normal sözlük’te beni kimsenin sevmemesi

selam dostlar. biraz sitemkar bir başlık ama o kadar sitemkar değilim.

kafa sözlüğe geldiğimden beri onlarca giri girip, gerek yorum yapıp gerek tanım girdim.

bir kaç yazarın yazdığına göre modlar yeni gelenlere hoşgeldin diyorlarmış, bana diyen olmadı.

giriler sonrasında sadece beğeni bildirimi gelmekte. turunculandıran sadece 1 kişi oldu.

tanımlamak gerekirse kafası atmış bir yazarın internet ortamında ruhunu dokunduracak bir olayın olmaması serzenişidir.

edit: biraz ilgi gördüm pohpohlandım tişikkürler kafa sözlük

yetmiş tanımı olan yazar başlığı.
girdikçe tanınırsın, sorun etme, herkes dostane yoksa.
benim bin küsür tanımım var az çok edindim arkadaş mesela.

dostum burası internet, burda kimse kimseyi sevmiyor ?
t: suç teşkil etmeseydi birbirimize girerdik fiziksel ortamda deneysel bir çalışmanın içine toplamış olsalardı bizi.

edit:üst üste 4 bölüm black mirror izlemenin, zihnimde yarattığı paranoid rush etkisinden böyle bir tanım girdim. ama bir gerçek var, internette asla kimseye güvenme. iyi geçin,güzel konular hakkında tartış, yorum al fikir ver ama sevilme kaygısı duyma, açığını farkedip sömürürler seni.

beni de sevmiyorlar ve bu duruma da hiç takılmıyorum. seni sevecekler. dedin dersin.

kıyamam yahu sana demek istediğim başlıktır.
ama böyle şeyleri ciddiye alma hayatta çok üzülürsün demek istiyorum.
eğer bir dalga konusu yoksa ve ciddiysen internette sevilip sevilmemek pek umrunda olmasın.
zaten insanlar yazılarını sevecekler seni sevmeyecekler.
ayrıca bu arkadaşa hoşgeldin deyin lütfen.

"yazdıklarıyla hayatıma değer katıyor, iyi ki var" samimiyetsizliğinden bin kat iyidir. katılan değere iki dakika göz atın, hiçbir şey bulamazsınız. tabii hepimizin şiarı, olması gereken, kimsenin hayatına kimse karışamaz mottosuyla yaklaşıyoruz. (bkz: bugün de iyi değer kattı fark ettiysen)

neyse, şu yukarıda bahsettiğim çirkinliği eleştirdikten sonra konumuza dönelim. insanların zihnini yansıttığı, fiziksel özellikleriyle değil de bilgisiyle, görgüsüyle, yaklaşımıyla değerlendirildiği yerlerden birindeyiz. birisinin bizi turunculamasını istiyorsak, orada onda bir şeyleri uyandırmalıyız. yazdıklarımızda ya kendisini bulmalı, salt bir bilgi değil de, o bilginin tefsiriyle alakalı bir ışık görmeli. yahut esaslı bir espri dönmeli. bu örnekleri çoğalttığımızda gideceğimiz tek bir yol vardır: özgünlük.

bir kendimizi bulduğumuz şeye bir de özgün olana yaklaşırız. binlerce taşın arasında herhangi bir taşa değil, ya bizde simgesel bir gerçekliği uyandırana ya da diğerlerinden farklı olan renge yöneliriz. eğer üzerimize basılıp geçiliyorsa, diğer taşlardan biriyizdir. ancak unutulmamalıdır ki; neticede burası bir sözlük. bu metaforların hiçbiri buradan, kıçıkırık iki tane mesaj alınması için kullanılmadı. böyle bir şeyi dert etmek de laf olsun diye dahi olsa bundan yakınmak da bunu şaka malzemesi olarak kullanmak da iyi bir iş değildir.

moderatörler bana da hoşgeldin demedi kalabalık heralde es geçmişler. yazan eden oluyor ama pek lazım değil bana , benim yerime de seni sevsinler :)

hoş geldin. *

t: yeni gelen yazar heyecanı.

kafileye katıldın aramıza hoşgeldin:)
olur bazen böyle depreşmeler. sen takılma. onaylanma güdüsü içerisinde bulunma. yaslan arkana bak keyfine.
torbacılara da güvenme :d

daha kırkın çıkmamış, üzme kendini demek istediğim yazar beyanı.

boşver sevgili yazar, hepimiz ilúvatar’ın evlatlarıyız içip çimlerde koşup oynayalım, üzüntüye mahal yok.**

şahsımı derinden yaralamıştır.

saçlarını dağıtırsın
rüzgarlara bırakırsın

sevgi neydi? emekti…ya da daha keşfedilmediğindendir. bu başlık sonrasında bolca arkadaş edinirsin. sevilip sevilmeyeceğini bilemesekte. kafada tanıdıgım herkes cok yardımsever, düzgün ve sohbet sinas insanlar yoksa. cok yalnız hissediyorsan kulüpleri dene.

sevgi??kimse kimseyi sevmeye mecbur değil ama saygı duymak zorunda .
burda kimseyi henüz tanımadığım için yorum yok.

sözlükte sevilmediğimi bilecek kadar bile takipçim olmaması ile eli bir tık arttırdığım durumdur.

bir insana kendinizi sevdirmek çok kolaydır.
rol yaparsınız.
bir insana kendinizi sevdirmemek daha zordur.
hem karşınızdaki kişiye hem kendinize rol yapmanız gerekir.

seven şişman sevmeyen bin pişman gel vatandaş gel.

beni sevmeyin benimle sevi***.*

ben insan sevmiyorum, pek takma beni sayın yazar

önemsiz olay.

kim kimi gerçekten seviyor ki burada? bir elin parmaklarını geçmez belki de.