rüya görürsünüz de hatırlar mısınız bilmem. hiç anime izlemem, rüyamda anime karakteriyim ve prensle evlenip tarihi değiştirmek için gelecekten yollanmışım. geleneksel kıyafetler var, elfler vıttırık zıttırık şeyler falan var. yaşlı bilge bir kadın bana yardım ediyor. savaşı engelliyorum, bu defa gelecekten başka bir ben geliyor. o da savaş olsun diye gelmiş. birinci ben ve ikinci ben kavga ediyor. ikinci ben kazanıyor, son. (bkz: rüyalarda buruşmuşum)
devamını gör...
(bkz: rüyalanmak)
devamını gör...
en garibini hatırlayamam şimdi ama dün geceki de bir garipti. yüzlerce bit kadar domates topladım. bilinçaltımı seveyim. ne yaşıyorum ben ya?
devamını gör...
dün gece rüyamda dünyanın sonu gelmişti. son yiyeceklerimizi sırt çantalarımıza doldurmuşuz yaşama tutunacak yer arıyoruz. o sırada aniden büyük bir dalga geliyor. herkes bir yere sarılsın suya kapılmayalım diye bağırıyorum. sel geçince çantalarımızı kontrol ediyoruz. çok korkuyoruz açlıktan.
devamını gör...
genelde hep üstüme uçak düşer, ülkeler arası bir krize sebep olurum ya da silahlı adamlar tarafından kaçırılırım ama en ilginci bunlar değil.

rüyamda arkadaşım uzaya gönderilecek ve orada bir ay boyunca kalacak. hatta bunu her yıl da yapıyormuş. gitmeden önce telaşlı telaşlı yanıma gelip "yagami ben yanıma çay almadım. ne yapacağım bir ay boyunca!?" diyor. ben de aşırı panik oluyorum. her yerde çay arıyoruz bulamıyoruz. arkadaşım ağlıyor, ben ağlıyorum.
devamını gör...
teyzemin kocaman bir köpeğe dönüştüğü rüyam aşırı garipti.
devamını gör...
gördüğüm daha garip rüyalar vardır muhtemelen ama hatırladıklarım arasından en garibi bu rüya.

bir grup insan transporter* cinsi bir araca binmiş gidiyoruz. ortam nasıl güzel ama, sohbet koyu, kahkahalar havada uçuşuyor. sonra bir şey dikkatimi çekiyor, herkes kahkaha atarken şoför koltuğundaki hafif uzun saçlı, tabiri caizse kara göz kara kaşlı abi sadece tebessüm etmekle yetiniyor. "benim burada ne işim var?" gülüşü değil tabi bu, o da baya memnun.

çok geçmeden bir yerde duruyoruz. birkaç kişi sigara içiyor, diğerleri de etrafı kolaçan etmek ve azık almak için iki gruba ayrılıyor. ben azık almaya gidenlerdenim, soğuk çay mı şalgam mı diye tercih yapıyordum ordan biliyorum.* çok oyalanmış olsak gerek şoför abi "peşimizdeler diyorum, biraz acele mi etseniz acaba" diye hiddetleniyor. herkes arabaya doluşuyor tekrar.

gergin bir aradan sonra tekrar aynı eğlence ortamı oluşuyor arabanın içerisinde. ve ben o kimliği belirsiz şoför abiye "ateist kaplumbağa" diye sesleniyorum. "sus kız kimliğimi açık edeceksin" diye karşılık veriyor o da.*

hatırladığım kısımlar parça parça, tam olay akışının neresinde gerçekleşiyor hatırlamıyorum ama birisi ateist kaplumbağa'ya "sen nasıl evlendin ya?" diye soruyor. o da sevda dolu bakışlarını yanındaki sarı saçlı* kadına yöneltiyor. *

7 saniyede bütün türleri kapsayan bir film çekmişim anlayacağınız. kimden kaçıyorduk, nereye gidecektik ya da arabada kimler vardı bilmiyorum. hatta neden böyle bir rüya gördüğüm kendi çapımda hala merak konusu. masamda şöyle bir kaplumbağa var, sözlükte (bkz: ateist kaplumbağa) nickini gördüğümden beri bana onu çağrıştırıyor, şoförün o olması belki bundandır diye tahmin ediyorum.* arabadaki kişilerle de sözlükte muhalif olmuşuzdur, devlet peşimize birilerini takmıştır, ve kaplumbağa abimiz "ben bitti demeden bitmez" diyerek hepimizi kaçırıyordur gibisinden bir şeyler uydurabiliriz heralde.*

