1.
(bkz: supportgirl) ukdesidir.
gıda zehirlenmesi, mikroorganizmalar ya da onların toksinler ile kontamine gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. gıdaların kontamine olmasındaki en önemli neden üretimi, taşınması, depolanması veya işlenmesi sırasındaki yetersiz hijyendir.
zehirli, zehirle temas etmiş veya bozulmuş gıda tüketilmesinden dolayı ortaya çıkan besin diğer adıyla gıda zehirlenmesi, hafif olarak kendi kendine 3-4 gün içerisinde atlatılabileceği gibi ağır seyrederek ölüm gibi ciddi sonuçlara da neden olabilir.
besin zehirlenmesinin belirtileri nedenleri?
[[/alıntı]]
nedene bağlı olarak farklı farklı olabilir. bununla birlikte, hemen hemen her zaman ortaya bazı ilk belirtiler vardır. gıda zehirlenmesinin bu ilk belirtileri genellikle bulantı, kusma, ishal ve karın krampları şeklindedir. bu belirtiler, genellikle bakteri toksini vücuda girdikten sonraki birkaç saat içinde hızlı bir şekilde görülmeye başlar.
[[/alıntı]]
besin zehirlenmesi tedavisi nasıl yapılır?
gıda zehirlenmesi durumunda, genellikle 1 ila 3 günlük bir süre geçtikten sonra belirtiler kendi kendine ortadan kalkar. vücut, bu süre zarfında ishal ve kusma yoluyla tepki vererek toksinlerin atılımını sağlar. ishal ve kusma elektrolit ve sıvı kaybı ile ilişkili olduğundan, gıda zehirlenmesi tedavisinde esas olarak bu kaybın dengelenmesine odaklanılır.
hastaların bu nedenle bol miktarda miktarda sıvı almaları gerekir. maden suyu ve bitkisel çay tüketimi bu açıdan oldukça fayda sağlar. hastaya, vücudun ihtiyaç duyduğu elektrolitleri içeren özel bir toz karışım suya karıştırılarak verilebilir. evde de 1 litre suya, 8 silme yemek kaşığı toz şeker ve 1 silme yemek kaşığı sofra tuzu karıştırılarak eşdeğer bir karışım elde edilebilir. eğer hasta ağızdan sıvı alamıyorsa damar yolu ile sıvı elektrolit desteği gerekebilir.
zehirlenme belirtilerini şiddetli bir şekilde yaşıyorsanız mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurup hastalık hikayenizi olayları atlamadan anlatın. zehirlenme vakalarında tanı koyabilmek için hikayenin çok iyi bir şekilde anlatılması gereklidir. unutmayın yanlış tedavi, ölüm getirebilir. sağlık günler dilerim..
gıda zehirlenmesi, mikroorganizmalar ya da onların toksinler ile kontamine gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. gıdaların kontamine olmasındaki en önemli neden üretimi, taşınması, depolanması veya işlenmesi sırasındaki yetersiz hijyendir.
zehirli, zehirle temas etmiş veya bozulmuş gıda tüketilmesinden dolayı ortaya çıkan besin diğer adıyla gıda zehirlenmesi, hafif olarak kendi kendine 3-4 gün içerisinde atlatılabileceği gibi ağır seyrederek ölüm gibi ciddi sonuçlara da neden olabilir.
besin zehirlenmesinin belirtileri nedenleri?
[[/alıntı]]
nedene bağlı olarak farklı farklı olabilir. bununla birlikte, hemen hemen her zaman ortaya bazı ilk belirtiler vardır. gıda zehirlenmesinin bu ilk belirtileri genellikle bulantı, kusma, ishal ve karın krampları şeklindedir. bu belirtiler, genellikle bakteri toksini vücuda girdikten sonraki birkaç saat içinde hızlı bir şekilde görülmeye başlar.
