1.
tc hükümetinin bilinçli olarak saldığı korkunç bir madde, kullananlar ölüme açık davetiye çıkarıyorlar.mesele sadece kurbanlar da değil, öyle bir pisliğe dönüştürüyor ki bu madde insanı o haberlerde gördüğünüz korkunç cinayetlerin çoğu meth bağımlılılarının eserleri.evimizin dibinde bir bakkal ve lise var.bu bakkal polis izniyle bu liselilere meth satıyormuş, hani ihbar etsek kime edeceğiz? yan komşumuz meth bağımlısı bir ... çocuğu kendisi bıçak çekip komşularına saldırıyor.sağımız solumuz bu insanlar ile dolu.ileride bağımlıların yaşadığı semtler olacak, yerlerde kırık pipelar... bu konu yokmuş gibi davranılması da ayrı bir sorun.
devamını gör...
2.
bunun için maalesef yapılabilecek hiç bir şey yok.
maalesef devlet rejimi yasaklı madde satımının ulu orta gayet yapılmasını sağlayacak bir esneklik tanıyor. ülkede uyuşturucu baronları kol geziyor, hepsinin manyak seviyelerde gelir kapısı var bu işten. kimse kusura bakmasın, objektif açıdan bakınca; ben bunu engellemek isteyen bir devlet rejimini ortada göremiyorum. istense, çok hızlı şekilde bu insanların kökü kurutulur, ülkeye giren maddelerin önü kesilir ama neden kesilsin ki? müthiş bir para kapısı çünkü..
bu noktada iş sadece ailelere düşüyor. sapık gibi takip edeceksiniz evladınızı. fiziksel takipten bahsetmiyorum, hareketlerini/ davranışlarını/ verdiğiniz harçlıkların limitinin ne hızda arttığını veya artmadığını çünkü artık uyuşturucu her yerde var olan bir olgu haline geldi. eskiden korunmak daha kolaydı çünkü bölgeler- satıcılar- potansiyel risk mekanları belliydi. su an semt bakkalına , okul önlerine kadar inmiş durumda olay. hangi birinden koruyabileceksiniz? bu yüzden dışarıdan koruyamazsınız ama evde otorite sizsiniz. uyuşturucu kullanan bir bireyi hele ki ilk zamanlarında anlamak çok kolaydır. ruh durumunda, fiziksel olarak görünüşünde bir farklılık sezdiğiniz an kolundan tutup hastaneye götüreceksiniz ve kan testi talep ederek baktırtacaksınız kanında uyuşturucu var mı yok mu? varsa, hiç acımadan rehabitilasyona yatırıp, yılanı en başında kızartacaksınız.
" anne - baba tek seferlikti, ben bırakırım, kullanmam vb" şeyler bunlar tamamen palavradan ibaret söylemler. zaman sadece alışkanlığın daha koyu hale gelmesine sebep olur. fark ettiğiniz an tıbbi yardıma yönlendireceksiniz evladınızı. hayatını ancak bu kurtarır.
biliyorum cok gaddarca geliyor ama hayatım boyunca hiç uyuşturucu kullanmadım üstelik çevrem kullanmasına rağmen benim denemek gibi bile bir hevesim olmadı. gerçekten bilinçli bir bireydim, algım çok kuvvetliydi ve manipülasyona gelmezdim. ayrıca haklarını yiyemem ailemde çok sıkı bir gözlemciydi hele annem.. büyümemin her aşamasında çaktırmadan her şeyimi izledi/ kontrol etti. yani uyuşturucu kullanmayı deneseydim dahi, kapıdan içeri ilk girdiğimde bunu anlarlardı ve icabına bakarlardı. bu yüzden diyorum " ailenin farkındalığı " bu iş için çok önemli.
maalesef çevremde kullanan bir sürü insan hala var. bu iş yaşa- mesleğe bakmıyor. çok iyi mevkilerdeki insanlarda dahi bu saçma düşkünlüğü görebiliyorsunuz. olay eğitimli falan olmakla alakalı değil yani. olay tamamen hangi zamanda, kiminle tanıştığınız ve nerelerde takıldığınız. boşuna demiyorlar " arkadaş vezirde eder, rezilde " diye.
afedersiniz ama bu dışkıya insanları bulaştıran hep " birileri" var. işte o
" birilerinden" sakınmak önemli.
