1.
enflasyonun anadolu'daki kentlerde de yükseldiğini belirten gürses, kira artış oranlarında düşük oran gösterildiğini ve bunun tüfe'yi düşük çıkardığını söyleyerek 'insanların sokakta karşılaştığı fiyat artışı yüzde 55. asgari ücrete yapılan zam tüik enflasyonun da gerisinde kalacak. asgari ücrete yapılan yüzde 50'lik zammı peşin olarak ödenmiş bir enflasyon olarak görebiliriz' dedi.
enflasyonun insanların gelirlerini ve satın alma gücünde yıkıma neden olduğunu ve bunun ekonomi politikalara bakıldığında tahmin edilebilir olduğunu söyleyen gürses, 'orta sınıf artık daha çok günlük geçinme derdinde. bu gelen enflasyonun yüzde 75'i geçinmeyi doğrudan etkileyen kalemler. bu da orta sınıfı aşağı doğru itiyor. asgari ücrete yüzde 50 zam yapılırken, asgari ücretin üzerindekilere ne kadar zam yapıldığını bilmiyorduk. muhtemelen asgari ücretin üzerinde kalan dilimlerde ciddi bir şekilde çöküş var ve muhtemelen asgari ücretli gruba doğru gerilediler. bu ciddi bir refah kaybı demek. refah kaybına toplum hiçbir şekilde razı gelmez' ifadelerini kullandı.
enflasyonla birlikte bir asgari ücretlinin araba alabilmesi için 12 yıl boyunca yemeden içmeden çalışması gerektiğini söyleyen gürses, 'bu çöküş, orta sınıfın ve dar gelirli grubun hayallerinin çökmesini de getiriyor. bu türkiye'de orta sınıfın ciddi bir şekilde çöküşüdür. bulaşık, çamaşır makinası, araba gibi ithal ürünlerde satın alma gücü tamamen sıfırlanmış durumda. ancak üst gelir grubundaki insanlar alabilecek gibi görünüyor' ifadelerini kullandı.
ekonomideki kötü gidişatın hem toplumsal hem de siyasal sonuçları olacağını söyleyen gürses, 'biri iktidara zarar vermek istersen ne yapmak istersin diye sorsa, enflasyonun patlatılması derdim. ama olan da bu. kim ister ki enflasyon patlasın sokaktaki insan zarar görsün. ama iktidar kendi eliyle bunu patlattı' dedi.
muhalefetin mevcut ekonomik sorunlara ilişkin somut adımlar atması gerektiğini ve bunun için beklememesi gerektiğini belirten gürses, 'iktidarın politikalarını eleştirmek tamam ama buna karşı bir deniz feneri de koyması lazım muhalefetin' diye konuştu.
ktidarın döviz ve faiz politikasının tamamen zaman kazanmaya yönelik olduğunu ve doların durduğu yerin merkez bankası tarafından yapılan 'ara kapı' müdahaleleri olduğunu dile getiren gürses, 'biz ne kadar zaman kazansak o kadar iyi diye düşünüyorlar. ama bu sürdürülebilir değil. sadece zaman kazanmaya yönelik bir adım olarak görülebilir' dedi.
kaynak
devamını gör...
2.
fakirin en fakir zenginin en zengin olduğu bu dönemde, orta sınıf ayakta kalmak için çoğu şeyini feda ediyor.
devamını gör...
3.
2013'ten sonra akp'nin stratejisi; kendisine asla oy vermeyecek olan seküler orta sınıfı iktisadi ve sosyal olarak ezmek; buna karşılık oy deposu gördüğü düşük gelir grubunu kayırmak ve bu esnada en zenginlere yüksek kar sağlamak oldu. son 10 yılın kaybedeni orta gelirliler mart 2018'de başlayan buhranla, akp'nin bu ittifakı da erimeye başladı. açıktan konuşmasa da iş dünyasıyla 2021'de, artık kayıramadığı dar gelirliyle de 2022'de vedalaşmak zorunda kalacak. tüm sürecin en ağır hasarını ise 1990 sonrası doğumlu seküler orta kesimli yaşayacak.