neyse efendim, bu da böyle bir rüya anımdır. bir hata ettiysek affola.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
sanırım dün gece gördüğüm rüya bu. kim olduğu hakkında bir fikrim yok ama sırtında kılları pişmaniye olmuş bir adama deli gibi aşıktım. hatta kıllarıyla oynuyordum. düşüncesi bile kötü ediyor. niye bu rüyayı gördüm ki şimdi? pfff.
devamını gör...
çocukken gördüğüm rüyadır.
hiç unutmam bayram yaklaşıyor annem şekerpare yaptı ve ben bu tatlının adını şekerfare sanıyorum.
neyse yattık uyuduk rüyamda fırını açıyorum fırının içinden fareler fışkırıyor resmen. yine tüylerim diken diken oldu. *
devamını gör...
toplama kampında bir yahudiydim. üstümde yahudi yıldızı olan bir gömlekle sıraya girmiş, gaz odasına doğru gidiyordum. bizi sıraya sokan arkadaş "sir abi, canın hiç yanmayacak, bir kaç saniyede bitecek" diye beni teselli ediyordu.
ben de "buraya kadarmış, yazık bana ya" diye diye ilerliyordum. sonra sıradan çıktım, kamptan kaçtım. yakınlardaki bir dağa tırmandım.
devamını gör...
buraya sığmaz ki.
devamını gör...
rüyamda eddy gordo gibi capoeira yaparken ayağıma çaycı hüseyin takıldı. uyanana kadar sektirdim.
devamını gör...
benim için en garip rüyalar, tabirinin bire bir çıktığı rüyalardır. tüylerimi ürpertiyor. nasıl? nasıl uykunda gördüğün bir düş gelecekten haber taşıyabilirki sana? bilimin cevabını veremediği ve benim en çok merakını güttüğüm sorulardandır.
devamını gör...
inek kovalıyordu
devamını gör...
katy perry ve orlando bloom ayrılmış. katy bana "çocuğuma kendim bakarım." diyordu ve ben koskoca katy perry'ye "olur mu öyle şey canım bak miranda'dan olan çocuğuyla da ilgileniyor bununla da ilgilenir." diye akıl veriyordum.
not: şimdi biraz baktım ayrılmışlar çoktan.
devamını gör...
gördüğüm en unutulmaz rüyalarımdandır kendisi. falcao nun galatasaraya geldiği dönem benimde mezuniyetim yaklaşmış hazırlık dönemi - pandemi sebebiyle olmadı - doğal olarak rüyamda mezuniyetim oluyor ve kavalyem falcao olmuş. siyah bir takım giymiş ben beyaz bir elbise giymişim dans ediyoruz falan ama içimden bir yandan da "ama evlisin " şarkısı çalıyor. sonra beni otobüs durağına bırakıyordu. her anıyla saçmalık kokan bir rüyaydı.
devamını gör...
ibrahim tatlıses ile sahnede evleniyorduk , bana mavişim şarkısını söylüyordu. sonra benim kanatlarım çıkıyordu. şarkı söyleyerek uçuyorduk.

tek sorun oymuş gibi gözlerim mavi değil diye çok üzülmüştüm.
devamını gör...
acaba hangi birini anlatsam diye düşündüğüm başlıktır.
devamını gör...
rüyamda kendimi, rüyasında kendisini "uçma yeteneğini yitirmiş bir süperman" olarak gören süperman olarak gördüm. işin garip yanı düperman uyanıyor ve gerçekten uçma yeteneğini yitirmiş olduğunu anlıyor.
ben zaten uçamam.
devamını gör...
ben, tolstoy ve nietzsche aynı odada bir masanın başında demlenip muhabbet ediyoruz. sonra nietzsche abimiz birdenbire delleniyor, odanın içinde volta atarak esip gürlüyor. neye sinirlendiğini de hatırlamıyorum, ama saydıkça sayıyor. tolstoy dede de "kader bunlar hep," "özgür irade yoktur" diyerek sakinleştirmeye çalışıyor. bi süre böyle gittikten sonra ben bi hışımla kalkıp, "yeter lan, kafamızı s*ktin iki saattir, bi otur yerine" diyerekten nietzsche'ye fırça kayıyorum.

bilinçaltım nasıl bir çorbaya döndüysr bu kadar alakasız üç insanı bi araya getirmiş :)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"gördüğünüz en garip rüya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim