elli liranın yeni yirmi tl olması

bir zaman önce cepte yirmi lira insana en azından evime giderim, otobüs parası, bir paket sigaram bir de atıştıracak birşeyler hallederim diye düşündürüyordu. üstelik cepten çıktığı an tıkır tıkır harcanıyordu.

şimdi aynı şeyler için elli lira var. bir anda harcanıp gidiyor.

ekonomimizin kötüye gidişini anlatan kafasözlük başlığı.

apartmandan adımımı atar atmaz 50 lira net gidiyor..ve neye harcadığımı da anlayamıyorum..sonra sinir krizi geciriyorum.

bu şekilde giderse, 5 seneye kalmaz 100 ₺ için aynı şeyleri konuşuyor oluruz.

düşünün ki dışarıda artık iki kişinin bile yemek parası yetmeyecek miktardır.

hiperenflasyon yaşanan ülkelerde paranın aşırı değer kaybetmesi ile ortaya çıkan kaçınılmaz sondur. üretimin olmadığı, sürekli sıcak paraya ihtiyaç duyan ekonomilerde görülür.

aklımda kalan en eski parasal hatıra 30 bin liraya kutu kola aldığımdır. şu an 4 lira desek (eski parayla 4 milyon). yüz katından fazla bir değer kaybı. çok fazla söze gerek yok hakim bey.

ve her geçen gün değeri düşmektedir...

valla ilk tanımın girildiği tarihten bu yana, yani bir ayda o 50 70 olmuştur. çok geçmeden 100 olacaktır.

hayatlarımızın gözlerimizin önünden uçup gitmesi, geleceğimizin çalınması, emeklerimizin heba olması.

paranın değer kaybettiğinin bir göstergesi .malesef ki ekonomik çözümlerde çok ama çok fakir kaldığımızı gösterir bir durum

yirmi lira olsa yine iyi, beş lira şu an da.

elli lira o kadar değersiz ki artık 2 adet extra ve 1 paket sigara alırsanız sıfır liranız kalıyor.

50 lira da para mı? bir yağı bile almak için en az iki tane vermen gerekiyor. mağazada bir poşeti doldurun, en az 100 tl. poşetin içinde ne olursa olsun farketmez. şu pahalı, bu pahalı diyoruz haklı olarak ama bu ürünün maliyeti gerçekten o. dolardı, petroldü, metaldi, gıdaydı her şey ithal artık. sen mazotu, ilacı düşürmedikten sonra ne yaparsan yap fayda etmez. peki ne olacak? olacağı şu. aynı erbakan veya demirel zamanları gibi kim ne alıyorsa otomatikman 2 katı maaş alacak. o zaman yağın fiyatı biraz daha normal görünmeye başlar. sorun üründe değil, maaşta. ürünün fiyatı düşmeyeceğine göre, çünkü bir yağla bitmiyor, 1 milyon tane kalemi var bunun. yani yeni bir hükümet de gelse bu ürünü artık aşağı çekemez veya çekse de bir randıman vermez çünkü dediğim gibi çeşit çok. hemen gelir gelmez yüzde 100 zam maaşa ve sonra dizginleri ele almak. başka da hiçbir şekilde düzelmez.

elli lira aslında yok arkadaşlar, cepten ya da cüzdandan çıktığı an da kayboluyor.

para birimimizde bir tuhaflık var: "dolar düşüyor tl değer kazanıyor" diyorlar da arkadaş ben bugün iki buçuk litre colaya 9 tl verdim. ya bunlar paralel evrende yaşıyor yada biz.
yada aya mı çıktılar? yoksa biz mi aydayız ?
kafamda deli sorular.

bir şeyler almaya çıktığında elli lira yetmiyor ki yirmi lira olarak kalsın.

paranın giderek değer kaybettiği ve temel ihtiyaçlarımızın bile bazı insanlar için ulaşılamaz olduğu bir ülkede görünürdeki 50 tl nin piyasa karşısındaki asıl değerinin 20 tl olması bile şaşırtıcı. yok hükmünde çünkü neredeyse.

anneannemin demesiyle "milyar olmuş milyon."

istanbulda 1 simit fiyatının 2 lira 50 kuruş olduğunu düşünürsek , şaşırmamak gerek.

türk lirasının değerini kaybetmesi üzerine elli türk lirasının çerez gibi bir anda bitiverdiğini anlatan başlık.