seküler orta gelirli kesim 2001-13 arasında ülkenin diğer sınıfları ile birlikte yalancı bir bahar yaşamıştı. bundan en çok 1970'lerde doğanlar nemalandı. artık ülkenin potansiyeli tıkandı, 2000'lerde doğanlara sadece dış borç yükü kaldı. bu kuşağın türkiye'yi dönüştürmesi şart.
murat kubilay, 18 aralık 2021
orta direk, beyaz yaka. adı ne derse ne diyelim. 20 senedir ülkeyi yönetenlerin elinde paspas oldu. üstten zenginler, alttan ise kasabalı cahiller arasında posası çıkana kadar sağıldı. ne mecliste, ne sokakta hiçbir yerde temsiliyeti yok. test emekçisi. çocukluğundan beri test çözüyor. ülkede vergisini aksatmayan tek grup. zaten eline geçmeden alınıyor. bodrum da tatile gitse öpülür, araba alsa öpülür. yurtdışına çıksa harç öder, çocuğu ile kar tatiline gitse yanarak ölür. istanbul da belediye kazanır. başkanı hapse atılır. taksici kendisi yerine arap turist alır, turizmcisi rus turist alır. bizimkisi sırtında özel okul sistemini, özel hastaneleri, özel sektörü taşır. akp en çok bu gruba zarar verdi. zaten bunlar bana da oy vermiyor diyerek vurdukça vurdu. bir itiraz gelmiyordu uzun zamandır. boykotlar ile ilk öfke patlamaları başladı bana kalırsa.
link
ülkenin kaymağını siyasal islamcılar yemekle kalmıyor, iliğini kemiğini sıyırıyorlar. zenginleri devlet hazinesinden kepçeyle götürürken en alt ve asalak kesimi de her fırsatta tırtıklıyor. bir de utanmadan hayasızca kendilerine toplumun zencileri diyorlar. bunların derisi değil ruhları kara, ahlaksız sömürücü bir grup.
kayahan uygur
devamını gör...
4.
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin çöküşü ve sosyalizmin alternatif olmaktan çıkışıyla birlikte zincirlerinden boşalan vahşi kapitalizmin sonucudur.
devamını gör...
5.
(bkz: ouroboros) 
orta sınıf güçsüzleşirse toplum, devlet güçsüzleşir. orta sınıf güçlenirse toplum, devlet de güçlenir. aslında konu çok basit önemli olan ne istendiği.

orta sınıf güçsüzleşirse toplum, devlet güçsüzleşir. orta sınıf güçlenirse toplum, devlet de güçlenir. aslında konu çok basit önemli olan ne istendiği.
devamını gör...
6.
hep de çöküyor bu. demek ki, orta yerine en alt veya en üst sınıf olup çökmemek lazım.
rönesans öncesi derebeyliklerde de yaşanmıştı bu durum. en ufak olayda çökmeye hazır, zayıf bir sınıf olarak görmekteyim bunları. 3 gün bodrum yapıp insta'ya foto atıp 9 ay taksit ödüyorlar şimdi de. orta sınıf, bu gibi şeylerden çöküyor bence. özenen bir sınıf. cukka az ama borca batıp hava atmak istiyor orta sınıf. az durun bebeğim ya.
rönesans öncesi derebeyliklerde de yaşanmıştı bu durum. en ufak olayda çökmeye hazır, zayıf bir sınıf olarak görmekteyim bunları. 3 gün bodrum yapıp insta'ya foto atıp 9 ay taksit ödüyorlar şimdi de. orta sınıf, bu gibi şeylerden çöküyor bence. özenen bir sınıf. cukka az ama borca batıp hava atmak istiyor orta sınıf. az durun bebeğim ya.
devamını gör...
7.
