joji

geçmiş zamanların filthy frank'i, pink guy'ı, şimdilerin joji'si. çok güzel şarkıları olan yarı japon yarı avustralyalı müzisyen.

canı sıkılınca karakter değiştiren ama şarkılarıyla kendisini keşfettiğim, pek de beğendiğim birey. biraz da müzik yapayım demiş herhalde, başarılı da olmuş.
bunu eklemesem olmaz.

her dinlediğimde beni kendisine bağlayan tiptir.
genelde müziklerinde pesimistik bir hava vardır. bir insan pink guy gibi bir tipten nasıl joji'ye evrilebilir. yoksa içindekini dışarıya tam zıttı şeklinde mi yansıttı senelerce bize.

basit ve sıkıcı bir müzik üreten sanatçı. bazen görsel konularda başarılı buluyorum kendisini ama eğer bir müzikte aldığınız mesaj "ben üzgünüm"den ibaret ise, gidin daha vaktinize değer şeyler keşfedin.

hiçbir işi vomit cake'i geçemeyecek eleman.

hastasıyım ben bu adamın...

ilk önce youtuber olarak ünlendiyse de sonradan müzisyenliğe geçmiştir. iyiki de geçmiş zaten. o sözler, o müzikler nedir öyle.. ses olarak çok eşsiz biri değil, kabul. ama sözleri hissederek söylüyor, karşı tarafa duyguyu geçirmeyi beceriyor.

son olarak da joji; slow dancing in the dark, will he ve test drive'dan ibaret değildir diyorum ve çok sevdiğim birkaç şarkısını buraya bırakıyorum:

tick tock
run
mr hollywood
sanctuary
why am ı still ın la

"give me all your clues and things to guide me through the end of the world" bu cümleyi kuracak kadar ne yaşadın nasıl acılar çektin be adam dedirten şarkıcı

bonobo'nun son albümünde düeti var, bence güzel olmuş, sadece joji'yi daha az ağlak şarkı yaparken görmek isterdim.

link

joji'nin yaptığı depresif şarkıların devamlılığı başarılı olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabi,
filthy frank gibi abuk bi' karakterden joji'ye geçişi de aslında baya etkileyiciydi
will he ile bombayı bıraktı
hala devam ediyor işte.