boğulduğu denize zaafı bitmeyen insan
başlık "rahatsız" tarafından 05.12.2021 23:11 tarihinde açılmıştır.
1.
benim ukdemdir.
vazgeçemeyen insandır.
insan bazen kendini tüketen şeyleri de sevebilir. kim bilir belki boğulmakta güzeldir. hangisine sorsan bir gerekçesi vardır soralım bakalım sizin gerekçesiz nedir.
vazgeçemeyen insandır.
insan bazen kendini tüketen şeyleri de sevebilir. kim bilir belki boğulmakta güzeldir. hangisine sorsan bir gerekçesi vardır soralım bakalım sizin gerekçesiz nedir.
devamını gör...
2.
ülkede 30 milyon kadar vardır.
devamını gör...
3.
sonunda iyi bir şey yaşayamayacağız diye kendimizi geri çekemeyiz bu kendimize haksızlık olur. onun yerine zaaflarımızla yaşayalım sonunda zaten geride koca güzel bir hikaye bırakmış oluruz *
devamını gör...
4.
(bkz: aptal puma sendromu)
pumaların birçok özelliği meşhurdur ama onlar en çok hızlı, atletik ve kıvrak koşuları ile tanınırlar. avlarının peşlerindeyken giderek hızlanırlar ve tüm kaslarıyla, kemikleriyle, eklemleriyle koşarak estetik bir koşu ortaya koyarlar. onların bu ölüm koşuları, ya pumanın ya da hayatını kurtarmak için kaçan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.
pumaların avlanırken dahice sonuçlar veren bir karar mekanizmaları vardır. pumalar avlarını yakalamak için gerçekleştirecekleri koşunun süresini ve eforunu avlarının cüssesine göre ayarlarlar. çünkü, pumaların bir ceylan avını sonuçlandırmak için harcadığı süreyle bir tavşanın peşinde geçirdiği süre aynı değildir. puma fazlasıyla zeki bir canlıdır. bu sebeple, koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı noktada durur ve koşmaktan vazgeçer. yenilgiyi kabullenir ve yeni avlar aramak için yola koyulur.
aptal puma sendromu
aptal puma sendromu(aptal çita sendromu olarak da geçer) ise bunun tam olarak zıddını yapan insanları açıklamak için kullanılan bir tabir. bazen bir tavşanın peşinden yıllarca koşan sonra da yakaladığı avı bir çırpıda bitirenleri ya da bu tip bir ahmaklığı ifade etmek için kullanılıyor. yani insanların birçoğu, pozisyonları ile bağdaşmayan küçük şeylerin peşinde ömürlerini harcıyorlar. aslında ceylan peşinde olmaları gerekirken, tavşan peşinde telef oluyorlar.
örnek vermek gerekirse; aynı gün iki tane final sınavı varsa öğrenci, hiçbir şey bilmediği derse çalışmak yerine daha iyi olduğu dersin finaline çalışmayı tercih eder. benzer olarak, çok uğraş isteyen bir ödev, o dersin notunun toplamda sadece %5’ini etkileyecekse ve yeterli zaman yoksa ödevin yapılmaması çok muhtemeldir. mantıklı gözüken bir hamledir bu, çünkü belirli bir zamanı ve eforu, olabildiğince mantıklı ve kendi yararına olacak şekilde değerlendirmiş olacaktır.
pumaların birçok özelliği meşhurdur ama onlar en çok hızlı, atletik ve kıvrak koşuları ile tanınırlar. avlarının peşlerindeyken giderek hızlanırlar ve tüm kaslarıyla, kemikleriyle, eklemleriyle koşarak estetik bir koşu ortaya koyarlar. onların bu ölüm koşuları, ya pumanın ya da hayatını kurtarmak için kaçan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.
pumaların avlanırken dahice sonuçlar veren bir karar mekanizmaları vardır. pumalar avlarını yakalamak için gerçekleştirecekleri koşunun süresini ve eforunu avlarının cüssesine göre ayarlarlar. çünkü, pumaların bir ceylan avını sonuçlandırmak için harcadığı süreyle bir tavşanın peşinde geçirdiği süre aynı değildir. puma fazlasıyla zeki bir canlıdır. bu sebeple, koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı noktada durur ve koşmaktan vazgeçer. yenilgiyi kabullenir ve yeni avlar aramak için yola koyulur.
aptal puma sendromu
aptal puma sendromu(aptal çita sendromu olarak da geçer) ise bunun tam olarak zıddını yapan insanları açıklamak için kullanılan bir tabir. bazen bir tavşanın peşinden yıllarca koşan sonra da yakaladığı avı bir çırpıda bitirenleri ya da bu tip bir ahmaklığı ifade etmek için kullanılıyor. yani insanların birçoğu, pozisyonları ile bağdaşmayan küçük şeylerin peşinde ömürlerini harcıyorlar. aslında ceylan peşinde olmaları gerekirken, tavşan peşinde telef oluyorlar.
örnek vermek gerekirse; aynı gün iki tane final sınavı varsa öğrenci, hiçbir şey bilmediği derse çalışmak yerine daha iyi olduğu dersin finaline çalışmayı tercih eder. benzer olarak, çok uğraş isteyen bir ödev, o dersin notunun toplamda sadece %5’ini etkileyecekse ve yeterli zaman yoksa ödevin yapılmaması çok muhtemeldir. mantıklı gözüken bir hamledir bu, çünkü belirli bir zamanı ve eforu, olabildiğince mantıklı ve kendi yararına olacak şekilde değerlendirmiş olacaktır.
devamını gör...
5.
(bkz: stockholm sendromu)
devamını gör...