[[/alıntı]]
besin zehirlenmesi tedavisi nasıl yapılır?
gıda zehirlenmesi durumunda, genellikle 1 ila 3 günlük bir süre geçtikten sonra belirtiler kendi kendine ortadan kalkar. vücut, bu süre zarfında ishal ve kusma yoluyla tepki vererek toksinlerin atılımını sağlar. ishal ve kusma elektrolit ve sıvı kaybı ile ilişkili olduğundan, gıda zehirlenmesi tedavisinde esas olarak bu kaybın dengelenmesine odaklanılır.
hastaların bu nedenle bol miktarda miktarda sıvı almaları gerekir. maden suyu ve bitkisel çay tüketimi bu açıdan oldukça fayda sağlar. hastaya, vücudun ihtiyaç duyduğu elektrolitleri içeren özel bir toz karışım suya karıştırılarak verilebilir. evde de 1 litre suya, 8 silme yemek kaşığı toz şeker ve 1 silme yemek kaşığı sofra tuzu karıştırılarak eşdeğer bir karışım elde edilebilir. eğer hasta ağızdan sıvı alamıyorsa damar yolu ile sıvı elektrolit desteği gerekebilir.
zehirlenme belirtilerini şiddetli bir şekilde yaşıyorsanız mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurup hastalık hikayenizi olayları atlamadan anlatın. zehirlenme vakalarında tanı koyabilmek için hikayenin çok iyi bir şekilde anlatılması gereklidir. unutmayın yanlış tedavi, ölüm getirebilir. sağlık günler dilerim..
devamını gör...
2.
başıma gelen en kötü şeyler listesinde bir numara.
yurtdışında öğrenciyken yeni açılan türk köfte ve mantıcısına bir uğrayayım dedim, uğramaz olaydım. köfte ekmek ve mantıyı paket yaptırıp eve gittim. mantıda bir sorun yoktu ama sonrasında yediğim köftenin tadı biraz farklı geldi zoraki yedim. bir an niye böyle bu diye düşünürken, bir yandan da ''herhalde fazla yediğim için'' diye kendimi teselli ettim.
ertesi gün, beni çok sonraları aldatacağını öğrendiğim kız arkadaşımla buluştum. akşama doğru baş dönmesi, aşırı çöken yorgunluk başladı. öyle ki bir kahve içeyim bari kızın yanından erken ayrılmayayım dedim ama bir iki saate yorgunluk öyle çöktü ki gitmek zorunda kaldım.
eve gider gitmez kustum yüzümü yıkayıp yattım. gece 3 gibi tekrar kalkıp kustum, tuvalete gittim. adeta vücut bir şeyi dışarı atmak istiyor ama atamıyor gibiydi. su içsem kusma derecesine gelince bunun normalin dışında bir şey olduğunu anladım.
gurbette yalnız olduğum için kendime bakmak zorundaydım. kız arkadaştan hayır yok halbuki o günlerde anlamalıydım. neyse ben ne yediysem kustuğum için kilo vermeye ve iyice yorgun düşmeye başladım. gözlerim iyi görmemeye başladı. aldığım muz, ekmek, yoğurt, çorba artık aklınıza gelebilecek ne varsa ağzıma koyduğumda kusuyordum. mideme hiç bir şey gitmiyordu. yorgunluktan bayılana kadar uyuyamıyor, sürekli gelen titremelerle strese giriyordum. odamın içinde sürekli volta atıyor bedenimi dinç tutmaya çalışıyordum. abartmıyorum 5-6 saat sadece volta attığımı bilirim.
