no time to die (film)

geçen hafta sonu sinemada izlediğim ilk ve tek bond filmi. ters köşelerden uzak, klasik bir ajan filmi olmuş. piyasadaki muadillerinden farkı ise üzerine özenilerek çekilmiş aksiyon sahneleridir zannımca. oyunculuklar da güzel. tanıdık bildik birkaç simayı da gördük. müzikler hans zimmer'dan çıkma. tam bir sinema filmi kısacası. normal düzeyde bir beklenti ile izlenirse gayet de zevkli bir yapımdır.

tüm bunlar haricinde, filmin bir açılış sekansı var ki, harikulade... malum ortamlara düşünce tekrar izleyeceğim. 7/10

---spoiler---
evet daniel craig e james bond olarak veda ettik sonunda.
---spoiler---
kendisi sean connery den sonra en sevdiğim bond oyuncusuydu.
sanırım daha gerçekçi kahramanları sevdiğimden yoksa öyle helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirip saçı bile bozulmayan tayfayı çizgi film tadında görüyorum.
filmde öyle büyük süprizler ve hatta gerçeklikten uzak saçma aksiyon sahneleri de yoktu. efsane yeni kişisini bekliyor. ama o zenci hatun olmasın lütfen. olmaz ama yine de olmasın işte...

senaryo yazımı ve çekimleri 2018 -2019 yıllarında tamamlanmasına rağmen günümüzdeki olayı anlatmakta. bir ilaç/aşı ile illuminati/spectre tarafından insanlığa yapılması planlanan olay biraz isim değişikliği ile anlatılmış. ama anlayan anladı zaten...

izlediğim en kötü bond filmi. olabilir bile demiyorum dikkat ettiyseniz. en kötüsü. berbat bir kurgusu var, senaryo özensiz, diyalogların içi boş. çekimlerde hiçbir numara yok. askiyon sahneleri bile kötü. düğüm yok, çözüm yok, özen yok ulan allahsızlar bond'un karizması bile yok! daniel craig'li bir bond filmini bu kadar kötü yapmayı nasıl başardılar anlamıyorum gerçekten. filme dair tek güzel şey opening scene'in sonundaki billie eilish şarkısı. bir de 160 küsür dakika. ziyanlık yemin ediyorum safi zarar.

daniel craig abimize bir veda şeklinde hazırlanmış son bond filmi. yazının kalanı tamamen spoiler içerir.

bond sevdalısı biri olan beni bile savunurken zor duruma düşüren film olmuştur efenim. casino royal ile çıta çok yükselmişti ondan da beğenmemiş olabilirim tabii. şimdi gelelim nacizane yorumlarıma.
votka martini olsun aston martin araba olsun replikler vs eskiye selam durulan küçük göndermeler her filmde olduğu gibi burada da mevcut, hayranların özellikle duymak/görmek istediği şeyler zaten bunlar . lakiiin filmin geriye kalan kısmında nereden tutsan elinde kalacak şeyler var. benim için en kötüsü villain seçimi ve arka plan eksikliği oldu. normal filmlerde kötü kahramanın bir amacı olur bunu bize anlatır yer yer hak veririz lakin, sırf ailen öldü diye thanos moduna girip neden dünyayı yok etmek istersin buna anlam vermiş değilim. ayrıca villain abimizin mathilda'ya duyduğu saplantılı aşkın da nereden çıktığı çok havada kalıyor. açılış sahnesiyle ilgili yaş farkı vs bi' noktada kabul edilebilir şeyler ama dediğim gibi senaryo bir şekilde oturmamış gibi geldi bana-hikayenin içine tam olarak giremedim. siyahi 007, ''onlar benim ailem'' vb durumlara hiç girmeyeceğim malum sjw durumlarından.*

özetlemek gerekirse izlenilebilir ama çok da aman aman olmayan bir bond filmidir efenim ben casino royal'den devam ediyorum.

''shaken not stirred''