1.
ingilizcede farklı anlamlara gelebilen kelime. fair hair, sarı veya işte açık renkli saç demek mesela. fair skin de açık ten demek. fair play ise bizim dilimize bile geçti ki burada daha yaygın anlamını görüyoruz: adil/adaletli. gerçi dürüst oyun diye çevirmiş tdk bunu ama adil daha uygun sanki. gerçi o da olabilir tabii. yani işte çakallığa başvurulmaması, oyun kurallarının dışına çıkılmaması, kendine avantaj sağlamak için hakemi kandırmaya çalışmamak falan ön planda burada. mesela hakem "fair" ise de kendisinin iki tarafa da eşit mesafede olduğu, herhangi birini kayırmadığı manası çıkar ve adil/adaletli olmak da budur esasen.
ama ben böyle başlıkları düz sözlük bilgisi vermek için açmıyorum tabii.
bim'de satılan bir dondurma markasıdır aynı zamanda fair. ilk kez aldık/denedik yeni ve gayet beğendik. bundan kısa zaman önce algida ve mis dondurma yemiştik ve onları aratmadı. bizim yediğimiz fair, vanilya+kakao+antep fıstığı aromalı olanındandı (yani kutu dondurma ve bu üçüne bölünmüş halde). valla güzeldi bence. diğer türlerini denemediğim için daha fazla bir şey diyemem.
fair, bir de panayır/fuar demek.
tanımı da bu anlamdaki fair'in kullanıldığı ismi olan süper bir şarkı ile sonlandırayım: (bkz: trip to the fair)
ama ben böyle başlıkları düz sözlük bilgisi vermek için açmıyorum tabii.
bim'de satılan bir dondurma markasıdır aynı zamanda fair. ilk kez aldık/denedik yeni ve gayet beğendik. bundan kısa zaman önce algida ve mis dondurma yemiştik ve onları aratmadı. bizim yediğimiz fair, vanilya+kakao+antep fıstığı aromalı olanındandı (yani kutu dondurma ve bu üçüne bölünmüş halde). valla güzeldi bence. diğer türlerini denemediğim için daha fazla bir şey diyemem.
fair, bir de panayır/fuar demek.
tanımı da bu anlamdaki fair'in kullanıldığı ismi olan süper bir şarkı ile sonlandırayım: (bkz: trip to the fair)
devamını gör...