ilk 3 günden sonra işler bu noktaya gelince sabahın köründe doktora gittim. doktor iç hastalıkları uzmanı yaşlı bir alman kadındı. pek umursamadı halimi, midemi bozmuş olabileceğimi anason, kimyon ve rezene karışımı çayı alıp içmemi söyledi. kadına ''acaba zehirlenmiş olabilir miyim? zehirlendiysem vücut bunu kendi kendine iyileştirebilir mi? '' diye sordum. zehre göre değişir diyip pek dikkate almadı. üstüne üstlük muz yediğim için falan kızıp, galeta ye dedi. iki büklüm zombi gibi eve gidip aynı semptomları yaşayarak bir hafta daha geçirdim. arada tekrar gidip kan testi olmuştum ama ondan da hiç bir şey çıkmadı. kadında o sıra bana endoskopi olmamı söylemişti ama en yakın endoskopi 3 ay sonraya veriliyordu. kimse kusura bakmasın almanya'nın sağlık sistemi b*k gibidir.
sonrasında iş uzayınca ailem telaşlandı tabi. sağa sola haber verdiler, 2 buçuk saat uzaklıktaki amcam sağolsun arabayla gelip beni bi çorba içirdi kendime getirdi. evine götürüp, yengemi başıma hemşire dikti ama ne çare semptomlar aynı şekilde devam ediyordu. sadece kendimi güvende hissediyordum. en azından biliyordum ki ölsem 2-3 hafta sonra ölüm koktu diye bulunmam.
valla yediklerimde bir kuş sütü eksikti lakin o da olsaydı onu da kusardım. bir turda orada hastaneleri dolaştık amcamla ama hiç bir sonuç alamadık. imkansız bir türlü endoskopi için 3 aydan aşağı randevu alamıyorduk. üstüne üstlük yanımızda hamile bir kadını 3 saat sıra bekletmişlerdi ve kadın sadece damar yolu açılmış olan zamazingonun çıkartılması için bekledi o kadar süre.
neyse öyle böyle derken en sonunda 20 gün geçmiş ben halen aynı durumda seyrederken, bizimkiler türkiye'ye gel en azından özele gideriz, oradan kolayca randevu alırız dediler. atladım uçağa ama dua ediyorum tabi çünkü halim yok. ya yatarak gitmem gerek, ya da ayakta. yoksa oturduğum yerde titreme geliyor ve aşırı rahatsız hissediyorum.
uçağa bindim neredeyse boştu ki yanımda oturan adam da rahat oturmak istedi sanırım, başka boş 3lü sıraya geçti. fırsat bu fırsat diyen ben kafayı koyduğum gibi uyudum. iniş anonsuyla uyandım ve aileme kavuştum.
ertesi gün yallah özele 400 lira domalmaya. direkt profesöre çıktık, kadına semptomları anlattığım anda zehirlenmişsin dedi. e peki gözlerim niye böyle görmeye başladı dedim? tuz eksikliğinden olur dedi öyle şeyler, az beslenmişin dedi. ertesi güne endoskopi için randevu verebileceğini ve endoskopinin 15 dakika süreceğini söylediğinde ben şok oldum tabi. lan o zaman bu allahsız almanlar niye 3 ay sonraya veriyor? 3 aya tüm şehri endoskopi yaparsın lan püh size.
velhasıl kelam mideme bakıldı lakin hiç bir virüs, bakteri çıkmadı. kan testi de tertemiz, üstüne birde röntgen falanda çekilip bakıldı yok tertemiz. semptomlar sürekli olmaktan, ara sıra olmaya düştüğü için halen şüpheliydim ama kolonoskopi yaptırmaktan kaçındım.
sonra bunun etkileri bana mide gazı, sindirim sistemi bozukluğu, x gıda yediğimde aşırı mide ağrısı, fazla gaz çıkartma, bağışıklık sisteminin bozulması, bütün bunların deriye yansıyarak kafada kepek ve sivilceyi coşturup olayı seboreik dermatite çevirmesi gibi sorunlara yol açtı.
bu illet beni ölüme o kadar yaklaştırdı ki, azrail ile tokalaşıp, ''moruk bir tur daha be'' diyip geri yollandım.
