geceye bir şarkı bırak
moon ray-comanchero.
devamını gör...
bir işaret beklemek
ikili ilişkilerde, ilişkiyi iyi ya da kötü bir şekilde etkileyecek, dilinin ucunda dönüp dolaşan bir cümleyi söyleyebilme cesareti bulabilmek için karşıdaki insanda küçük bir ima aramaktır.
bekleriz, beklemek güzeldir de ama hayat kaçırdığımız bu fırsatlar için çok kısa ne yazık ki.
bekleriz, beklemek güzeldir de ama hayat kaçırdığımız bu fırsatlar için çok kısa ne yazık ki.
devamını gör...
birini tanımanın en iyi yolu
bebek severkenki haline tavırlarına sozlerine bakabilirsiniz..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
ihsan oktay anar.
türk edebiyatının gelmiş geçmiş en özgün yazarı olduğunu düşünüyorum. kitaplarını okurken wes anderson filmi izler gibi buluyorum kendimi.
türk edebiyatının gelmiş geçmiş en özgün yazarı olduğunu düşünüyorum. kitaplarını okurken wes anderson filmi izler gibi buluyorum kendimi.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
yalnızlığım hiç dinmedi. ya anlatamamaktan ya da anlaşılmamaktan. ömür bitiyor ama hiçbir şey değişmiyor.
devamını gör...
geceye bir fotoğraf bırak
fotoğraftaki detaylara dikkatlice bakarsanız her bir detayın diğerinden tatlı olduğunu fark edeceksiniz;
1-küçük olan minnoşun terliklerini ters giyişine bakın.
2-yine küçük minnoşun elindeki sapanı tutuşuna bakın.
3- öz çekim yapılan aletin güzelliğine bakın.
4-abinin kardeşini sahiplenen tutuşuna bakın.
5-bir de bakışların güzelliğine bakın e mi?
1-küçük olan minnoşun terliklerini ters giyişine bakın.
2-yine küçük minnoşun elindeki sapanı tutuşuna bakın.
3- öz çekim yapılan aletin güzelliğine bakın.
4-abinin kardeşini sahiplenen tutuşuna bakın.
5-bir de bakışların güzelliğine bakın e mi?
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın yazarlar, güzel tanımlar yazmayı, bol beğeni ve fav. atmayı unutmadığınız bir gün olsun. okuyunuz, birikiniz sonra gelip buraya kusunuz efenim.
devamını gör...
sözlükteki en yaşlı yazar kaç yaşında sorunsalı
son 24 saatte uğrayan 1600 yazar içinden en yaşlı olanı kaç yaşında acaba lan??
bence 55 üstü asla yoktur. şu an onlar aşı sırası bekliyorlar gelip burada fink atacak halleri yok.
en yaşlı yazarımız bence 54 yaşında emekli albaydır. kadıköy'de ikamet etmekte ayrıca orduevi imkanlarından faydalanmaktadır. kafa sözlüğü orduevine ucuza traş olmaya gelen subay çocukları sayesinde duymuştur. hayal gücüm bu kadar.
bence 55 üstü asla yoktur. şu an onlar aşı sırası bekliyorlar gelip burada fink atacak halleri yok.
en yaşlı yazarımız bence 54 yaşında emekli albaydır. kadıköy'de ikamet etmekte ayrıca orduevi imkanlarından faydalanmaktadır. kafa sözlüğü orduevine ucuza traş olmaya gelen subay çocukları sayesinde duymuştur. hayal gücüm bu kadar.
devamını gör...
sözlüğün bu kadar yeni olmasına rağmen kocaman bir kullanıcı kitlesinin olması
aklım almıyor ya reklam bütçeniz milyonlarda ya da cidden sağlam bir sözlük yapmışsınız helal olsun.
tanım: hala aklımın almadığı durum.
2021 edit: aklım erdi şimdi.
tanım: hala aklımın almadığı durum.
