hermes

yunan mitolojisinde belagat tanrıçasıdır.

severim kendisini. efenim bu beyefendinin doğum hikayesi muhteşemdir. kendisi bebek haliyle bile ne kurnazlıklar yaptığını göstererek bir fırlama olarak olimpos'a giriş yapmış, esas kadroda yer almaya hak kazanmıştır. yolcuların, hırsızların, haberlerin, bazı sporların, büyünün tanrısıdır kendisi. zeus'un ulağıdır. aynı zamanda yolunu kaybetmiş ölü ruhları "ablacım orası trump avm şöyle alalım seni" diyerek topladığını ara ara düşünsem de şu ana kadar kıyamet kopmamışsa, ruhlar hepimize dadanmamışsa bilin ki bu sabrı dünyadaki tüm kum tanelerinden bile daha fazla olan hermes sayesindedir. karşısında saygıyla eğilirim.

kendisi tanrılar arasında tecavüz(zeus oğlum yerinde dursana evladım), kız kaçırma(ah be hades...), sevgisine karşılık bulamadığı için lanetleme(cassandra'nın suçu yoktu be apollon...) veya kovaladığı kızın ağaca dönüşmesi vakasının bulunmadığı(apollon, ablacım o ölümsüz ömründe örenemedin mi kur yapmayı?) sicili tertemiz kardeşimizdir. zaten ben de bu yüzden merak ederim kendisini. belki de bunun sebebi diğerleri gibi boş zamanının olmamasıdır. ya bu çocuk ölüleri toplayıp ahirete mi götürsün, zeus un dağa taşa yazdığı buluşma mektuplarını mı götürsün, akşam herkes sofraya oturduğunda ilk ambrosiaları mı döksün? hakkaten efenim, kendisi her akşam bizim diğer tanrılar sofraya oturduğunda ambrosiaları ikram eder.

roma'da mercury olarak bilinir ve hırsızların,seyyahların ve tüccarların koruyucusudur.*

zeusun getirini götürünü yapan ayakçı tanrı.

bazılarına göre islam dinindeki hz. idris, budizmdeki buda'dır.

zeus ve maia'nın oğlu, tanrıların habercisi; hız, habercilik, hırsızlık tanrısı, çobanların koruyucusu. tanrılar içinde en hızlı olandır ve caduceus denen altın bir asa taşır.

doğar doğmaz konuşmaya başlayan hermes'in bir günlükken ayaklanarak bir kaplumbağa kabuğundan yaptığı lir ile eğlendiği söylenir. roma mitolojisinde adı merkür'dür.

değişik bir tanrıdır. yani baktığınız zaman adamda her yol mevcut. işin esası bugünleri bile etkilediğini söyleyebiliriz, modern kargo hizmetlerinin kökeni kendisidir diye düşünüyorum. zeus'un bütün kargo ve evraklarını diğer tanrılara hep o ulaştırmıştır. bu sayede de güzel para drahmilemiştir. işin garibi şu ki; bu arkadaş aynı zamanda tüccarlarında tanrısı. yani tanrı dediğin yol gösterici, dürüst, tarafsız falan olur. hermes bildiğiniz tek ayak üzerinde 42500 tane iş çeviren bir adam. hilebaz'ın önde gideni. demek ki, zeus ve avanesi tüccarların hilebaz olması gerektiğini düşünmüşler. bakın, bu da günümüze yansımış bir alışkanlık. hatta kapitalist sistemin damarlarında hermes'in ruhu dolaşıyor olabilir. benim hermes'le ilgili tek sorunum adamın kaplumbağa düşmanı olması ile ilgili. yoksa ne halt yemişse yemiş. beni çok da ilgilendirmiyor. yahu adam abisinin sığır sürüsünü çalmış. tanrıya bakar mısınız? abin lan o senin. sonra da abisinin gönlünü almak için ona kaplumbağa kabuğundan yapılma bir harp hediye etmiş. hırsızlığı sen yap, ceremesini tosbağalar çeksin! oh ne güzel dünya (!) zaten tosbağalar aleminde en nefret edilen tanrı bu adamdır. tam bir tosbağa katili.