yurtdışında öğrenciyken yeni açılan türk köfte ve mantıcısına bir uğrayayım dedim, uğramaz olaydım. köfte ekmek ve mantıyı paket yaptırıp eve gittim. mantıda bir sorun yoktu ama sonrasında yediğim köftenin tadı biraz farklı geldi zoraki yedim. bir an niye böyle bu diye düşünürken, bir yandan da ''herhalde fazla yediğim için'' diye kendimi teselli ettim.
ertesi gün, beni çok sonraları aldatacağını öğrendiğim kız arkadaşımla buluştum. akşama doğru baş dönmesi, aşırı çöken yorgunluk başladı. öyle ki bir kahve içeyim bari kızın yanından erken ayrılmayayım dedim ama bir iki saate yorgunluk öyle çöktü ki gitmek zorunda kaldım.
eve gider gitmez kustum yüzümü yıkayıp yattım. gece 3 gibi tekrar kalkıp kustum, tuvalete gittim. adeta vücut bir şeyi dışarı atmak istiyor ama atamıyor gibiydi. su içsem kusma derecesine gelince bunun normalin dışında bir şey olduğunu anladım.
gurbette yalnız olduğum için kendime bakmak zorundaydım. kız arkadaştan hayır yok halbuki o günlerde anlamalıydım. neyse ben ne yediysem kustuğum için kilo vermeye ve iyice yorgun düşmeye başladım. gözlerim iyi görmemeye başladı. aldığım muz, ekmek, yoğurt, çorba artık aklınıza gelebilecek ne varsa ağzıma koyduğumda kusuyordum. mideme hiç bir şey gitmiyordu. yorgunluktan bayılana kadar uyuyamıyor, sürekli gelen titremelerle strese giriyordum. odamın içinde sürekli volta atıyor bedenimi dinç tutmaya çalışıyordum. abartmıyorum 5-6 saat sadece volta attığımı bilirim.
ilk 3 günden sonra işler bu noktaya gelince sabahın köründe doktora gittim. doktor iç hastalıkları uzmanı yaşlı bir alman kadındı. pek umursamadı halimi, midemi bozmuş olabileceğimi anason, kimyon ve rezene karışımı çayı alıp içmemi söyledi. kadına ''acaba zehirlenmiş olabilir miyim? zehirlendiysem vücut bunu kendi kendine iyileştirebilir mi? '' diye sordum. zehre göre değişir diyip pek dikkate almadı. üstüne üstlük muz yediğim için falan kızıp, galeta ye dedi. iki büklüm zombi gibi eve gidip aynı semptomları yaşayarak bir hafta daha geçirdim. arada tekrar gidip kan testi olmuştum ama ondan da hiç bir şey çıkmadı. kadında o sıra bana endoskopi olmamı söylemişti ama en yakın endoskopi 3 ay sonraya veriliyordu. kimse kusura bakmasın almanya'nın sağlık sistemi b*k gibidir.
sonrasında iş uzayınca ailem telaşlandı tabi. sağa sola haber verdiler, 2 buçuk saat uzaklıktaki amcam sağolsun arabayla gelip beni bi çorba içirdi kendime getirdi. evine götürüp, yengemi başıma hemşire dikti ama ne çare semptomlar aynı şekilde devam ediyordu. sadece kendimi güvende hissediyordum. en azından biliyordum ki ölsem 2-3 hafta sonra ölüm koktu diye bulunmam.
valla yediklerimde bir kuş sütü eksikti lakin o da olsaydı onu da kusardım. bir turda orada hastaneleri dolaştık amcamla ama hiç bir sonuç alamadık. imkansız bir türlü endoskopi için 3 aydan aşağı randevu alamıyorduk. üstüne üstlük yanımızda hamile bir kadını 3 saat sıra bekletmişlerdi ve kadın sadece damar yolu açılmış olan zamazingonun çıkartılması için bekledi o kadar süre.
