doktorculuk

karşı cinsin cinsel organını ilk defa görmeme sebep oyun. kimdi? nasıl bir şeye benziyordu? hatırlamıyorum. kuku yada ütü idi adı.
dip: hala tam olarak neye benzediğini unuttum.
dip: yaş 7

ilerde bir sayısalcı olmayacağımın ve asla doktorluk mesleğini icra edemeyeceğimin bir işareti olarak, hiç oynamadığım oyundur. biz o zamanlar mesleki anlamda çok çok lokantacılık oynardık.

sevgiliyle oynanabilecek heyecan verici bir oyun. tabi doktor olacak kişi uzmanlık alanını düzgün seçmeli, kulak burun boğaz, dahiliye falan olmayacak yani.

en son çocukken doktor setimle herkesi muayene ederdim. arthur'daki d.w. gibiydim desem yeridir. kulaktan bakınca kulağın iyi olduğunu ama beyni olmadığını söylerdim millete.*

birkaç gün önce yine oynadım ama bu sefer littmann marka steteskopla. harikaydı. kendi kalbimi dinledim. o'nu düşününce kalbimin hızlanmasını da dinledim. akciğerlerimi dinledim. manuel bir şekilde tansiyonum ölçüldü. arterim bulundu. benim damarlarım çok yüzeydeymiş. e-nabız'dan hastalıklarım araştırıldı. küçük bir check-up yaptırmış kadar oldum. işte doktorculuk böyle oynanmalı. öbür türlüsü zevk vermiyor.