...

zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
önce beklemekten.
ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
ikisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.

...

ümit yaşar oğuzcan-beşinci mektup
devamını gör...

40+ arkadaşlarla yakın gözlüklerimizi taktık, kupa hangimize gidecek bekliyoruz.
devamını gör...

canı alan allahmış veren allahmış hele bi bak sen söylediğine!!! ulan be kodumunun andavalı, hiç mi canın yanmadı, hiç mi için sızlamadı geri zekalı. yok arkadaş hakikaten karl marx amcam doğru söylemiş. din toplumların afyonu işte. yalnız ben daha önceden dediydim yine diyeyim; bu olayın arkasında birileri var, çok çetrefilli yani o yüzden adam korkup bu şekilde açıklama yapmış olabilir.

biz boşuna tarikatlar kapatılsın demiyoruz. aha size canlı örnek. kafası kesilen benim çocuğum olmadığı halde etkisinden çıkamadım olayın bu barzo nasıl normalmiş gibi görüyor her şeyi anlamıyorum. anlıyorum da ileriye gidersem bir gece ansızın evimden alabilirler beni de. malum, korku imparatorluğu yönetiyor ülkemizi!!!
devamını gör...

sevilenin kokusu.
tanım: kokusu yaşam sevincini artıran şeylerin paylaşıldığı başlık.
devamını gör...

k vitamini takviyesi ile bir nebze olsa da azaltılabilen hastalıktır.
devamını gör...

ergenlerin cirit attığı hikaye anlatma platformu.

kısa bir hikâye diyecek olursak: yeni okuluma kaydımı yaptırmış, ilk derste bir sıra bulmuş oturmuştum. o sırada serseri tipli biri geldi. yerine oturduğum için bana bunu ödeteceğini söyledi. berke’ymiş adı. sanırım aşık olmuştum. çıkışta kolumdan tuttu beni ve kendine çekti. onu çok istiyordum, seviştik.

elbette güzel hikâyeler de vardır ancak genel özeti yukarıda. ayrıca maalesef ki bunun için kesildiğini duysa ağacın hüngür hüngür ağlayacağı kitapların çıkma yerlerinden bir tanesidir.
devamını gör...

takip ettiğiniz yazar tanım girdiğinde bildirim alma özelliği eklenmiştir. tabi ki opsiyonel olan bu özelliği hesap ayarları kısmından aktive edebilirsiniz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu konuda baskılarını esirgemeyen kafatolog'a da teşekkür edebilirsiniz.
devamını gör...

en bilinen adıyla şîîlik.

on iki imam inancının bilinen en eski adıdır şia.

kelime anlamı itibarı ile; taraf, taraftar demektir.

temelde ilk şiiler, imam ali (as) ın yanındaki bir kaç sahabe den oluşur. *

caferilik olarak anılmasının nedeni; 6.imam cafer i sadık(as) ın, yetiştirdiği 4000 öğrenciyi; dönemin siyasi boşluğundan yararlanıp, dünyanın her tarafına ilim öğrenmek isteyenlere göndermesidir. yani caferi dendiği zaman aynı zamanda şia denilmiş olur.

ehli sünnet mezheplerine en yakın mezhep olarak günümüze kadar gelmiştir. hatta hanifi mezhebinin imamı numan ibn sabit, 2 yıl imam cafer (as) in yanında eğitim görmüştür. *

caferiliği, ehlisünnet ten ayıran en belirgin özellik, sahabelerin eleştirilebilir olduğunu onların da hata yapabileceğini savunmasıdır. günahsız olma * sıfatının, sahabeyi kapsamadığını düşünürler. *

12 imam ın, 11 i şehid edilerek öldürülmüştür. 12.imam gaybet alemindedir. *
on iki imam;
imam ali murteza (as)
imam hasan mücteba (as)
imam hüseyin seyyid üş şüheda (as)
imam ali zeynelabidin (as)
imam muhammed bakır (as)
imam caferi sadık (as)
imam musa kazım (as)
imam ali rıza (as)
imam muhammed taki
imam ali naki (as)
imam hasan askeri (as)
imam muhammed mehdi(af) dir.

günümüzde;iran, ırak, azerbaycan, hindistan, lübnan, suriye, türkiye nin doğu anadolu bölgesinde ve dünyanın her yerinde 400 milyona yakın mensubu olduğu düşünülmektedir. en büyük 2.islami topluluktur.

inanç temelinde 12 imam (as) ın masumiyeti vardır. bu masumiyetin referansı ahzab suresi 33.ayettir.

şuara suresi 23.ayette; 12 imam(as) ın sevilmesi gerektiğini bizzat ayetle allah bize emreder.

tevella ve teberra

tevella; ehlibeyt imamlarını sevmek, onların gösterdiği yoldan gitmektir. ve onları sevenleri de sevmektir.

teberra; ehlibeyt imamlarına düşman olanlardan ve onlara düşman olanları sevenlerden beri olmaktır.

şîîlikte insanlar 3 sınıfa ayrılır;

1.sınıf müminlerdir.

mümin in tanımını şöyle yapar; doğru ve yanlış birbirinden ayrıldığı zaman, doğru yolu seçen ve iman edenler.

