orijinal adı: a sicilian romance
yazar: ann radcliffe
yayım yılı: 1790
ilk gotik roman olma özelliğini taşıyan kitabın hikayesi gizli bir şatoda geçmektedir. ikiz kardeşlerin annelerinin ölümünün ardından şatoya yerleşmeleri ve yaşadıklarını konu eder.
yazar: ann radcliffe
yayım yılı: 1790
ilk gotik roman olma özelliğini taşıyan kitabın hikayesi gizli bir şatoda geçmektedir. ikiz kardeşlerin annelerinin ölümünün ardından şatoya yerleşmeleri ve yaşadıklarını konu eder.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "schrödingerinölmeyeramakalankedisi" tarafından 28.08.2021 15:57 tarihinde açılmıştır.
1.
ann radclıffe'ın kaleme aldığı 18. yüzyılda geçen gotik edebiyatının temsilcilerinden olan kitap ilk olarak isimsiz yayınlanmıştır. iki kız kardeş annelerinin vefatından sonra annesinin en yakın arkadaşına babası tarafından emanet edilip mazzini şatosunda yarı tutsak yaşamlarına başlar. babaları çok geçemden başka bir kadınla evlenir yanına oğlunu alır ve şatoya neredeyse hiç uğramaz. annesinin yakın arkadaşı olan madam de menon kızlara hem öğretmenlik hem arkadaşlık hem annelik yapar. onlarsız hayatları sırdan ve normal geçen emilia ve julia, babası ve üvey annesinin şatoya gelmesi ile birlikte hayatları bir daha düzelmemek üzere bozuluyor. güzelliği dillere destan olan julia babası ile gelen davetlilerden olan konta aşık oluyor. ama bu aşk beraberinde acı ve gözyaşını beraberinde getiriyor. üvey anneleri babalarına olan sadakatsizliğini ustaca saklamakla birlikte kızların hayatına sinsice dahil olmayı da ihmal etmiyor.
roman aşk romanı kategorisinde olsa da oldukça merak duygusu ön planda olan bir kitap. karanlık mahsenler geniş doğa tavsirlerini bol bol okuyorsunuz. eğer gotik türünde kitaplar sevmiyorsanız yine de bu kitaba bir şans vermenizi tavsiye ederim.
benim düşüncelerim ise kitap çok akıcı olmakla birlikte merak duygusunu ön planda tutan bir kitap. kitabın son sayfalarında beni sıkan şey artık bu da olmaz dedirten çok fazla lanse edilen tesadüf olaylar.
beğendiğim kitaptan alıntıları da hemen aşağıya serpiştiriyorum.
"...uzunca bir süre oturup aklını dertlerinden uzaklaştırabilmek için en sevdiği yazarı okumaya başladı. o sayfaların bir zamanlar kendisinde uyandırdığı duyguları yeniden yakalayabilmek istiyordu."
"duygularımızın rengi ne kadar da kısa süre içinde değişebiliyor, dün nefret ettiğimiz şey bugün arzulanır hale gelebiliyor."
roman aşk romanı kategorisinde olsa da oldukça merak duygusu ön planda olan bir kitap. karanlık mahsenler geniş doğa tavsirlerini bol bol okuyorsunuz. eğer gotik türünde kitaplar sevmiyorsanız yine de bu kitaba bir şans vermenizi tavsiye ederim.
benim düşüncelerim ise kitap çok akıcı olmakla birlikte merak duygusunu ön planda tutan bir kitap. kitabın son sayfalarında beni sıkan şey artık bu da olmaz dedirten çok fazla lanse edilen tesadüf olaylar.
beğendiğim kitaptan alıntıları da hemen aşağıya serpiştiriyorum.
"...uzunca bir süre oturup aklını dertlerinden uzaklaştırabilmek için en sevdiği yazarı okumaya başladı. o sayfaların bir zamanlar kendisinde uyandırdığı duyguları yeniden yakalayabilmek istiyordu."
"duygularımızın rengi ne kadar da kısa süre içinde değişebiliyor, dün nefret ettiğimiz şey bugün arzulanır hale gelebiliyor."
devamını gör...
2.
kitabın ismi ve içeriğinin uyumu çok iyi gerçekten... gotik edebiyatın iyi örneklerinden mutlaka okuyun denmiş her yerde, bu yüzden böyle buram buram bir aşk hikayesi beklemiyordum. aşkın da daha gotik bir tarzını beklemiştim sanırım.
her şeyin ve herkesin, yoldan geçen dümdüz birinin bile olaylarla bağlantılı olduğu, okurken "eeeee yok artık be!" tepkisi verdiren bir hikayeydi. yazar bir yumak ip gibi bir hikaye nasıl yazabilirim diye oturup düşünmüş ve bu kitabı ortaya çıkarmış. yeşilçam filmi tadında bir kitap. kötü karakterler klasik yeşilçam kötü karakterleri, iyi karakterler de öyle. tek farkı doğu'da bir aşirette değil sicilya'da bir şatoda geçiyor olması.
bu tarz hikayelerden keyif alan illa ki vardır. bu okuyucuların seveceği bir kitap kesinlikle. bana pek uygun bir tarz değilmiş bunu anladım kesinlikle. en basitinden iyi karakterlerin safi masumluğu ve mazlumluğu sinirimi hoplatıyor. iyilik değil geri zekalılık adeta.
her şeye rağmen puanım 10 üzerinden 7. çünkü yazar leş bir hikaye anlatmasına rağmen çok güzel anlatmış. betimlemeler, olayların akışı vs. bunlar beğendiğim yönleri oldu ve sanırım buna bir tık daha fazla önem veriyorum okuduğum şeylerde.
her şeyin ve herkesin, yoldan geçen dümdüz birinin bile olaylarla bağlantılı olduğu, okurken "eeeee yok artık be!" tepkisi verdiren bir hikayeydi. yazar bir yumak ip gibi bir hikaye nasıl yazabilirim diye oturup düşünmüş ve bu kitabı ortaya çıkarmış. yeşilçam filmi tadında bir kitap. kötü karakterler klasik yeşilçam kötü karakterleri, iyi karakterler de öyle. tek farkı doğu'da bir aşirette değil sicilya'da bir şatoda geçiyor olması.
bu tarz hikayelerden keyif alan illa ki vardır. bu okuyucuların seveceği bir kitap kesinlikle. bana pek uygun bir tarz değilmiş bunu anladım kesinlikle. en basitinden iyi karakterlerin safi masumluğu ve mazlumluğu sinirimi hoplatıyor. iyilik değil geri zekalılık adeta.
her şeye rağmen puanım 10 üzerinden 7. çünkü yazar leş bir hikaye anlatmasına rağmen çok güzel anlatmış. betimlemeler, olayların akışı vs. bunlar beğendiğim yönleri oldu ve sanırım buna bir tık daha fazla önem veriyorum okuduğum şeylerde.
devamını gör...