim değil ama onu esinleyen senin eserindi. efendi adlı kitabımda adeodatus ile konuşmalar gerçekleştirdim. kendisiyle konuştuğumda ifade ettiğim düşüncelerin hepsi kendine ait düşüncelerdi. bu düşüncelerin sahibi de o sıralar on altı yaşlarındaydı. bu kadar akıllı olması beni ürkütüyordu. böyle bir mucizeyi senden başka kim gerçekleştirebilir ki? kısa bir süre sonra onu bu dünyadan aldın (adeodatus on sekiz yaşına girmeden vefat etmiştir); ne çocukluğu, ne ergenlik çağı ne de insanlığı konusunda kuşku duydum, içim rahat(augustinus burada oğlunun ahiret hayatının iyi bir şekilde geçeceğini vurguluyor).
(bkz: confessions) )
(bkz: aziz augustinus) )
devamını gör...