işin daha da komiği şu ki, böyle güvenilmez bir adamı aynı zamanda ruh klavuzu olarak atamışlar. ölenlerin ruhları yeraltına böyle bir tanrı önderliğinde gidiyor. bu işte zeus'un da menfaati var gibi geliyor bana. hermes ve kharoon milleti ayıklayıp, zeus'a pay veriyordu herhalde. hermes'in kargo kutularını bir incelemek lazımmış o dönem. yoksa bu ikisini aynı ortamda barındırmak, beytülmal için büyük sıkıntı. bu ikisine müsaade etseniz olimpos'u sırtlayıp götürürler o derece tehlikeli tipler. bu arada hermes ile ilgili bir sıkıntılı ayrıntı daha var. bu adamın bir asası var, cadukeus. işte o asa günümüzde amerikan ordusunun tıp mensupları tarafından kullanılıyor. o mevzu da biraz mide bulandırıyor. bu amerikalıların hermes'e selam çakmasının sebebi ne olabilir acep?

neyse işte, tanrının bile düzenbazı itibar kazanıyor arkadaş. insanoğlu ne etsin? önlerindeki örnekler kötü. yoksa insanoğlu kadar temiz ve saf bir canlı bulamazsınız (!)

tanrının çantasını almak için sıraya giren münafıkları görüyorum, canım sıkılıyor sabri.
mükemmel kokulara sahip markadır.

danmachi animesinin en izlenesi tanrısıdır. geri kalan bilgiler zaten verilmiş. ikili konuşmalarımızı bir ara deşifre ederim.

zeus'un oğlu olan mitolojik karakter.
en kurnaz ve en hızlı tanrı olarak bilinir.

yeğenim olur kendisi. bakın ölümlüler, ben ki sizin içinizde asırlardır yaşıyorum; onun kadar haşarısını siz de bile görmedim. hop orada hop burada. asla yerinde durmaz, asla akıllanmaz. yine de... halasının kuzusu!..

the martian filminde geçen uzay gemisinin adı.

bu hermes guzellik ve aşk tanrıcası afrodit'in guzelligini övmus bir gun afrodit'in pek hosuna gitmis bu övgüler bir geceyi beraber gecirmisler hermes ile
bu gecenin sonucu olarak hermaphrodite denen bir cocuk gelmis dunyaya hem erkek hem kadinmis bu cocuk

mitolojide sabıkası diğerlerine kıyasla 23 yıldır ülkecek sahip olduğumuz huzurlu gün sayısından da kısa olan hermes kafa biri.
aslında adı ermeya diye okunuyormuş ve ben bunun çok hoş olduğunu düşünüyorum.
atribütleri değişkenlik gösterse de hermes is your homeboy. hırsızlık, kurnazlık, zarla fal bakma, dolaylı yoldan liri yaratma, inek eti sevme gibi çeşitli skillere sahip olan brat hermesin hikayenin sonunda kendini tahtında bir günü bilerek oturarak geçiremeyen zeus'un ve geri kalan olimposlularin ulağı olarak bulması trajiktir.
talaria adli kanatlı ve uçmasını sağlayan sandaletleri keşke seri üretime geçse dedirtir.
aynı zamanda hermes mitolojide tuhaf bir seyir izler ve zaman çok çok geçtikçe kendine yeni sıfatlar ve mistik bir görünüm kazandırır. üç kere büyük hermes veya (bkz: hermes trismegistus) olarak da bilinen yeni adlar kazanır ve giz perdesinin ardında olanları bilen biri olarak çıkıverir.
bu işin en kendimce hoş tarafı da mitolojiye genç bir tanrı olarak başlayan hermesin tarih geçtikçe yaşlı ve bilge bir adam olarak görülmeye başlaması. ne biliyim, sevimli bence.