#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda david cronenberg'ün yer aldığı, 1988 yapımı korku/gerilim filmidir. başkarakterler olan ikizleri ilk bakışta birbirinden ayırabilecek ve başkalarınca ayırt edilebilecek bir farklılıkları yok gibidir. fakat bu kardeşlerin bir farklılıkları vardır, bu da kadınlara karşı olan yaklaşımlarıdır. biri kadınlara utangaç yaklaşırken diğeri özenli ve sevecen yaklaşır. ikizler neredeyse aynılıklarından faydalanarak kadınlara tek kişiymiş gibi davranarak ilişkilerini sürdürürler. ta ki kardeşlerden biri aşık olana dek...
*los angeles film eleştirmenleri birliği ödülleri (1988) - en iyi yönetmen [david cronenberg]
*genie ödülleri (1989) - en iyi film
*new york film eleştirmenleri birliği ödülleri (1989) - en iyi erkek oyuncu [jeremy irons]
*altın at film festivali (1989) - en iyi yabancı yönetmen [david cronenberg]
*fantasporto ödülleri (1989) - en iyi film
film toplam 20 ödüle sahiptir.
*genie ödülleri (1989) - en iyi film
*new york film eleştirmenleri birliği ödülleri (1989) - en iyi erkek oyuncu [jeremy irons]
*altın at film festivali (1989) - en iyi yabancı yönetmen [david cronenberg]
*fantasporto ödülleri (1989) - en iyi film
film toplam 20 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ezio" tarafından 11.07.2021 04:30 tarihinde açılmıştır.
1.
türkçe'ye "ölü ikizler" diye çevrilmiş 1988 yapımı david croenberg filmidir. bu film oldukça iç karartıcı , özellikle finali ruhumu söküp aldı sanki benden. çok çarpıcıydı. elliot ve beverly adında jinekolog ikizler birbirlerini tamamlıyorlar. biri kadınlar konusunda çok rahatken diğeri çok utangaç ve neredeyse aynı hayatı paylaşıyorlar hatta kadınları bile ancak beverly bir kadına aşık olunca ikizlerin yaşamı altüst oluyor.
beverly aşık olunca kendisini kaybediyor. tüm çalışmaları kendisi yapıyor ama konuşmaları kardeşi yaptığından dolayı sanki hak ettiğini almıyormuş gibi hissediyor ve özgüvensizlik duyuyor. özgüvensizliğinden ve kendi bilinçaltında yaşadığı korkulardan sebep uyuşturucuya başlıyor. ölümden falan dönüyor hatta kardeşi elliot ise her ne kadar onu kurtarmaya çalışsa da başarılı olamıyor. kardeşinin kötü olduğunu görmek onunda psikolojik açıdan mahvolmasına yol açıyor çünkü elliot bütün şöhretinin ve başarısının kardeşi beverly sayesinde olduğunu düşünüyor. " o olmassa ben de olmam , biz birbirimize senkronizeyiz" deyip kendi de uyuşturucuya başlıyor. açıkçası filmin ana teması aşk ama beverly ve claire arasındaki aşkı asla asla hissedemedim. claire zaten filmin belli bir noktasında yok ancak beverly claire ile birlikteyken düzeliyor. filmin sonunda beverly kardeşi elliot'u öldürüyor.
jeremy ırons'un oyunculuğuna şapka çıkarmak gerekiyor. gerçekten çok büyük bir işin altından kalkmış. hatta bir süre sonra kendisi bile karakterleri karıştırmaya başlamış. kesinlikle film genel hatlarıyla çok başarılı ama derinlere inince bariz bir sorun olduğu anlaşılıyor. sanki belli duygular seyirciye tam verilmemiş ya da anlatmak isteneni tam olarak anlatamamış gibi .
beverly aşık olunca kendisini kaybediyor. tüm çalışmaları kendisi yapıyor ama konuşmaları kardeşi yaptığından dolayı sanki hak ettiğini almıyormuş gibi hissediyor ve özgüvensizlik duyuyor. özgüvensizliğinden ve kendi bilinçaltında yaşadığı korkulardan sebep uyuşturucuya başlıyor. ölümden falan dönüyor hatta kardeşi elliot ise her ne kadar onu kurtarmaya çalışsa da başarılı olamıyor. kardeşinin kötü olduğunu görmek onunda psikolojik açıdan mahvolmasına yol açıyor çünkü elliot bütün şöhretinin ve başarısının kardeşi beverly sayesinde olduğunu düşünüyor. " o olmassa ben de olmam , biz birbirimize senkronizeyiz" deyip kendi de uyuşturucuya başlıyor. açıkçası filmin ana teması aşk ama beverly ve claire arasındaki aşkı asla asla hissedemedim. claire zaten filmin belli bir noktasında yok ancak beverly claire ile birlikteyken düzeliyor. filmin sonunda beverly kardeşi elliot'u öldürüyor.
jeremy ırons'un oyunculuğuna şapka çıkarmak gerekiyor. gerçekten çok büyük bir işin altından kalkmış. hatta bir süre sonra kendisi bile karakterleri karıştırmaya başlamış. kesinlikle film genel hatlarıyla çok başarılı ama derinlere inince bariz bir sorun olduğu anlaşılıyor. sanki belli duygular seyirciye tam verilmemiş ya da anlatmak isteneni tam olarak anlatamamış gibi .
devamını gör...