1.
mage the ascension'da geçen, gerçekliğin hammaddesi olarak ifade edebileceğimiz şeydir ve büyü yapılmasını bu mümkün kılar. kabaca şöyle bir örnek vereyim. bu evrende gerçekliği bir halı gibi düşünebiliriz - büyücü bu halının ilmekleri ile oynayabilen, o ilmek değil de bu ilmeğin gelebilmesini sağlayan birisi. hah işte bu halının ipliği quintessence oluyor. anlatması biraz zor zira heideggercı bir biçimde varlık ve zaman konuşmaya dalabiliyorsunuz, quintessence, tellurian, tapestry falan derken...
oyun mekanikleri açısından quintessence karakterinizin büyüsel benzini oluyordu. quintessence olmadan da büyü yapmak mümkün olsa da hiçlikten bir şey yaratmak mümkün değil. yanlış hatırlamıyorsam quintessence "harcayarak" paradoksu azaltabiliyordunuz. paradoks? ha şöyle, yine bu evrende büyücülerin yardıra yardıra etrafa yıldırım atamamasını sağlayan şey bu kavram. basitçe çoğunluğun gerçeklik algısına aykırı bir şey yaptığınızda gerçeklik sizi "cezalandırıyor". dolayısıyla buradaki büyülerinizi - özellikle ortamda normal insanlar varken olanları - bir nevi "ayşe teyzeye makul gelecek" şekilde formüle etmeniz gerekiyor. yani "fayırbol" atmıyorsunuz da, adamın altındaki doğalgaz borusunun patlamasını sağlıyorsunuz. sonuç olarak etki aynı ama birinde elimizden alev çıktı, ayşe teyze "töbe bismillah! başımıza taş yağacak cinler periler!" dedi, diğerinde de "vah vah bak görüyo musun şansa yaşıyoz valla" dedi. birinde paradoks tetikleniyor, diğerinde tetiklenmiyor.
böyle işte, bugün quintessence alanı başlığını görünce aklıma geldi - yazayım dedim.
oyun mekanikleri açısından quintessence karakterinizin büyüsel benzini oluyordu. quintessence olmadan da büyü yapmak mümkün olsa da hiçlikten bir şey yaratmak mümkün değil. yanlış hatırlamıyorsam quintessence "harcayarak" paradoksu azaltabiliyordunuz. paradoks? ha şöyle, yine bu evrende büyücülerin yardıra yardıra etrafa yıldırım atamamasını sağlayan şey bu kavram. basitçe çoğunluğun gerçeklik algısına aykırı bir şey yaptığınızda gerçeklik sizi "cezalandırıyor". dolayısıyla buradaki büyülerinizi - özellikle ortamda normal insanlar varken olanları - bir nevi "ayşe teyzeye makul gelecek" şekilde formüle etmeniz gerekiyor. yani "fayırbol" atmıyorsunuz da, adamın altındaki doğalgaz borusunun patlamasını sağlıyorsunuz. sonuç olarak etki aynı ama birinde elimizden alev çıktı, ayşe teyze "töbe bismillah! başımıza taş yağacak cinler periler!" dedi, diğerinde de "vah vah bak görüyo musun şansa yaşıyoz valla" dedi. birinde paradoks tetikleniyor, diğerinde tetiklenmiyor.
böyle işte, bugün quintessence alanı başlığını görünce aklıma geldi - yazayım dedim.
devamını gör...