1.
dahlvier
(editör)
Lich-Count Mage
son tanımları | başucu eserleri
2.
profil fotosu kapak rozet uyumu ve analizi
valla bence gayet uyumlu oldu. hem renkler hem de konsept olarak.
profil resmim bir lich, nick'imin geldiği count dahlvier karakteri gibi.
kapak resmim, dissona adlı progressive metal grubunun bir albümü ki harbiden de 10/10 verdiğim nadir albümlerdendir. ve cidden de lich'lik konseptine son derece uygun, hem karanlık hem de fantastik ve çılgın bir iş. old-school bir ruhu da var ayrıca.
rozetim ise baldur's gate oyunundan. hem renk ve hava olarak profil resmimle uydu bence hem de lich denen yaratıkla tanıştığım şey de baldur's gate oyunlarından başka bir şey değildi.
profil resmim bir lich, nick'imin geldiği count dahlvier karakteri gibi.
kapak resmim, dissona adlı progressive metal grubunun bir albümü ki harbiden de 10/10 verdiğim nadir albümlerdendir. ve cidden de lich'lik konseptine son derece uygun, hem karanlık hem de fantastik ve çılgın bir iş. old-school bir ruhu da var ayrıca.
rozetim ise baldur's gate oyunundan. hem renk ve hava olarak profil resmimle uydu bence hem de lich denen yaratıkla tanıştığım şey de baldur's gate oyunlarından başka bir şey değildi.

devamını gör...
4.
bu saatte burada ne yapıyorum sorunsalı
22:00 gibi falan uyuyakalmışım da böyle saçma bir saatte uyandım cevapsalı.
gene uyurum herhalde birazdan. *
gene uyurum herhalde birazdan. *
devamını gör...
6.
loch ness canavarı
işte gerçek! *

bu arada böyle bir canlı olabilir bence. sıfır ihtimal vermiyorum yani. gerçi şimdiki teknolojilerle ısı taramasıyla falan böyle kocaman ve alışılmadık şekildeki bir canlı burada var mı yok mu anlaşılabilir ama bu komplo teorisi çıktığında bu yapılamazdı herhalde ve zaten böyle bir varlık var(dıy)sa bile grönland köpek balığı gibi anormal bir yaşam süresi yoksa çoktan ölmüş de olabilir ki ilk görüldüğünün söylenmesinin üzerinden bile neredeyse 1 asır geçti ve bu onun yetişkin haliyse o zaman da belli bir yaştadır zaten. gene de az ihtimal versem de böyle bir varlık kesinlikle yoktu(r) da diyemem.