neyse öyle böyle derken en sonunda 20 gün geçmiş ben halen aynı durumda seyrederken, bizimkiler türkiye'ye gel en azından özele gideriz, oradan kolayca randevu alırız dediler. atladım uçağa ama dua ediyorum tabi çünkü halim yok. ya yatarak gitmem gerek, ya da ayakta. yoksa oturduğum yerde titreme geliyor ve aşırı rahatsız hissediyorum.
uçağa bindim neredeyse boştu ki yanımda oturan adam da rahat oturmak istedi sanırım, başka boş 3lü sıraya geçti. fırsat bu fırsat diyen ben kafayı koyduğum gibi uyudum. iniş anonsuyla uyandım ve aileme kavuştum.
ertesi gün yallah özele 400 lira domalmaya. direkt profesöre çıktık, kadına semptomları anlattığım anda zehirlenmişsin dedi. e peki gözlerim niye böyle görmeye başladı dedim? tuz eksikliğinden olur dedi öyle şeyler, az beslenmişin dedi. ertesi güne endoskopi için randevu verebileceğini ve endoskopinin 15 dakika süreceğini söylediğinde ben şok oldum tabi. lan o zaman bu allahsız almanlar niye 3 ay sonraya veriyor? 3 aya tüm şehri endoskopi yaparsın lan püh size.
velhasıl kelam mideme bakıldı lakin hiç bir virüs, bakteri çıkmadı. kan testi de tertemiz, üstüne birde röntgen falanda çekilip bakıldı yok tertemiz. semptomlar sürekli olmaktan, ara sıra olmaya düştüğü için halen şüpheliydim ama kolonoskopi yaptırmaktan kaçındım.
sonra bunun etkileri bana mide gazı, sindirim sistemi bozukluğu, x gıda yediğimde aşırı mide ağrısı, fazla gaz çıkartma, bağışıklık sisteminin bozulması, bütün bunların deriye yansıyarak kafada kepek ve sivilceyi coşturup olayı seboreik dermatite çevirmesi gibi sorunlara yol açtı.
bu illet beni ölüme o kadar yaklaştırdı ki, azrail ile tokalaşıp, ''moruk bir tur daha be'' diyip geri yollandım.
devamını gör...
3.
beni neredeyse ölümle burun buruna getiren ciddi hadise.
dışarıdan yemek yedikten 2 saat sonra çok kuvvetli bir baş ağrısı başladı, yorgunluğa verip uyudum. 2 saat sonra kalkmamla birlikte kusmaya başladım, ard arda 6 kez falan kustum. hemen acile gittim ama sistem o kadar yavaş ilerliyor ki, neredeyse ölmek üzere gibi hissediyorsun ama 1.5 saat ıvır zıvırla geçiriyorlar vaktini. 100cc serum bağladılar, zaten onun kaç katı kustuğum için hiçbir şeye de yaramadı. eve gittiğimde daha kötü oldum, 3-4 kez daha kustum. ardından bayılmışım. bayılma anı çok tuhaftı, rengarenk ışıklar gördüm, güzel sesler duydum ve bir huzur hissi geldi. sanırım seratonin kaynaklıydı ama güzel bir histi, ölüm anının acı verici olmayacağı inancını yerleştirdi kafama.
neyse işte aile bireylerim bulmuşlar beni, yatağa yatırmışlar sabaha kadar titremişim. annem evdeki bulantı ilacını verdiğinde ilk defa iyi hissettim. şekerli su içtim ancak toparlandım. ama galiba hayatımın en kötü iki gününü geçiriyorum.
velhasıl kelam, alerjik bir bünyeniz varsa dışarıdan et yemeyin, ölüme kadar gidebilir sonu. şekerim o kadar düşmüş ki erken fark edilmeseydim çok farklı bir tabloda olabilirdim.
