1.
peep show, başrollerinde david mitchell (mark corrigan) ve robert webb'in (jeremy) oynadığı çok güldüren ingiliz sitcom dizisidir.
memur zihniyetli, düzenli hayatı ve rutinleri seven bir adam, her gün partileyen, çalışmayı reddeden bir aylakla aynı evde kalabilir mi sevgili sözlük? izleyelimdir.
memur zihniyetli, düzenli hayatı ve rutinleri seven bir adam, her gün partileyen, çalışmayı reddeden bir aylakla aynı evde kalabilir mi sevgili sözlük? izleyelimdir.
devamını gör...
2.
the office hımym friends shameless gibilerinden çok daha komik olan ingiliz yapımı dizi.
mark ve jeremy adındaki iki ev arkadaşının hikayelerini anlatır. mark genel kültürü yüksek akıllı fena para kazanmayan ama özgüvensiz her şeyde panik yapan bir karakterken jeremy ise tam tersi annesinden para alan bir vasfı olmayan ama gereğinden fazla özgüvene sahip bir karakterdir ikisinin ortak noktası ise tam bir mal olmaları ve her zaman kriz anlarında yanlış karar vermeleri hatta olası kötü sonuçtan daha kötü bir sonuç elde edip onu yaşamayı başarmaları. yıllardır birbirlerinin en yakın arkadaşları olmalarına rağmen çıkarları uğruna (genelde kadınlar için) birbirlerini satmaktan hiç cekinmezler.
mark ve jeremy adındaki iki ev arkadaşının hikayelerini anlatır. mark genel kültürü yüksek akıllı fena para kazanmayan ama özgüvensiz her şeyde panik yapan bir karakterken jeremy ise tam tersi annesinden para alan bir vasfı olmayan ama gereğinden fazla özgüvene sahip bir karakterdir ikisinin ortak noktası ise tam bir mal olmaları ve her zaman kriz anlarında yanlış karar vermeleri hatta olası kötü sonuçtan daha kötü bir sonuç elde edip onu yaşamayı başarmaları. yıllardır birbirlerinin en yakın arkadaşları olmalarına rağmen çıkarları uğruna (genelde kadınlar için) birbirlerini satmaktan hiç cekinmezler.
devamını gör...
3.
2003-2012 yılları arasında 8 sezon olarak yayınlanan underrated ingiliz sitcomu. çok sevilen dizinin 2015 yılında 9. sezonu çekildi. ismini point of view (bkz: pov) çekim tarzından alıyor, karakterlerin gözünden olayları izliyoruz. ayrıca karakterlerin iç sesleri dizideki önemli mizah öğelerinden birisi.
hikaye güney londra'da yaşayan iki ev arkadaşını ve başlarından geçen absürd olayları konu alıyor. mark corrigan (bkz: david mitchell) özel bir kredi şirketinde orta seviye vasat bir yöneticidir üniversite yıllarından tanıdığı ev arkadaşı jeremy usbourne (bkz: robert webb) ise gün boyu evde takılıp uyuşturucu kullanan başarısız bir müzisyendir. mark kendine güveni olmayan, manipülatif, içe kapanık ve sosyal özürlü bir karaktere sahipken, daha sosyal olan jeremy ise yüzeysel, çıkarcı ve bencildir. dizinin önemli karakterlerinden birisi mark'ın eski sevgilisi/eşi olivia colman tarafından canlandırılıyor.
mark'ın iç sesinden gelen muhteşem tespitler
-- spoiler --
grup sekse davet edilmesi üzerine
"sure, an orgy sounds great, but you're basically just multiplying the number of people you're not going to be able to look in the eye afterwards."
lise aşkıyla karşılaşmasının ardından
"oh my god. there she is, lovely sally slater. ı should speak to her. but what the hell can ı say? anything that doesn't mention ı masturbate over her memory is probably good. ı mean, ı think that's a compliment but women just don't seem to want to hear it. no, just spend the evening looking longingly at her from a distance, just like the good old days."