bu arada böyle bir canlı olabilir bence. sıfır ihtimal vermiyorum yani. gerçi şimdiki teknolojilerle ısı taramasıyla falan böyle kocaman ve alışılmadık şekildeki bir canlı burada var mı yok mu anlaşılabilir ama bu komplo teorisi çıktığında bu yapılamazdı herhalde ve zaten böyle bir varlık var(dıy)sa bile grönland köpek balığı gibi anormal bir yaşam süresi yoksa çoktan ölmüş de olabilir ki ilk görüldüğünün söylenmesinin üzerinden bile neredeyse 1 asır geçti ve bu onun yetişkin haliyse o zaman da belli bir yaştadır zaten. gene de az ihtimal versem de böyle bir varlık kesinlikle yoktu(r) da diyemem.
devamını gör...
9.
black mirror
valla kime hitap eder-etmez beni ilgilendirmez de elon musk ile geleceğe yürürsek az önce izlediğim 7. sezon ilk bölümüyle geleceğe gayet ayna tutacak bir şeyler gelmiş bence. bu gibi adamların istediği gelecek bu. common people'ın başlarına böyle şeyler gelmesi de kendisinin umurunda olmamasının ötesinde haz da alacağı bir şey olurdu.
ben bir önceki sezona 7.5/10 vermiştim. yani gerçek bir black mirror sezonu değildi ama gene de belirli bir kalitesi vardı bence. 7. sezonun devamı da ilk bölümü gibiyse 9/10 falan veririm gibi duruyor.
charlie brooker hakikaten çok iyi yapıyor bu tarz işleri. black mirror'dan bile önceki dead set adlı mini dizisini izlemiştim birkaç ay önce. başlığını da açarım belki bir gün. yani istese o yoldan da yürüyebilirmiş ama fütüristik, teknoloji bazlı distopyalara eğilmiş esasen ki bunda da muazzam bir iş çıkartıyor.
ben bir önceki sezona 7.5/10 vermiştim. yani gerçek bir black mirror sezonu değildi ama gene de belirli bir kalitesi vardı bence. 7. sezonun devamı da ilk bölümü gibiyse 9/10 falan veririm gibi duruyor.
charlie brooker hakikaten çok iyi yapıyor bu tarz işleri. black mirror'dan bile önceki dead set adlı mini dizisini izlemiştim birkaç ay önce. başlığını da açarım belki bir gün. yani istese o yoldan da yürüyebilirmiş ama fütüristik, teknoloji bazlı distopyalara eğilmiş esasen ki bunda da muazzam bir iş çıkartıyor.
devamını gör...
11.
modern dünyada eskiye dair en çok özlenen şeyler
cep telefonlarından öncesi çok güzeldi. sadece filmlerde bile... birileri mesela kayboldu veya birilerinin başı tehlikeye girdi falan... cep telefonları çıktıktan sonra yok efendim şarjı bitmiş, nasılsa tam o anda sinyal alamıyormuş falan gibi kurgusal şeyler uyduruyorlar ki heyecan gelsin. oysaki cep telefonlarından önce öyle miydi?
valla ben 2 yaşımdayken bile ailem yokken sokakta oynayabiliyordum. mahallenin abilerine, ablalarına güvenilirdi. zaten 5-6 yaşıma kadar mahalleden ayrılmamam tembihlense de gene de akşama kadar oynayabilirdim sokakta ki bazen mahalleden de ayrılırdım. ahıhı. cidden okul yokken sabah çıkıp akşam dönerdim ben eve, hava kararırken ve arada öğlen gibi sandviç yemeye falan 1 kere uğrardım eve sadece. zaten ilkokulda falan full serbesttik. artık 10 yaşıma falan geldiğimde akşam ezanıyla birlikte eve dönmem yeterliydi ve nereye gideceğime karışılmazdı.
ben ortaokul ve lisedeyken de cep telefonu yaygın bir şey değildi. yani 1997 gibi cep telefonu kullanan bir arkadaşım vardı bildiğim kadarıyla ama normalde hiçbirimizde yoktu onlardan. ben 1999 sonbaharında, üniversiteye başlarken almıştım ilk cep telefonumu mesela.
şimdi bir lise öğrencisi mesela dışarı çıkacak... cep telefonu... yani biz her haltı yerdik ve anne babamız nerede ne yapıyor bu oğlan deseler bile bunu öğrenemezlerdi. şimdi her dakika kontrol altında gençler. yani ben de z kuşağından olsam o durumda olurdum herhalde.
bir müzik albümüne ulaşmak kolay değildi. ben ergenliğimi söke'de geçirdim ve bilhassa orada daha da zordu metal müzik kasetleri bulmam. zaten senede 2 kere falan izmir'deki stüdyo ümit'e giderdik ve oradan giderirdik açlığımızı. ama bunları orijinal alırdık ve epey de para tutardı haliyle. değerli olurlardı o kasetler bizim için, bu yüzden. vhs kasetleri için de aynı şey geçerli. artık sınırsız seçenek var ve eskisi kadar tat vermiyor bu iş bana. yani bir şeyin zor ulaşılır olması onu bir cazibe unsuru haline getirir kanımca.
şu yapay zeka denen şey de benim epey canımı sıkıyor. artık sanat ve sanatçı algısı bile değişmeye başladı sanki. yani şimdi bir yazar veya ressam çıksa mesela... acaba yapay zekaya yaptırmış veya yapay zekadan yardım almış mıdır diye şüphe düşer içime.
gerçi özleme duygusundan ben epey arınmış biriyim artık ama eskiden böylesi bakımlardan daha güzeldi bence bazı şeyler.
valla ben 2 yaşımdayken bile ailem yokken sokakta oynayabiliyordum. mahallenin abilerine, ablalarına güvenilirdi. zaten 5-6 yaşıma kadar mahalleden ayrılmamam tembihlense de gene de akşama kadar oynayabilirdim sokakta ki bazen mahalleden de ayrılırdım. ahıhı. cidden okul yokken sabah çıkıp akşam dönerdim ben eve, hava kararırken ve arada öğlen gibi sandviç yemeye falan 1 kere uğrardım eve sadece. zaten ilkokulda falan full serbesttik. artık 10 yaşıma falan geldiğimde akşam ezanıyla birlikte eve dönmem yeterliydi ve nereye gideceğime karışılmazdı.
ben ortaokul ve lisedeyken de cep telefonu yaygın bir şey değildi. yani 1997 gibi cep telefonu kullanan bir arkadaşım vardı bildiğim kadarıyla ama normalde hiçbirimizde yoktu onlardan. ben 1999 sonbaharında, üniversiteye başlarken almıştım ilk cep telefonumu mesela.
şimdi bir lise öğrencisi mesela dışarı çıkacak... cep telefonu... yani biz her haltı yerdik ve anne babamız nerede ne yapıyor bu oğlan deseler bile bunu öğrenemezlerdi. şimdi her dakika kontrol altında gençler. yani ben de z kuşağından olsam o durumda olurdum herhalde.
bir müzik albümüne ulaşmak kolay değildi. ben ergenliğimi söke'de geçirdim ve bilhassa orada daha da zordu metal müzik kasetleri bulmam. zaten senede 2 kere falan izmir'deki stüdyo ümit'e giderdik ve oradan giderirdik açlığımızı. ama bunları orijinal alırdık ve epey de para tutardı haliyle. değerli olurlardı o kasetler bizim için, bu yüzden. vhs kasetleri için de aynı şey geçerli. artık sınırsız seçenek var ve eskisi kadar tat vermiyor bu iş bana. yani bir şeyin zor ulaşılır olması onu bir cazibe unsuru haline getirir kanımca.
şu yapay zeka denen şey de benim epey canımı sıkıyor. artık sanat ve sanatçı algısı bile değişmeye başladı sanki. yani şimdi bir yazar veya ressam çıksa mesela... acaba yapay zekaya yaptırmış veya yapay zekadan yardım almış mıdır diye şüphe düşer içime.
gerçi özleme duygusundan ben epey arınmış biriyim artık ama eskiden böylesi bakımlardan daha güzeldi bence bazı şeyler.
devamını gör...
18.
ilginç dövmeler
19.
9 nisan 2025 galatasaray fenerbahçe voleybol maçı
bellererere bellerarara gassay gassay cimbombom!
valla maçtan bellerophontes biraderim başlığını açmasa haberim olmayacaktı. kendisine teşekkür ediyorum.
hem de kazandık lan! mis gibi oldu.
valla maçtan bellerophontes biraderim başlığını açmasa haberim olmayacaktı. kendisine teşekkür ediyorum.
hem de kazandık lan! mis gibi oldu.
devamını gör...