dışarıdan yemek yedikten 2 saat sonra çok kuvvetli bir baş ağrısı başladı, yorgunluğa verip uyudum. 2 saat sonra kalkmamla birlikte kusmaya başladım, ard arda 6 kez falan kustum. hemen acile gittim ama sistem o kadar yavaş ilerliyor ki, neredeyse ölmek üzere gibi hissediyorsun ama 1.5 saat ıvır zıvırla geçiriyorlar vaktini. 100cc serum bağladılar, zaten onun kaç katı kustuğum için hiçbir şeye de yaramadı. eve gittiğimde daha kötü oldum, 3-4 kez daha kustum. ardından bayılmışım. bayılma anı çok tuhaftı, rengarenk ışıklar gördüm, güzel sesler duydum ve bir huzur hissi geldi. sanırım seratonin kaynaklıydı ama güzel bir histi, ölüm anının acı verici olmayacağı inancını yerleştirdi kafama.
neyse işte aile bireylerim bulmuşlar beni, yatağa yatırmışlar sabaha kadar titremişim. annem evdeki bulantı ilacını verdiğinde ilk defa iyi hissettim. şekerli su içtim ancak toparlandım. ama galiba hayatımın en kötü iki gününü geçiriyorum.
velhasıl kelam, alerjik bir bünyeniz varsa dışarıdan et yemeyin, ölüme kadar gidebilir sonu. şekerim o kadar düşmüş ki erken fark edilmeseydim çok farklı bir tabloda olabilirdim.
devamını gör...
4.
böyle durumda direkt ambulansi arayin, çünkü acile ayakta giriş yapanları, normal hasta gibi degerlendiriyorlar,aklinizda bulunsun.
devamını gör...
5.
bes kim lan?
devamını gör...
6.
ne et yedim ne tavuk ama yine zehirlenmeyi başardım. acaba benim bedenim zehirlenmeye yer arıyor olabilir mi? bezelyeli pilav, yanına patatesli fasulye. yani şimdi bunlardan nasıl zehirlenmiş olabilirsin sevgili midem. neden böyle yapıyorsun? kocam yemekten sonra işe gitti, aradım sende bir şey var mı diye? yok. kızıma bakıyorum, enerjisi yerinde. bu bünye musalla taşı istiyor herhalde. yeter be.
devamını gör...
7.
botulizm. botulinum toksini biber, fasulye, kırmızı pul biber, bezelye, bal, mantar,zeytin, et ve tavuk, balık hatta bal gibi pek çok gıdada bulunur.
yani zehirlenmek için et yemek gerekmez. biz çocukken dondurmadan zehirlenmiştik.
yani zehirlenmek için et yemek gerekmez. biz çocukken dondurmadan zehirlenmiştik.
devamını gör...
8.
internette edindiğim bir bilgiyi aynen aktarıyorum.
"en yaygın görülen belirtiler mide ve bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishaldir. sebebe bağlı olarak, belirtiler dâhilinde ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, susuz kalma, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir."
bu konuyu neden açtım onu da belirteyim hemen, buna dair "kusma" yahut "kusmak" konulu başlık altında belirtmiştim zaten bu durumu fakat burada da belirtmek istiyorum. 2 gün evvel muhtemelen yemiş olduğum bir hazır gıdadan zehirlendiğimi düşünmem sebebiyle, yukarıda görülen belirtilerden, "bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishali" doruklarda yaşadım. ayrıca beraberinde halsizlik, titreme gibi durumlar da vardı. ki zaten çok yüksek ihtimalle de gıda zehirlenmesi yaşamıştım. hayatımda eğer doğru hatırlıyorsam henüz ilk kez, 26. yaşımda başıma gelmiş olan bir durum. gerçekten çok fena hale getiriyor insanı kısa sürede. yani hazır gıdadan soğudum diyebilirim. daha da açmak gerekirse bu hazır gıdayı, bir zincir marketten almış olduğum tavuklu burger tarzı şeylerdendi. yerken de zorlanmıştım, çok yüksek ihtimalle ondan olduğunu düşünüyorum, her ne kadar son kullanma tarihine 1 hafta kadar kalmış olsa da muhtemelen ondandı.