2021 edit: aklım erdi şimdi.
devamını gör...
g.o.r.a.
herkes türkçe konuşuyor ben anlamıyorum ki kim türk kim yabancı...
devamını gör...
zümrüd-ü anka (yazar)
an itibariyle beni bildirimlerle karşılayan güzide yazarımız. * dolu dolu tanımları ile gözlerimizi, beğenileriyle de gönlümüzü şenlendirmekten aman vazgeçmesin efenim.
keyfi hoş, tanımları ve beğenileri bol olsun. *
keyfi hoş, tanımları ve beğenileri bol olsun. *
devamını gör...
eğitim sistemi
olmayan sistemdir. sistemsizliğin sistemidir. boş beyinli üç beş takım elbiselinin elinin altındadır. vah ki bu sistemsizliğin pençesine takılana, vah ki bu sistemsizliğin çarkında kaybolana.
devamını gör...
22 nisan dünya günü
dünya'daki kaynakları idareli kullanarak, çevreyi kirletmemeye özen göstererek, doğayla daha fazla zaman geçirerek daha sürdürülebilir yaşam için, farkındalıklar amaçlanan gün.
devamını gör...
kavimler göçünü başlatan cümle
-yürü yüreğim gidelim buralardan tengri bizimlen değil.
devamını gör...
film ve dizi klişeleri
hemen hemen her filmde ve dizide gördüğümüz, yaka silktiren sahneler.
(bkz: korku filmi klişeleri), (bkz: türk dizisi klişeleri) gibi bazı başlıklar var ama ben hepsini bir arada toplayıp ayrı ayrı başlık açmamak adına bu şekilde açtım. zira hepsi hakkında diyecek bir çift lafım var.
öncelikle amerikan filmlerinden gelsin;
- yaklaşan bir felaketi herkese anlatan ama kimsenin kendisine inanmadığı bilim insanı,
- 2 adım ötesinde kıyamet kopup dünya yıkılırken bile aşk yaşayan sevimsiz bir çift,
- aklı eski karısında kalmış, tercihen 2 çocuklu bir bilim insanı. film sonunda felaket atlatıldığında genelde barışırlar.
- yine doğal afet konulu filmlerde, işi önceden çözmüş olan bilim insanının çok zeki çocuklarının herkese liderlik edip hayat kurtarması,
- birini vuracak kişinin, silah doğrulttuğu kişiye karşı çenesinin düşmesi. fazla konuştuğu için kişiyi vuramadan işlerin bozulması,
- ukala ve garibanların en önce ölmesi,
- kolejli gençlerin olduğu eğlenceli filmlerdeki okulun gözde kız grubu, en yakışıklının bulunduğu futbol grubu ve çirkin ördek yavrusu olan kız ya da erkeğin sonunda okulun en gözde kişisi haline gelmesi...
örnekler çoğaltılabilir.
türk filmlerine gelelim:
yeni filmlerin çoğunu izlemedim, onu size bırakıyorum. ben yeşilçam'dan başlıyorum:
- zengin kız - fakir oğlan, fakir kız - zengin oğlan kombinasyonları (ki dizi klişemizdir aynı zamanda bu),
- kapı dinleyen, kötü bir şey duyan ve konuşmanın sonunu dinlemeyip aslında durumun kendi lehine döndüğünü duymadan oradan ayrılan 7 aylık sabırsız... madem ayıp edip kapı dinliyorsun, bari hepsini dinle.
- bir şeyle suçlanan, mesela kocasını aldattığı sanılan kadının, hızlıca 2 kelimeyle kendisini dinletecek can alıcı şeyi itiraf etmek yerine "açıklayabilirim, sandığın gibi değil..." türünden boş laflarla vakit kaybederken terk edilmesi,
- tüm cesaretini toplayıp kötü bir durumu haber verecek kişinin "sana bir şey söylemek zorundayım" dediği sırada "sus! öyle mutluyum ki, şu an hiçbir şeyin bunu bozmasını istemiyorum" diyen ama sonra o gerçeği öğrenince ortalığı "neden daha önce söylemedin" diye ayağa kaldıran saftirik,
- bando mızıka çalan, cıvık mutfak personeli...
türk dizilerine geçeyim:
- mutlaka hastane - karakol - mezarlık üçgeninin varlığı,
- şu videoyu akla getiren evlerde yaşayan "normal" insanlar,
- aynı kişiye aşık olan zibilyon tane kişi ve ille de ara bozmaya çalışacak işler yapmaları,
- içimizi bayan uzun aşk sahneleri,
- komik olmayan komedi sahneleri, bağırıp çağırmayı, cıvıklığı komik sanmak...
yeter, çok yazdım. geri kalanları ve yabancı dizi klişelerini de size bırakıyorum. hint dizilerinden iyi malzeme çıkıyor bu konuda, tüyo vermiş olayım *
(bkz: korku filmi klişeleri), (bkz: türk dizisi klişeleri) gibi bazı başlıklar var ama ben hepsini bir arada toplayıp ayrı ayrı başlık açmamak adına bu şekilde açtım. zira hepsi hakkında diyecek bir çift lafım var.
