1.
hercai
"her" ve "ca" kelimelerinden oluşmuş
"ca"farsça yer demek.
her yerde açan çiçek anlamına geliyor ayrıca sözünden dönen kararsız kimse anlamına geliyor
ayrıca bir menekşe türünün ismi
vefasız sevgililere hercai denmesi
hercai çiçeğinin kardelenlenle olan hikayesine dayanır.
kardelen çiçeği, etrafindakilerin dostlarının anlatımıyla güneşe aşık olur. aslinda hayatında güneşi hiç görmemiştir. çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır. ama bu aşk içinde öyle büyür öyle büyür ki artik dayanılmaz bir hal alır ve allah'a dua eder, bana bir defacıkta olsun güneşi görmeyi nasip et diye.... ve bir gün dayanamaz allah'in huzuruna çıkar ve şöyle der, "allahim güneşi görmem için bana izin ver," allah'ta ona şoyle "ey kardelen bilmez misin ki sen narin bir çiçeksin ve güneşle karşılaştıĝin an canından olabilirsin, iyi düşün sana iki gün mühlet veriyorum, ya güneş ya canın," kardelen yüce rabbin huzurundan ayrılır ve düşünür. ama içindeki güneş sevdası adeta onu içten içe kemirir. 2.günün sonunda rabbin huzuruna çıkar ve şöyle der: "bu aşk beni öyle büyüledi ki güneşi görmek için can atiyorum. allah'ta ona; "cesaretini taktir ederim ey kardelen ama bir yandan da üzülürüm, çünkü canından olacaksın." der. ve kardelen güneşi görmenin aşköyla tutuşurken karin üstüne çıkmaya karar verir, tam o beyaz karın içinden kafasını çıkardığı an güneşi görür, ama ona daha önce söylendiği gibi canından olur, bu olay herkesin kalbinde yer eder. herkes çocuklarına ve torunlarina bu olayı anlatir, nasihatte bulunurlar. "eğer günün birinde aşık olursan, birini çok seversen kardelen gibi cesaretli ol. eger kardelen kadar cesaretin yoksa sakin aşık olma!
"her" ve "ca" kelimelerinden oluşmuş
"ca"farsça yer demek.
her yerde açan çiçek anlamına geliyor ayrıca sözünden dönen kararsız kimse anlamına geliyor
ayrıca bir menekşe türünün ismi
vefasız sevgililere hercai denmesi
hercai çiçeğinin kardelenlenle olan hikayesine dayanır.
kardelen çiçeği, etrafindakilerin dostlarının anlatımıyla güneşe aşık olur. aslinda hayatında güneşi hiç görmemiştir. çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır. ama bu aşk içinde öyle büyür öyle büyür ki artik dayanılmaz bir hal alır ve allah'a dua eder, bana bir defacıkta olsun güneşi görmeyi nasip et diye.... ve bir gün dayanamaz allah'in huzuruna çıkar ve şöyle der, "allahim güneşi görmem için bana izin ver," allah'ta ona şoyle "ey kardelen bilmez misin ki sen narin bir çiçeksin ve güneşle karşılaştıĝin an canından olabilirsin, iyi düşün sana iki gün mühlet veriyorum, ya güneş ya canın," kardelen yüce rabbin huzurundan ayrılır ve düşünür. ama içindeki güneş sevdası adeta onu içten içe kemirir. 2.günün sonunda rabbin huzuruna çıkar ve şöyle der: "bu aşk beni öyle büyüledi ki güneşi görmek için can atiyorum. allah'ta ona; "cesaretini taktir ederim ey kardelen ama bir yandan da üzülürüm, çünkü canından olacaksın." der. ve kardelen güneşi görmenin aşköyla tutuşurken karin üstüne çıkmaya karar verir, tam o beyaz karın içinden kafasını çıkardığı an güneşi görür, ama ona daha önce söylendiği gibi canından olur, bu olay herkesin kalbinde yer eder. herkes çocuklarına ve torunlarina bu olayı anlatir, nasihatte bulunurlar. "eğer günün birinde aşık olursan, birini çok seversen kardelen gibi cesaretli ol. eger kardelen kadar cesaretin yoksa sakin aşık olma!
devamını gör...