dubleks evde yaşamanın zorlukları

bi zorluğu yok. hatta daha iyi, çatıyı yaptıracaksın ? kimseye sormana gerek yok
sadece bahçeyle uğraşması biraz zor oluyor, sürekli yabani otlar bitiyor.
hayat fani ölüm ani.

ileri yaşta yaşamak zor oluyor. eğer yalnız veya karı kocaysan daha da zorlaşıyor. çünkü en yakınların ya farklı ilçede ya da farklı şehirlerde. hele bir de memur kesimiysen! işler biraz daha zorlaşıyor. bu 65 yaş sonrası için gördüğüm deneyimler. temizliği hiç bitmiyor. çağırdığın temizlikçi ile sorunlar oluyor. maddi olarak harcamalar artıyor. ustalar olmuş çakal. çağırıyorsun gelmiyor. gelse bile bir ton acayiplikler. merdiven olayı ayrı bir sıkıntı.

bunlar dubleks sıkıntıları. biz tripleks sıkıntısı yaşıyoruz. o daha çetrefelli. yazsak roman olur. emlakçıların ekmeğine taş koyuyoruz diye bizi mahkemeye verirler. çıkardığım ders, ileride yaşlılığı hesap edip ona göre ev bark sahibi ol. gösteriş, hava bilmem neye kanma. bunlar boş işler. kulanımı kolay, yaşlılıkta seni zorlamayacak ev sahibi ol. adrenalin ile gaza gelme. gösteri ve gösterişten uzak dur. yoksa ileride seni hamm yapar.

2 adet robot süpürge çalıştırmak.

henüz robotlar merdiven çıkamıyor maalesef.

(bkz: ne dertler var)

tripleks eve göre bir tık daha kolaydır. bir eşyan kaybolduğunda ipini koparmış deli dana gibi (bir de işe gecikmişsen) ordan oraya koşturursun.

ne dertler var demeye gelmiştim. o bile söylenmiş agaa beee *

haydi dubleks evde yaşayanlara bok atalım.
çünkü hepimizin dümdüz evleri ve hayatları olmalı.
seviyemiz bu olsun*

kışın doğal gaz, yazın klima ve bahçe suyu, bahçe çim vs bakımı, bir iki yılda bir çatı, pergulelerin bakım onarımı, temizlik vs yardımcı hizmeti, güvenlik aidat vs. aylık toplamı düşünüldüğünde ortalama bir kira bedelini geçen masraflı bir yaşam.. dışardan bakanı (niyeyse) imrendiren kendi ameleliğiniz hariç tabi.. evet müstakil bir tripleks yaşamının faturası bu.. (bir de benzer yazlık sahibiyseniz, hepsini alınteriyle edinmişseniz bile, kendi kendininizi sık sık 'hakettiim bu olmamalıydı' diye düşünürken bulabilirsiniz.) ama sorarlarsa zenginlik deyin ki biraz da onlar dert etsin.
bir de diyorlar ki poetika neden içiyor..

merdiven ahşapsa gece odanıza geçerken bütün ev ahalisini uyandırabiliyorsunuz.

zordur, ev dediğin zeminle bir olacak, öyle 3.kat, 17. kat da olmayacak. evin dış kapısından adım atacan direkt yoldasın, bahçendesin. çok güzel yaa.

ya tipleks o daha da zor

eğer iyi bir mantolaması varsa bence bir zorluğu kalmıyor. 10 senede bir yıpranan yerleri tadilat yaparsın o kadar.

tabi benim bahsettiğim müstakil evdir. bir kere de taşındın mı bir daha dairede yaşayamazsın.

sahip olması zordur, içinde yaşaması değil.

günde 5-10 kere merdivenden inip çıkarsınız.

üst katlar yazın daha sıcak, kışın daha soğuk olur.

çiş etmek. yok yani göd kadar ev ters dubleks diyorlar. çiş için aşağı inmek lazım. arada açıp yere işiyorum üşendiğimde. manzara iyi, o ayrı konu tabi. sevgilim olduğu dönemler, pompik arzusu ile aşağı inerdim. hem işer hem bibişleşirdik. şimdi sapım. işemek büyük bir sorun benim için. sıkıyorum...sıkıyorum...her bir kasıntılık oluyor bu nedenle.

hiçbir zorluğu yoktur. keyfi boldur...

bana göre tek zorluğu temizliğinin hiç bitmemesi. çünkü iki katı da aynı gün temizlemek vücuda yapılabilecek en kötü şeylerden biri. ama döngü de hiç bitmiyor.

yukarı kata gıdersın ve aşağıda bısey unutursun kafayı yersın in çık sinir eder. en ıyısı tek katlı evdır

tek kattan pek farkı yoktur. gayet keyiflidir. apartmanda mümkün olabildiğince bağımsız ve müstakil yaşam ortamı sağlar.

merdiven çıkmak ilk başta zevkli gelir hatta şu klasik şaka yapılır” her gün ben bu merdivenlere in çık kilo bile veririm..” sonrasında ise aşa kattan eşyaları yukarı fırlatmaya, yulardanda aşaya eşya fırlatmaya başlar merdiven çıkmaya üşenirsiniz. son.