öncelikle amerikan filmlerinden gelsin;
- yaklaşan bir felaketi herkese anlatan ama kimsenin kendisine inanmadığı bilim insanı,
- 2 adım ötesinde kıyamet kopup dünya yıkılırken bile aşk yaşayan sevimsiz bir çift,
- aklı eski karısında kalmış, tercihen 2 çocuklu bir bilim insanı. film sonunda felaket atlatıldığında genelde barışırlar.
- yine doğal afet konulu filmlerde, işi önceden çözmüş olan bilim insanının çok zeki çocuklarının herkese liderlik edip hayat kurtarması,
- birini vuracak kişinin, silah doğrulttuğu kişiye karşı çenesinin düşmesi. fazla konuştuğu için kişiyi vuramadan işlerin bozulması,
- ukala ve garibanların en önce ölmesi,
- kolejli gençlerin olduğu eğlenceli filmlerdeki okulun gözde kız grubu, en yakışıklının bulunduğu futbol grubu ve çirkin ördek yavrusu olan kız ya da erkeğin sonunda okulun en gözde kişisi haline gelmesi...
örnekler çoğaltılabilir.
türk filmlerine gelelim:
yeni filmlerin çoğunu izlemedim, onu size bırakıyorum. ben yeşilçam'dan başlıyorum:
- zengin kız - fakir oğlan, fakir kız - zengin oğlan kombinasyonları (ki dizi klişemizdir aynı zamanda bu),
- kapı dinleyen, kötü bir şey duyan ve konuşmanın sonunu dinlemeyip aslında durumun kendi lehine döndüğünü duymadan oradan ayrılan 7 aylık sabırsız... madem ayıp edip kapı dinliyorsun, bari hepsini dinle.
- bir şeyle suçlanan, mesela kocasını aldattığı sanılan kadının, hızlıca 2 kelimeyle kendisini dinletecek can alıcı şeyi itiraf etmek yerine "açıklayabilirim, sandığın gibi değil..." türünden boş laflarla vakit kaybederken terk edilmesi,
- tüm cesaretini toplayıp kötü bir durumu haber verecek kişinin "sana bir şey söylemek zorundayım" dediği sırada "sus! öyle mutluyum ki, şu an hiçbir şeyin bunu bozmasını istemiyorum" diyen ama sonra o gerçeği öğrenince ortalığı "neden daha önce söylemedin" diye ayağa kaldıran saftirik,
- bando mızıka çalan, cıvık mutfak personeli...
türk dizilerine geçeyim:
- mutlaka hastane - karakol - mezarlık üçgeninin varlığı,
- şu videoyu akla getiren evlerde yaşayan "normal" insanlar,
- aynı kişiye aşık olan zibilyon tane kişi ve ille de ara bozmaya çalışacak işler yapmaları,
- içimizi bayan uzun aşk sahneleri,
- komik olmayan komedi sahneleri, bağırıp çağırmayı, cıvıklığı komik sanmak...
yeter, çok yazdım. geri kalanları ve yabancı dizi klişelerini de size bırakıyorum. hint dizilerinden iyi malzeme çıkıyor bu konuda, tüyo vermiş olayım *
devamını gör...
asurlular
m.ö. 2000'lerde mezopotamya'da kurulmuş ve 1500 yıldan fazla hüküm sürmüş bir medeniyettir. ticarette yetkindiler ve anadolu'da bir çok kolonileri bulunmaktaydı. fetih hareketlerinde de bulunmuşlar, bugünkü filistin'de kurulu israil krallığını yıkıp yahudileri kendi topraklarının dört bir yanına sürgün bile etmişlerdi. babilliler bir yandan, medler bir yandan, kimmerler öbür yandan derken gelen giden çekiştire çekiştire bu devleti yok etmişlerdir. asurluların bugünkü torunları asuriler, süryaniler, keldaniler, nasturiler gibi değişik isimler ve mezhepler altında yaşamlarını sürdürmektedirler.
devamını gör...
