1.
apaçi ayhan'ı çok severdim. bu dükkana onun durduğu dönemlerde her kadıköy'e gidişimde uğramaya çalışırdım. bazı insanlar vardır ya, konuşurken önünde ilginç bir karakter var gibi hissedersiniz. apaçi ayhan tam bir scorsese filminden çıkma bir karakterdi işte.
hastalandığı dönem ne olacağını anlamıştım. saçını kaybetmesi dışında gerçekten yorulmuş haldeydi. bana hep "oğlum atlatırım bunu" demesine rağmen bence o da farkındaydı durumun. hayatının her saniyesini müzikle geçirmeye çalışıyordu. dükkanda bile hep yüksek sesle kendisi ne dinlemek isterse onu dinlerdi, müşterilerin çoğu plak dinleme isteğini geri çevirirdi.
sonra bir anda, sanırsam 2016 aralık ayında kendisini kaybettik. gerçekten hayatımdan bir bölüm yokoldu. vefatı sonrası akmar'a ziyaretlerim azaldı. zihni ve hammer'a o dönemlerde çok uğrardım, oralara çok gitmez oldum. bilerek yaptığım bir davranış değildi bu, hala plak almaya ve müzik dinlemeye devam ediyordum aslında.
bir anda bütün bu dükkanlar sanki hayatımın geçmişine yerleşti. zihni'nin kapısının önündeki plaklara bakıp cevherler çıkardığım, hammer'a gidip enis'e \m/ yaptığım, carcass konserinde gazi olmuş tişörtçü amca ile selamlaştığım dönem bir anda bitti. zihni'nin plak fiyatları komik seviyelere çıktı ve hammer'a da eskisi kadar gidemiyorum. ama ayhan abi'den aldığım plakları şu sıralar çok fazla dinliyorum. (robert wyatt'ın solo işlerini sevmediği için ucuza bırakırdı hep, raflarımda duracaklar sonsuza dek.)
hastalandığı dönem ne olacağını anlamıştım. saçını kaybetmesi dışında gerçekten yorulmuş haldeydi. bana hep "oğlum atlatırım bunu" demesine rağmen bence o da farkındaydı durumun. hayatının her saniyesini müzikle geçirmeye çalışıyordu. dükkanda bile hep yüksek sesle kendisi ne dinlemek isterse onu dinlerdi, müşterilerin çoğu plak dinleme isteğini geri çevirirdi.
sonra bir anda, sanırsam 2016 aralık ayında kendisini kaybettik. gerçekten hayatımdan bir bölüm yokoldu. vefatı sonrası akmar'a ziyaretlerim azaldı. zihni ve hammer'a o dönemlerde çok uğrardım, oralara çok gitmez oldum. bilerek yaptığım bir davranış değildi bu, hala plak almaya ve müzik dinlemeye devam ediyordum aslında.
bir anda bütün bu dükkanlar sanki hayatımın geçmişine yerleşti. zihni'nin kapısının önündeki plaklara bakıp cevherler çıkardığım, hammer'a gidip enis'e \m/ yaptığım, carcass konserinde gazi olmuş tişörtçü amca ile selamlaştığım dönem bir anda bitti. zihni'nin plak fiyatları komik seviyelere çıktı ve hammer'a da eskisi kadar gidemiyorum. ama ayhan abi'den aldığım plakları şu sıralar çok fazla dinliyorum. (robert wyatt'ın solo işlerini sevmediği için ucuza bırakırdı hep, raflarımda duracaklar sonsuza dek.)
devamını gör...