şimdi fark ettim akpnin başa geçmesiyle babamın ülkeyi terk etmesi bir olmuş arada 1.5 sene falan var.
adam hissetti mi ne yaptı bilmiyorum ama orta sınıf hakikaten akp başa geçti babam gitti orta sınıf çöktü diye devam ediyor benim için.
valla çok güzel bir aile değildik fakat iyi yaşıyorduk.
türkiye gibi yavaş yavaş çöktük.
daha mütevazi bir ev daha ucuz eşyalar daha az kıyafet alışverişi evde yemekler iki üç haftaya düşen geziler piknikler derken ailede tansiyonlar aniden zıplıyor agresyon artıyor daha çok somurtgan ve söylenen ebeveynler ve mutsuz bir çocuk.
ne oldu battık öylece batış yani.
zar zor geçinilen para, borçlar, aile üyelerinde yemekler, kavgalar
kaçmak isteyen çocuk.
ben nasıl büyüdüm ne ara yetişkin oldum kendimi kaybederken topladım bilmiyorum.
o kadar korktum ki çocuğum olursa diye o yüzden istemeye bile çekindim kendime bile söyleyemedim.
şimdi diyebilirim ki ailemden üstünüm.
babam kadar bilgili olmasam kaç yazar.
beni zorladıkları kadar başarılı olmasam kaç yazar
iğrenç bir aileden kaçtığım için suçluluk hissetmem ve onlarla barışmak istemem de bile beni delice zorbaladılar.
benim içimdeki öfke problemleri yüzünden ne eş ne anne olabildim.
karşıma da hep problemli hep bencil erkekler çıktı.
aynen babam gibi beni zorbalanan menfaatli seven ve bir şekilde beğenmeyen kusur bulan.
ah orta sınıftan çıkmış bir nepo baby bile olabilirdim.
depo baby oldum.
depolanan depolarda misali yaşamış depo personeli gibi depo depo bir beybiğ.
neyse konuyu toparlamak gerekirse orta sınıfı yaşamış zenginliği de ucundan azcık görmüş fakirliği de doyasıya yaşamış biri olarak
hayatın 90larda iyi kötü bir şekilde şimdikinden daha yaşanılası ilerlediğini söyleyebilirim.
90lar güzeldi arkadaşlar.
2000lere büyük beklentilerle girildi
her halt oldu ama hayat güzel olmadı.
adam hissetti mi ne yaptı bilmiyorum ama orta sınıf hakikaten akp başa geçti babam gitti orta sınıf çöktü diye devam ediyor benim için.
valla çok güzel bir aile değildik fakat iyi yaşıyorduk.
türkiye gibi yavaş yavaş çöktük.
daha mütevazi bir ev daha ucuz eşyalar daha az kıyafet alışverişi evde yemekler iki üç haftaya düşen geziler piknikler derken ailede tansiyonlar aniden zıplıyor agresyon artıyor daha çok somurtgan ve söylenen ebeveynler ve mutsuz bir çocuk.
ne oldu battık öylece batış yani.
zar zor geçinilen para, borçlar, aile üyelerinde yemekler, kavgalar
kaçmak isteyen çocuk.
ben nasıl büyüdüm ne ara yetişkin oldum kendimi kaybederken topladım bilmiyorum.
o kadar korktum ki çocuğum olursa diye o yüzden istemeye bile çekindim kendime bile söyleyemedim.
şimdi diyebilirim ki ailemden üstünüm.
babam kadar bilgili olmasam kaç yazar.
beni zorladıkları kadar başarılı olmasam kaç yazar
iğrenç bir aileden kaçtığım için suçluluk hissetmem ve onlarla barışmak istemem de bile beni delice zorbaladılar.
benim içimdeki öfke problemleri yüzünden ne eş ne anne olabildim.
karşıma da hep problemli hep bencil erkekler çıktı.
aynen babam gibi beni zorbalanan menfaatli seven ve bir şekilde beğenmeyen kusur bulan.
ah orta sınıftan çıkmış bir nepo baby bile olabilirdim.
depo baby oldum.
depolanan depolarda misali yaşamış depo personeli gibi depo depo bir beybiğ.
neyse konuyu toparlamak gerekirse orta sınıfı yaşamış zenginliği de ucundan azcık görmüş fakirliği de doyasıya yaşamış biri olarak
hayatın 90larda iyi kötü bir şekilde şimdikinden daha yaşanılası ilerlediğini söyleyebilirim.
90lar güzeldi arkadaşlar.
2000lere büyük beklentilerle girildi
her halt oldu ama hayat güzel olmadı.
devamını gör...