şarkılarla geçtim aranızdan radyo yayını
ben pilli bebek'i imperactus sayesinde dinlemeye başladım.
bir diğer cahilliğimden bahsetmek istiyorum.
behzat ç. dizisini hiç izlemedim.
üniversite yıllarımda yayınlanmasına rağmen nedense hiç ilgimi çekmemişti.
ankaralılar if'in eski halini hatırlayacaktır. iç kısım çok çok küçüktü. her haftasonu tıklım tıklım olurdu.
2010 kışının bir haftasonunda if' e gitmişiz ve deli gibi bir kalabalık var. alkol tazelemek için bara yaklaştım. insanlar üst üste, sosyal mesafe yok tabi, herkes birbirini ezerek içki almaya çalışıyor. sıra bana geldi, bardağımı aldım, tam sırtımı dönecekken birinin dirseği bardağıma çarptı ve içkim döküldü. sinir küpüne döndüm, beyfendi özür diliyor fakat ben aşırı sinirliydim. sahnede en sevdiğim şarkı çalarken ben barda sıra beklemiştim üzerine bir de hepsi dökülmüştü. adama baktım ve salak mısınız biraz daha dikkatli olmalısınız dedim. adam eğilip yüzüme bakıyor ve saçma sapan bir şeyler söylüyordu, ittirdim onu, tekrar sıraya geçtim. yanıma yanaştı illa ben alacağım diyor. kardeşim bela mısın, bir diktir git dedim. ve gitti.
arkadaşlarımın yanına döndüm, salağın tekinin içkimi döktüğünü anlattım. gece keyifli bitti, eve döndük. facebook'un popüler olduğu zamanlardı tabi, gece uyumadan bilgisayara bakayım dedim. biri behzat ç. fotoğrafını paylaşmış, fotoğrafa bakınca içkimi döken ve küfür ettiğim adamın akbaba olduğunu öğrendim. behzat ç hayranı arkadaşımın triplerini çektim sabaha kadar.*
bir diğer cahilliğimden bahsetmek istiyorum.
behzat ç. dizisini hiç izlemedim.
üniversite yıllarımda yayınlanmasına rağmen nedense hiç ilgimi çekmemişti.
ankaralılar if'in eski halini hatırlayacaktır. iç kısım çok çok küçüktü. her haftasonu tıklım tıklım olurdu.
2010 kışının bir haftasonunda if' e gitmişiz ve deli gibi bir kalabalık var. alkol tazelemek için bara yaklaştım. insanlar üst üste, sosyal mesafe yok tabi, herkes birbirini ezerek içki almaya çalışıyor. sıra bana geldi, bardağımı aldım, tam sırtımı dönecekken birinin dirseği bardağıma çarptı ve içkim döküldü. sinir küpüne döndüm, beyfendi özür diliyor fakat ben aşırı sinirliydim. sahnede en sevdiğim şarkı çalarken ben barda sıra beklemiştim üzerine bir de hepsi dökülmüştü. adama baktım ve salak mısınız biraz daha dikkatli olmalısınız dedim. adam eğilip yüzüme bakıyor ve saçma sapan bir şeyler söylüyordu, ittirdim onu, tekrar sıraya geçtim. yanıma yanaştı illa ben alacağım diyor. kardeşim bela mısın, bir diktir git dedim. ve gitti.
arkadaşlarımın yanına döndüm, salağın tekinin içkimi döktüğünü anlattım. gece keyifli bitti, eve döndük. facebook'un popüler olduğu zamanlardı tabi, gece uyumadan bilgisayara bakayım dedim. biri behzat ç. fotoğrafını paylaşmış, fotoğrafa bakınca içkimi döken ve küfür ettiğim adamın akbaba olduğunu öğrendim. behzat ç hayranı arkadaşımın triplerini çektim sabaha kadar.*
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
her şeyi içime attığım için üzüldüğümde ya da sinirlendiğimde hastalanıyorum.
devamını gör...
