karacoğlan bu gün yaşasaydı sapık diye içeri atarlardı
başlık "alimden notlar" tarafından 04.04.2021 21:57 tarihinde açılmıştır.
1.
karacoğlanı pedofili sapık diyerek içeri kesin atarlardı.
on birinde bir yar sevdim
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
değirmenden geldim beygirim yüklü
şu kızı görenin del'olur aklı
on beş yaşında kırk beş belikli
bir kız bana emmi dedi neyleyim
ala gözlerini sevdiğim dilber
göster cemalini görmeğe geldim
şeftalini derde derman dediler
gerçek mi sevdiğim sormaya geldim
severim güzeli nice olursa
boyu uzun, beli ince olursa
severim atımı dinçce olursa
kovulmuşu yorulmuşu n'ideyim
seherden uğradım dostun köyüne
hoş geldin sevdiğim in dedi bana
tomurcuk memesin verdi ağzıma
yorgunsun sevdiğim em dedi bana
saydım altı güzel indi pınara
üçü uzun boylu, kaşların süzer
üçü orta boylu, zülfünü dizer
sanki akça ceylan bir çölde gezer
sarı kınalı keklik indi pınara
el atıp dericek hatce' nin gülü
can için sarıcak ayşe' nin beli
ikisi hampalı biri döndeli
eminem çok içti kandı pınara
ahım kaldı şu gelinin ahdinde
deremedim güllerini vaktinde
karanlık gecede kolum altında
yatmayınca gönül yardan ayrılmaz
dilber at kolların dola boynuma
ölüm endişesi gelmez aynıma
bir gece misafir eyle koynuna
sabah oldu deyu kaldırma beni
kız seninle bir bahçecik dikelim
ayvasından turuncundan satalım
gel sarılıp bir gececik yatalım
ahu zarım sende kalıp durmasın
deli gönül gezer gezer gelirsin
arı gibi her çicekten alırsın
nerde güzel görsen orda kalırsın
ben senin derdini çekemem gönül
santur mu istersin saz mı istersin
ördek mi istersin kaz mı istersin
tomurcuk memeli kız mı istersin
ben senin derdini çekemem gönül
çıkıp yücelere bakmak istersin
coşkun sular gibi akmak istersin
her güzelle yatıp kalkmak istersin
ben senin derdini çekemem gönül
seğirttim ardından yettim
eğildim yüzünden öptüm
adın bilirdim unuttum
çağırmayı çağırmayı
çıktım seyreyledim niğde'yi bor'u
acep gezsem mavi donlum var m'ola
güzeller durağı tokat, engürü
acep gezsem mavi donlum var m'ola
sarı edik geymiş goncu kısarak
gidiyor da birim birim basarak
anası huri de kızı beserek
emirler'den bir kız indi pınara
gönül gurbet ele varma
ya gelinir ya gelinmez
her güzele meyil verme
ya sevilir ya sevilmez
zeyneb pek küçüktür haldan bilmiyor
ün eyledim hiç yanıma gelmiyor
göz görüp de gönül karar kılmıyor
aştı üstümüzden yolu zeyneb'in
yaz gelip de meyvaları yetmemiş
şeyda bülbül konup figan etmemiş
bahçasında mor menevşe bitmemiş
açılmış goncası gülü zeyneb'in
sabah olur seher yeli estirir
siyah zülfü mah yüzünde gezdirir
zalım engel yari bize küstürür
dolansın boynuma kolu zeyneb'in
yavru güzel olmak için
yâre bir ben gerek bir ben
aşık aklın almak için
yâre bir ben gerek bir ben
seherden uğradım dostun köyüne“
hoş geldin sevdiğim, in! ” dedi bana.