kullanan insanlar için ise gözlemlerim şu yönde; başladıklarında bırakamıyorlar, bırakmak istemiyorlar. ne kafa yaşadıklarını bilmiyorum ama onlar bunu " kafa yaşamak " olarak tanımlıyor. bana kalırsa iğrenç bir dünyaları var. zombi gibi geziyorlar. kısacası; evladınıza gaddar olmazsanız, uyuşturucunun önüne geçemezsiniz.
kendi deneyimlerimden ve fikirlerimden şunları söyleyebilirim;
birinin uyuşturucunun herhangi bir çeşidini kullandığını şöyle anlayabilirsiniz; - çeşitlerine göre reaksiyonlar değişebilir.-
1) ışık hassasiyetleri olur, ışıklı bir ortamda gözlük takarlar ya da ışığa bakmazlar çünkü ışık rahatsız eder,
2) göz bebekleri büyür,
3) ruh halleri dünyadan kopuk hale gelir, bir farklılık ister istemez sezersiniz. orantısız duygu durumu yaşarlar. yani ya çok mutludurlar ya çok sessiz ya da üzgün ama normal olmadığını anlarsınız.
4) zihin zorlayan hiç bir soruya cevap veremezler çünkü zihni normalde olduğu gibi kullanamazlar vb..
5) bazılarının zihninde bastırdığı kötü olaylar ve traumalar ortaya çıkabilir bu sebeple ağlama krizleri/ yüksek dozda tepkilerle karşılaşabilirsiniz.
kısacası çok anlaşılır. önemli olan iyi takip etmek..
ilerleyen durumlarda, kilo kaybı- göz altı morlukları- sinir/öfke/ agresyon, müthiş para talepleri hatta nöbetlerde devreye girebilir ki o artık bağımlılığın arşa çıktığı noktadır. hedefimiz çocuklar o noktaya gelmeden yakalayıp, önünü kesmektir. sonuçta çocugu 1 kez kullandığı maddeden koparmakla aylardır ya da yıllardır kullandığı maddeden koparmak arasında titaniği batıran buz dağı vardır. gelişmiş bağımlılık durumunda, size ve en önemlisi tibbi yardıma gösterdikleri direnç aşırı fazla olur üstelik ihtiyaçlarını gidermek için çok farklı yollara sapabilirler. yer altı çok pis bir olgudur hele ki uyuşturucu bağımlısı olmuş genç kızlar için..
bu yüzden sizin aile ferdiniz olmasa bile, tanıdığınız birini bu durumda gördüğünüz zaman mutlaka ailesini haberdar edin. ciddi boyutta sevaptır ve potansiyel olarak birinin hayatını kurtarma ihtimali çok değerlidir.
uyuşturucu konusunda mottom şudur; yılanı başında kızartın. kafasını bile ezmeyin, direkt ateşe verin.
maalesef devlet rejimi yasaklı madde satımının ulu orta gayet yapılmasını sağlayacak bir esneklik tanıyor. ülkede uyuşturucu baronları kol geziyor, hepsinin manyak seviyelerde gelir kapısı var bu işten. kimse kusura bakmasın, objektif açıdan bakınca; ben bunu engellemek isteyen bir devlet rejimini ortada göremiyorum. istense, çok hızlı şekilde bu insanların kökü kurutulur, ülkeye giren maddelerin önü kesilir ama neden kesilsin ki? müthiş bir para kapısı çünkü..
bu noktada iş sadece ailelere düşüyor. sapık gibi takip edeceksiniz evladınızı. fiziksel takipten bahsetmiyorum, hareketlerini/ davranışlarını/ verdiğiniz harçlıkların limitinin ne hızda arttığını veya artmadığını çünkü artık uyuşturucu her yerde var olan bir olgu haline geldi. eskiden korunmak daha kolaydı çünkü bölgeler- satıcılar- potansiyel risk mekanları belliydi. su an semt bakkalına , okul önlerine kadar inmiş durumda olay. hangi birinden koruyabileceksiniz? bu yüzden dışarıdan koruyamazsınız ama evde otorite sizsiniz. uyuşturucu kullanan bir bireyi hele ki ilk zamanlarında anlamak çok kolaydır. ruh durumunda, fiziksel olarak görünüşünde bir farklılık sezdiğiniz an kolundan tutup hastaneye götüreceksiniz ve kan testi talep ederek baktırtacaksınız kanında uyuşturucu var mı yok mu? varsa, hiç acımadan rehabitilasyona yatırıp, yılanı en başında kızartacaksınız.