2.sınıf kafirlerdir.

kafir in tanımını şöyle yapar; doğru ve yanlış birbirinden ayrıldığı zaman, yanlış yolu seçen ve o yola iman edenler.

3. sınıf "dal" ehlidir.



*











dal ehlinin tanımını şöyle yapar;


doğru ve yanlış apaçık ortada değilse, bu noktada insan üzerindeki sorumluluk kalkar. yani allah; insanı, bilmediği bir konu hakkında cezalandırmaz. çünkü bu, allah ın "adalet" sıfatına aykırıdır.



dal ehli kendi içinde ikiye ayrılır;

kasır ; doğru ve yanlışın apaçık ortaya çıkması, kişinin iradesi dışında ise; * bu durumda kişinin sorumluluğu yoktur. bu kişi allah katında sorumlu değildir.

mekasır; doğru ve yanlışın apaçık ortaya çıkması kişinin iradesi dahilinde ise;* kişi tembelliğinden üşengeçliğinden bunu araştırmıyorsa, bu kişinin bunda sorumluluğu vardır. bu kişi allah katında sorumludur.
devamını gör...

bir ethan coen ve joel coen filmi.

sabaha karşı üzerime battaniyemi çekerek bir bardak ayran içerek izlediğim * film.

bana yorgunluğun tanımını yap deseler llewyn'in hayatını ve yolda oluşunu anlatırdım. bir spoiler vermek istemiyorum fakat filmde senaryo o kadar düz bir şekilde yazılmış ki, sözümona kompleks yazılan bildungsroman hikayelerdeki yan öyküleri atlayarak izleyiciyi anlatımda hiç yormadan güzel ve akıcı bir anlatım sunmuş.

buradan sonrası tam spoiler olmasa da izlemediyseniz pek bakmanızı tavsiye etmem.


durum filmi olduğu için llewyn isimli işleri bir türlü düzgün gitmeyen, amiyane tabirle 'cünup' diyebileceğimiz bir pub müzisyenin hayatının bir haftalık bölümünü görüyoruz. bu sürede kendisi emeğinin karşılığını alamadığı plak şirketiyle yollarını ayırıp farklı arayışlara yöneliyor. beş parasız olduğu için otosop çekip onun bunun evinde kalıyor, kanepelerde uyuyor falan. bir ara gerçek kesit episodelarındaki "bana iş verin! iş istiyorum iş!" diyen elemen gibi bir noktada delireceğini düşünmüştüm ancak bu kadar başarısızlığa rağmen asla pes etmedi. hep yoruldu. filmin sonun kadar bir şeyler başaracağını düşündüm ama hiçbir baltaya sap olamadı llewyn. bu sebeple sinemada gördüğümüz nadir gerçekçi karakterlerden birisi diyebilirim.


hikaye anlatımı dediğim gibi başarılı. normalde coen biraderler'in filmleri 'giriş - gelişme - sonuç' doğrultusunda ilerler ve bazen yan öykülerle birlikte anlatım zenginleşir. ana hikayeyi yan hikayelerdeki karakterlerin arasında geçen ufak tefek muhabbetlerle öğreniriz. bu filmde direkt bir yerden başlamıyor, bilakis hayatın ortasından bir kesit sunuyor bize. öncesi sonrası yok yani. bu da oldukça realist bir anlatım vermiş filme.

renk tonajları ve color grading filme çok uygun bir ambiyans vermiş. renk paletinde kırmızı tonu göremedim, soğuk mavi bir coloring yapmışlar bu da sahnelerin soluk olmasına neden olmuş. çok da güzel olmuş. llewyn'in hayatında renge yer yok. filmde güneşli hava da yok mesela, sanat yönetmeni bu detaya da fazlasıyla dikkat etmiş.

dekorlar, kostümler vs. de oldukça şahane. filmi izlerken hepimiz 60'ların pesimist sokak havasını koklamışızdır herhalde. apartmanın içindeki dar koridorlar, dinlenme tesisindeki tuvaletler, depo sahneleri vs. tamamıyla dönemin havasına uygun olarak setleşmiş bakın bunu yapmak gerçekten zordur ve yüksek koordinasyon gerektirir.

kamera açıları oldukça güzel. takip kamerasını yolda oldukları sahnede çok iyi kullanmışlar. coen biraderler'in sinematografisi olduğu bir km uzaktan belli oluyor yani. övgülerin çoğunu da llewyn'in john goodman'ın arabasına otostop çekip yolda olduğu sahnelerden almış. arada birbirleriyle ettiği absürt muhabbetler, arabanın içerisinde üşüyen ve yorulan bir çift göz, hikayeye aksiyon içerisindeki hüznü ağza bir parmak bal çalar gibi yapmış. o arabanın içinde ben üşüdüm mesela.