domurcuk memesin verdi ağzıma,
“yorgunsun sevdiğim, em! ” dedi bana
on birinde bir yar sevdim
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
on üçünde gözün süzer
zülüfün gerdana düzer
kargı kamış gibi uzar
boyu servi dala benzer
on dördünde pek derbeder
dostun ikrarını güder
nere çekersen ora gider
boynu toklu kula benzer
on beşinde yaşar yaşın
her örnekten bağlar başın
tenhalarda arar eşin
tez alışkın tele benzer
on altıda kurt bilekli
yüreği hakka dilekli
sağrısı yesil örekli
esen poyraz yele benzer
on yedide delidolu
hiç bilmez gittiği yolu
hasbahçenin gonca gülü
kız turnada tele benzer
on sekizde geçer gücü
kız oğlana bulur suçu
gelinin ibrişim sacı
kızın altın tele benzer
on dokuzda olur hasta
zülüfleri deste deste
gelin şeker şerbet tasta
kız petekte bala benzer
on birinde bir yar sevdim
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
değirmenden geldim beygirim yüklü
şu kızı görenin del'olur aklı
on beş yaşında kırk beş belikli
bir kız bana emmi dedi neyleyim
ala gözlerini sevdiğim dilber
göster cemalini görmeğe geldim
şeftalini derde derman dediler
gerçek mi sevdiğim sormaya geldim
severim güzeli nice olursa
boyu uzun, beli ince olursa
severim atımı dinçce olursa
kovulmuşu yorulmuşu n'ideyim
seherden uğradım dostun köyüne
hoş geldin sevdiğim in dedi bana
tomurcuk memesin verdi ağzıma
yorgunsun sevdiğim em dedi bana
saydım altı güzel indi pınara
üçü uzun boylu, kaşların süzer
üçü orta boylu, zülfünü dizer
sanki akça ceylan bir çölde gezer
sarı kınalı keklik indi pınara
el atıp dericek hatce' nin gülü
can için sarıcak ayşe' nin beli
ikisi hampalı biri döndeli
eminem çok içti kandı pınara
ahım kaldı şu gelinin ahdinde
deremedim güllerini vaktinde
karanlık gecede kolum altında
yatmayınca gönül yardan ayrılmaz
dilber at kolların dola boynuma
ölüm endişesi gelmez aynıma
bir gece misafir eyle koynuna
sabah oldu deyu kaldırma beni
kız seninle bir bahçecik dikelim
ayvasından turuncundan satalım
gel sarılıp bir gececik yatalım
ahu zarım sende kalıp durmasın
deli gönül gezer gezer gelirsin
arı gibi her çicekten alırsın
nerde güzel görsen orda kalırsın
ben senin derdini çekemem gönül
santur mu istersin saz mı istersin
ördek mi istersin kaz mı istersin
tomurcuk memeli kız mı istersin
ben senin derdini çekemem gönül
çıkıp yücelere bakmak istersin
coşkun sular gibi akmak istersin
her güzelle yatıp kalkmak istersin
ben senin derdini çekemem gönül
seğirttim ardından yettim
eğildim yüzünden öptüm
adın bilirdim unuttum
çağırmayı çağırmayı
çıktım seyreyledim niğde'yi bor'u
acep gezsem mavi donlum var m'ola
güzeller durağı tokat, engürü
acep gezsem mavi donlum var m'ola
sarı edik geymiş goncu kısarak
gidiyor da birim birim basarak
anası huri de kızı beserek
emirler'den bir kız indi pınara
gönül gurbet ele varma
ya gelinir ya gelinmez
her güzele meyil verme
ya sevilir ya sevilmez
zeyneb pek küçüktür haldan bilmiyor
ün eyledim hiç yanıma gelmiyor
göz görüp de gönül karar kılmıyor
aştı üstümüzden yolu zeyneb'in
yaz gelip de meyvaları yetmemiş
şeyda bülbül konup figan etmemiş
bahçasında mor menevşe bitmemiş
açılmış goncası gülü zeyneb'in
sabah olur seher yeli estirir
siyah zülfü mah yüzünde gezdirir
zalım engel yari bize küstürür
dolansın boynuma kolu zeyneb'in
yavru güzel olmak için
yâre bir ben gerek bir ben
aşık aklın almak için
yâre bir ben gerek bir ben
seherden uğradım dostun köyüne“
hoş geldin sevdiğim, in! ” dedi bana.
domurcuk memesin verdi ağzıma,
“yorgunsun sevdiğim, em! ” dedi bana
on birinde bir yar sevdim
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
on üçünde gözün süzer
zülüfün gerdana düzer
kargı kamış gibi uzar
boyu servi dala benzer
on dördünde pek derbeder
dostun ikrarını güder
nere çekersen ora gider
boynu toklu kula benzer
on beşinde yaşar yaşın
her örnekten bağlar başın
tenhalarda arar eşin
tez alışkın tele benzer
on altıda kurt bilekli
yüreği hakka dilekli
sağrısı yesil örekli
esen poyraz yele benzer
on yedide delidolu
hiç bilmez gittiği yolu
hasbahçenin gonca gülü
kız turnada tele benzer
on sekizde geçer gücü
kız oğlana bulur suçu
gelinin ibrişim sacı
kızın altın tele benzer
on dokuzda olur hasta
zülüfleri deste deste
gelin şeker şerbet tasta
kız petekte bala benzer
devamını gör...
2.
on birinde bir yar sevdim
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
yeni açmıs güle benzer
on ikide şeker şerbet
oğul vermiş bala benzer
devamını gör...