" anne - baba tek seferlikti, ben bırakırım, kullanmam vb" şeyler bunlar tamamen palavradan ibaret söylemler. zaman sadece alışkanlığın daha koyu hale gelmesine sebep olur. fark ettiğiniz an tıbbi yardıma yönlendireceksiniz evladınızı. hayatını ancak bu kurtarır.
biliyorum cok gaddarca geliyor ama hayatım boyunca hiç uyuşturucu kullanmadım üstelik çevrem kullanmasına rağmen benim denemek gibi bile bir hevesim olmadı. gerçekten bilinçli bir bireydim, algım çok kuvvetliydi ve manipülasyona gelmezdim. ayrıca haklarını yiyemem ailemde çok sıkı bir gözlemciydi hele annem.. büyümemin her aşamasında çaktırmadan her şeyimi izledi/ kontrol etti. yani uyuşturucu kullanmayı deneseydim dahi, kapıdan içeri ilk girdiğimde bunu anlarlardı ve icabına bakarlardı. bu yüzden diyorum " ailenin farkındalığı " bu iş için çok önemli.
maalesef çevremde kullanan bir sürü insan hala var. bu iş yaşa- mesleğe bakmıyor. çok iyi mevkilerdeki insanlarda dahi bu saçma düşkünlüğü görebiliyorsunuz. olay eğitimli falan olmakla alakalı değil yani. olay tamamen hangi zamanda, kiminle tanıştığınız ve nerelerde takıldığınız. boşuna demiyorlar " arkadaş vezirde eder, rezilde " diye.
afedersiniz ama bu dışkıya insanları bulaştıran hep " birileri" var. işte o
" birilerinden" sakınmak önemli.
kullanan insanlar için ise gözlemlerim şu yönde; başladıklarında bırakamıyorlar, bırakmak istemiyorlar. ne kafa yaşadıklarını bilmiyorum ama onlar bunu " kafa yaşamak " olarak tanımlıyor. bana kalırsa iğrenç bir dünyaları var. zombi gibi geziyorlar. kısacası; evladınıza gaddar olmazsanız, uyuşturucunun önüne geçemezsiniz.
kendi deneyimlerimden ve fikirlerimden şunları söyleyebilirim;
birinin uyuşturucunun herhangi bir çeşidini kullandığını şöyle anlayabilirsiniz; - çeşitlerine göre reaksiyonlar değişebilir.-
1) ışık hassasiyetleri olur, ışıklı bir ortamda gözlük takarlar ya da ışığa bakmazlar çünkü ışık rahatsız eder,
2) göz bebekleri büyür,
3) ruh halleri dünyadan kopuk hale gelir, bir farklılık ister istemez sezersiniz. orantısız duygu durumu yaşarlar. yani ya çok mutludurlar ya çok sessiz ya da üzgün ama normal olmadığını anlarsınız.
4) zihin zorlayan hiç bir soruya cevap veremezler çünkü zihni normalde olduğu gibi kullanamazlar vb..
5) bazılarının zihninde bastırdığı kötü olaylar ve traumalar ortaya çıkabilir bu sebeple ağlama krizleri/ yüksek dozda tepkilerle karşılaşabilirsiniz.
kısacası çok anlaşılır. önemli olan iyi takip etmek..
ilerleyen durumlarda, kilo kaybı- göz altı morlukları- sinir/öfke/ agresyon, müthiş para talepleri hatta nöbetlerde devreye girebilir ki o artık bağımlılığın arşa çıktığı noktadır. hedefimiz çocuklar o noktaya gelmeden yakalayıp, önünü kesmektir. sonuçta çocugu 1 kez kullandığı maddeden koparmakla aylardır ya da yıllardır kullandığı maddeden koparmak arasında titaniği batıran buz dağı vardır. gelişmiş bağımlılık durumunda, size ve en önemlisi tibbi yardıma gösterdikleri direnç aşırı fazla olur üstelik ihtiyaçlarını gidermek için çok farklı yollara sapabilirler. yer altı çok pis bir olgudur hele ki uyuşturucu bağımlısı olmuş genç kızlar için..
bu yüzden sizin aile ferdiniz olmasa bile, tanıdığınız birini bu durumda gördüğünüz zaman mutlaka ailesini haberdar edin. ciddi boyutta sevaptır ve potansiyel olarak birinin hayatını kurtarma ihtimali çok değerlidir.
uyuşturucu konusunda mottom şudur; yılanı başında kızartın. kafasını bile ezmeyin, direkt ateşe verin.
devamını gör...
"meth salgını" ile benzer başlıklar
meth
5