dikkat ölüm tehlikesi

sonucu ölümle sonuçlanabilecek bir durum için verilen uyarıdır.

tehlikeli yerlerin giriş kapısına veya ürünlerin üzerine yapıştırılan etiket.

(bkz: tüpün gaz kaçırıp kaçırmadığını çakmakla kontrol etmek)

(bkz: entry nick uyumu)

booom

ölmeyi, bayılmak sanmayın demek için söylenir.

tellerin arkasına geçmek icin merak uyandıran,teşvik eden uyarıcı yazici.

eş anlamlısı için: (bkz: türkiye'de yaşamak)

50 volt'tan daha yüksek gerilime sahip bir kaynağa bağlı olan her türlü açık uçlu iletkenin bulunduğu ortama konulması gereken uyarı. uygulanıyor mu derseniz, elbette uygulanmıyor. örnek olması gerekenlerimizin bile vaktiyle* hiçbir önlem almadan hokkabazlık yaptığı yüzlerce volttan utanç duyup riayet etmesi gereken, şakası olmayandır.

elektrik trafolarından gördüğümüz uyarı. üzerinde de çarpı çizilmiş kurukafa levhası olur. hatta çocukken bu kurukafa levhasına dokununca elektrik çarpar diye düşünürdüm.

yazan her neresi varsa, dikkat edin bizim insanımız orada yapılmayacak ne varsa yapar.

elektrik direklerinde görebileceğimiz panodur birde iskelet kafa işareti olur genelde.

küçükken bunları söker bisikletin önüne asar bağlardık.

dünyanın her bir noktasına asılması gereken uyarıdır.

insan ırkı kendini ne kadar üstün ırk satarsa saysın, ki bunda haklılık payı da vardır, ama çok kırılgan bir varlıktır. bu kırılganlığı yetmiyormuş gibi yeni şeyler denemeyi sever, tehlikeye atılır, başkalarını tehlikeye atar, dikkatsizlik yapar, sakarlık da vardır serde. dolayısıyla insan olmadık yerlerde ölebilen canlıdır.

trafikte ölmek zaten sıradan bir olay. daha önce çöken üst geçidin altında kalan araçları, karşı şeritten gelen aracın uçarak üzerine düşmesi sonucu ezilen araçları, makas atan bir dangalağın yoldan çıkardığı araçları okuduk, izledik. samsun'da motosikletleri ile karşılıklı geçerken birbirine selam vermek isteyen baba oğulun kafa kafaya çarpışması haberi de ilginçti mesela.

ama biz başka şekillerde de ölebiliyoruz. sahaya düşen yıldırım yüzünden ölen futbolcularla ilgili bir haber vardı bir zamanlar. ya da bungee jumping yaparken gereğinden uzun bir ip kullanıp yere çakılan bir adamın haberini okumuştum. ya da münih olimpiyatlarını herkes hatırlar zaten.

bunlar dışında insanlar yemek yerken boğulabilir, mantardan zehirlenir, gazdan zehirlenir, göçük altında kalır, sele kapılır, cam silerken düşer, saldırıya uğrar. bunların hiçbiri olmazsa anlamsız bir savaş imdada yetişir.

insan her durumda ölebilir. o yüzden her yere böyle uyarılar asmak bir işe yaramasa da en azından bir dikkat çekme yöntemi olarak kullanılabilir.

bazen düşünüyorum da öyle yavaş ölüyoruz ki yaşadığımızı sanıyoruz.