artık bir süre o tarz ürünleri alabileceğimi düşünmüyorum, gerçi kolay kolay almam muhtemelen ya. bu acıyı bir kez daha yaşamayı asla istemiyorum. bu tür ürünlerde genel olarak son kullanma tarihine bakarım, fakat bu kez daha da dikkat edeceğim ve özellikle de bu tür ürünlerde, yani daha doğrusu buna benzer ürinlerde son kullanma tarihine 1 değil 2 hafta dahi kalsa almam diye düşünüyorum.
saygılarımla, sağlıklı günlere.
"en yaygın görülen belirtiler mide ve bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishaldir. sebebe bağlı olarak, belirtiler dâhilinde ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, susuz kalma, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir."
bu konuyu neden açtım onu da belirteyim hemen, buna dair "kusma" yahut "kusmak" konulu başlık altında belirtmiştim zaten bu durumu fakat burada da belirtmek istiyorum. 2 gün evvel muhtemelen yemiş olduğum bir hazır gıdadan zehirlendiğimi düşünmem sebebiyle, yukarıda görülen belirtilerden, "bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishali" doruklarda yaşadım. ayrıca beraberinde halsizlik, titreme gibi durumlar da vardı. ki zaten çok yüksek ihtimalle de gıda zehirlenmesi yaşamıştım. hayatımda eğer doğru hatırlıyorsam henüz ilk kez, 26. yaşımda başıma gelmiş olan bir durum. gerçekten çok fena hale getiriyor insanı kısa sürede. yani hazır gıdadan soğudum diyebilirim. daha da açmak gerekirse bu hazır gıdayı, bir zincir marketten almış olduğum tavuklu burger tarzı şeylerdendi. yerken de zorlanmıştım, çok yüksek ihtimalle ondan olduğunu düşünüyorum, her ne kadar son kullanma tarihine 1 hafta kadar kalmış olsa da muhtemelen ondandı.
artık bir süre o tarz ürünleri alabileceğimi düşünmüyorum, gerçi kolay kolay almam muhtemelen ya. bu acıyı bir kez daha yaşamayı asla istemiyorum. bu tür ürünlerde genel olarak son kullanma tarihine bakarım, fakat bu kez daha da dikkat edeceğim ve özellikle de bu tür ürünlerde, yani daha doğrusu buna benzer ürinlerde son kullanma tarihine 1 değil 2 hafta dahi kalsa almam diye düşünüyorum.
saygılarımla, sağlıklı günlere.
devamını gör...
9.
ülkede sağlıklı gıdaya erişimde gözle görülür bir ani düşüş yaşandığı için salgın gibi artmakta olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
10.
muhtemelen az sonra başıma gelecek olan hadise.
bu ney lan? ilk defa deneyeceğim. köri hiç sevmem bide. ama bu saatte evde olan tek şey bu.
neyse guzularım görüşemezsek... hadin eyvallah. a. e. olun. sizi. ç. s. kendinize i. b. hoşcağalın(inceyi kaptın?) grşrz.s.s(umarım)
peki ben bunları yazarken arkada ferdi tayfur'dan elvada şarkısının çalmaya başlaması?
resmen çorum horror sıtoriy.
bu ney lan? ilk defa deneyeceğim. köri hiç sevmem bide. ama bu saatte evde olan tek şey bu.
neyse guzularım görüşemezsek... hadin eyvallah. a. e. olun. sizi. ç. s. kendinize i. b. hoşcağalın(inceyi kaptın?) grşrz.s.s(umarım)
peki ben bunları yazarken arkada ferdi tayfur'dan elvada şarkısının çalmaya başlaması?
resmen çorum horror sıtoriy.
devamını gör...