çocuğu doğduğunda
"of course it'll be a boy, and he'll be just like me. ıt'll be like going through it all again, the pe hell, the stolen packed lunch, having to do a little dance and sing "ı'm a gaylord" to the tune of "like a virgin", although obviously the tune will be different in 11 years time."
kız arkadaşının bohem arkadaşlarına
"while we're at it, there are systems for a reason in this world: economic stability, interest rates, growth. ıt's not all a conspiracy to keep you in little boxes, alright? ıt's only the miracle of consumer capitalism that means you're not lying in your own shit, dying at 43 with rotten teeth, and a little pill with a chicken on it is not going to change that. now come on, fuck off."
lazer tag'da hoşlandığı kızla karşılaşmaya çalışırken
"maybe this is what it'll be like after the apocalypse, wandering around depressed, shooting children for fun."
"ı feel guilty about everything, from the pollution caused by chinese industrialisation to not wearing some pairs of boxers as much as others. ı'm sorry, stripey blue - you're just too tight"
gay bara gitmek zorunda kaldığında
"one cocktail; that was the arrangement, one cocktail then home! not four cocktails and off to a gay club! trapped all night with the homos and the criminals...like prison, but without even the privacy of my own cell... "
"loss adjustment. ı could do that, my entire life has been one big adjustment to loss."
-- spoiler --
hikaye güney londra'da yaşayan iki ev arkadaşını ve başlarından geçen absürd olayları konu alıyor. mark corrigan (bkz: david mitchell) özel bir kredi şirketinde orta seviye vasat bir yöneticidir üniversite yıllarından tanıdığı ev arkadaşı jeremy usbourne (bkz: robert webb) ise gün boyu evde takılıp uyuşturucu kullanan başarısız bir müzisyendir. mark kendine güveni olmayan, manipülatif, içe kapanık ve sosyal özürlü bir karaktere sahipken, daha sosyal olan jeremy ise yüzeysel, çıkarcı ve bencildir. dizinin önemli karakterlerinden birisi mark'ın eski sevgilisi/eşi olivia colman tarafından canlandırılıyor.
mark'ın iç sesinden gelen muhteşem tespitler
-- spoiler --
grup sekse davet edilmesi üzerine
"sure, an orgy sounds great, but you're basically just multiplying the number of people you're not going to be able to look in the eye afterwards."
lise aşkıyla karşılaşmasının ardından
"oh my god. there she is, lovely sally slater. ı should speak to her. but what the hell can ı say? anything that doesn't mention ı masturbate over her memory is probably good. ı mean, ı think that's a compliment but women just don't seem to want to hear it. no, just spend the evening looking longingly at her from a distance, just like the good old days."
çocuğu doğduğunda
"of course it'll be a boy, and he'll be just like me. ıt'll be like going through it all again, the pe hell, the stolen packed lunch, having to do a little dance and sing "ı'm a gaylord" to the tune of "like a virgin", although obviously the tune will be different in 11 years time."
kız arkadaşının bohem arkadaşlarına
"while we're at it, there are systems for a reason in this world: economic stability, interest rates, growth. ıt's not all a conspiracy to keep you in little boxes, alright? ıt's only the miracle of consumer capitalism that means you're not lying in your own shit, dying at 43 with rotten teeth, and a little pill with a chicken on it is not going to change that. now come on, fuck off."
lazer tag'da hoşlandığı kızla karşılaşmaya çalışırken
"maybe this is what it'll be like after the apocalypse, wandering around depressed, shooting children for fun."
"ı feel guilty about everything, from the pollution caused by chinese industrialisation to not wearing some pairs of boxers as much as others. ı'm sorry, stripey blue - you're just too tight"
gay bara gitmek zorunda kaldığında
"one cocktail; that was the arrangement, one cocktail then home! not four cocktails and off to a gay club! trapped all night with the homos and the criminals...like prison, but without even the privacy of my own cell... "
"loss adjustment. ı could do that, my entire life has been one big adjustment to loss."
-- spoiler --
devamını gör...