son olarak kedinin metaforik bir obje olduğunu fark etmişsinizdir. kahramanımızın komşusuna musakka yemeye gittiği sahnede yemekten sonra yoğun ısrarlar neticesinde gitarını bir iki tıngırdattığı ve bir şeyler çalmaya zorlandığı anda çıldırması ve kedinin aslında başka kedi olduğunun anlaşılması filmin kırılış sahnesi. o kedi ilk kaçtığı anda bizim karakterin yüzü gülmedi mesela... garibanın yüzü gülür mü oldu resmen..

onun haricinde böyle chill bir film. müzikleri de oldukça güzel, insanı dinginleştirici akustik bir havası var. soğuk bir havada battaniyenin altına girip çok kafa yormadan dingin bir film durum filmi izleyeyim diyorsanız mükemmel bir film. fazla olay, hareket ve kafa karıştırıcı unsur yok. tam bir yol filmi.

bu arada unutmadan: çift prezervatif kullanın.
devamını gör...

samimiyetinden kaynaklanır.
devamını gör...

üstünde uzun süre düşünün . illa anlamı olacak triplerine girmeyin . sıkılmayacağınız bir dövme seçin bu çok önemli . sevgili eş dost akraba gibi dövmeler sakın gaza gelip seçmeyin . bağımlılık yapıyor sürekli yaptırmak istiyorsunuz eğer zengin değilseniz yaptırmayın devamını yaptırmak istersiniz yaptıramazsınız kötü oluyor kendimden biliyorum .
devamını gör...

imza atmak.
devamını gör...

tam adı eugen berthold friedrich brecht olan 1898 doğumlu alman tiyatro yazarı ve şair. brecht, yaşamı boyunca daima verimli olmuştur, en az 2000 bin şiiri mevcuttur ve şiirlerin işlevsel olmadığı takdirde abartılı olduğu fikrini savunmuştur. sanat brecht için bir fikir ifade etmeliydi, bir amaca hizmet etmeyen herhangi bir eserin işlevsiz olduğu yönünde fikirleri vardı ve bunu eserlerine de yansıttı. marksizm'in etkisinde fazlasıyla kalmıştır ve tiyatro eserlerinde bunun izleri görülür. kendi döneminde bu yüzden sansüre uğramıştır.

(bkz: die sieben todsünden der kleinbürger)
(bkz: gedichte im exil)
(bkz: er treibt einen teufel aus)
(bkz: hollywoodelegien)
(bkz: die heilige johanna der schlachthöfe)
(bkz: prärie)
(bkz: svendborger gedichte)
(bkz: leben des galilei)
(bkz: mann ist mann)

--- alıntı ---

es setzen sich nur so viel wahrheiten durch, als wir durchsetzen; der sieg der vernunft kann nur der sieg der vernünftigen sein.

--- alıntı ---

bu arada buraya sevdiğim bir şiirin, iyi adama bir iki soru şiirinin güzel bir çevirisini de bırakmak istiyorum.

--- alıntı ---

anladık iyisin,
ama neden iyi?
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım
satın alınır mı ki?
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin içindekini,
ama içindeki ne?

esirgemezsin gözünü budaktan,
ama kime karşı?
dolusun bilgelikle.
ama yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını.
gözettiğin kiminki?
dostluğuna diyecek yok.
ama dostların iyi mi?

şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim.
dikeceğiz seni bir duvarın dibine.
ama madem bir sürü iyi yönün var.
dikeceğiz dibine iyi bir duvarın.
iyi tüfeklerden çıkan iyi kurşunlarla vuracağız seni,
sonra gömeceğiz iyi bir kürekle iyi bir toprağa.


--- alıntı ---
devamını gör...

-sen şimdi gaymaham mı olacağn maalle muhtarı mı he? eheh.

aynen eheh. aga ben 2 tane ilintili bölümü bunlar için okumadım ya.
devamını gör...

kelime kökünden ziyade ''bayan'' kelimesi, ''kadın'' kelimesinin kullanılmasından çekinildiği için kullanılan bir kelimedir ve bu yüzden cinsiyet belirtirken* kullanılmaması gerekir. kadın kelimesi ayıp ya da kaba değildir ki insanlar ''daha kibar olsun diye bayan diyorum'' savunmasını yapsın. ayrıca bazıları için ''kadın'' cinsiyet değil cinsellik belirtmektedir ve bu yüzden kadın demekten kaçınırlar. halbuki kadın kelimesinin cinsellikle bir alakası yoktur, cinsiyet belirtir.

dilimiz, düşünce tarzımızın ve kültürümüzün bir yansımasıdır, kullandığımız kelimeler de algımızda fazlasıyla etkilidir. bu yüzden;
''bayan değil, kadın''dır.
devamını gör...

federico garcia lorca'nın aralarında kan davası olan iki ailenin hikayesini anlattığı oyun'udur.
devamını gör...

bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim.
devamını gör...

bilinçli bir şekilde yaptığım eylemdir. şimdi işin özüne bakacak olursak , mesaj atsam mı atmasam mı ikileminde kalan insanların bir de bu durumu kendilerine dert etmesi büyük yük getirir , basın pozitif duygularınızı geçin.
devamını gör...

''hiçbir şey olmadıysa bile kesinlikle bir şeyler oldu.''
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim