liam lynch'in yönetmenliğini yaptığı 2006 yapımı macera komedi türündeki abd/alman yapımı film. sahibine metal müziğin en iyisi olma gücünü veren ve şeytana ait olan bir penanın iki çılgın metalci tarafından aranmasını ve penayı bulma yolunda şeytanla olan mücadelelerini konu alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "fleurette" tarafından 17.06.2021 10:03 tarihinde açılmıştır.
1.
liam lynch'in yönettiği ve 2006 yılında gösterime giren keyifli film. jack black zaten komik adamdır ve filmde ziyadesiyle bu özelliklerini görüyorsunuz. film iki metal müzik tutkununun şeytana pabucunu ters giydirmesi üzerine kurgulanmış. şeytana ait kutsal bir penanın arayışını anlatıyor. bu kutsal penayı bulmak ve kullanmak sizi metal aleminin en iyisi yapıyor. jack black ve kyle gass bu penaya ulaşmak için türlü türlü komik olaylar yaşıyorlar. hatta şeytanla aşık atışması (rock-off) yaptıkları bölümün tadından yenmez. orada aşkla ve şevkle çalıp söylüyorlar zira işin ucunda cehenneme gidip seks kölesi olma riski var. *
peki pena neden bu kadar önemli? çünkü ''pick of destiny'' adı verilen pena bir büyücü tarafından şeytanın dişi kullanılarak yapılıyor. bahsedilen büyücü karanlık bir büyücü ve şeytanın güçlerinden faydalanmak için onu çağırıyor. sonrasında aralarında bir arbede yaşanıyor. şeytan büyücüyü tam ham yapacakken basit bir demirci patırtıyı duyuyor ve büyücünün imdadına yetişiyor, şeytana bir at nalı fırlatıyor ve hedefi tam 12'den vuruyor. şeytanın azı dişini kırıyor adam yahu * şeytana bu utanç fazlasıyla yetiyor. dişi kırık şeytan eksik şeytandır mantalitesi ile büyücü son gücüyle mevzuya dalıyor ve böylece şeytanı cehenneme utanç içerisinde geri gönderiyor. hal böyle olunca da büyücü madem bu herif bana bir iyilik yaptı bende ona bir iyilik yapayım diyor ve şeytanın dişinden kutsal penayı yapıyor. dünya üzerinde ne kadar telli müzik aleti varsa hepsini bu penayla tabiri caizse öttürüyorsunuz.
hah işte tam da bu yüzden bizim kafadarlar şeytanla bile dalaşmayı göze alıyorlar. bir yanda eksik parçasını tamamlamak isteyen şeytan diğer yanda metal müzik efsanesi olmak isteyen kafadarlar. bizimkiler penanın bir rock tarihi müzesinde olduğunu öğrendikten sonra yaşananlar cidden komik. ha tabi şöyle bir şey var bu film absürt bir komedi ve anlam arayışı içerisinde izlenecek bir film değil. gülmek ve kafayı boşaltmak istiyorsanız ve üstüne üstlük metal müzik dinlemeyi seviyorsanız, izlenmek için biçilmiş kaftandır. tabi bir de bong of destiny mevzusu var ama artık ağır ipucu içerdiği için oraya girmemek gerek zira filmi izlemeyenleri de düşünmek lazım *
şurası çok keyifli yahu (filmi izlemeyenler rica ederim bu sahneyi izlemesinler. vallahi sorumluluk kabul etmem.)
peki pena neden bu kadar önemli? çünkü ''pick of destiny'' adı verilen pena bir büyücü tarafından şeytanın dişi kullanılarak yapılıyor. bahsedilen büyücü karanlık bir büyücü ve şeytanın güçlerinden faydalanmak için onu çağırıyor. sonrasında aralarında bir arbede yaşanıyor. şeytan büyücüyü tam ham yapacakken basit bir demirci patırtıyı duyuyor ve büyücünün imdadına yetişiyor, şeytana bir at nalı fırlatıyor ve hedefi tam 12'den vuruyor. şeytanın azı dişini kırıyor adam yahu * şeytana bu utanç fazlasıyla yetiyor. dişi kırık şeytan eksik şeytandır mantalitesi ile büyücü son gücüyle mevzuya dalıyor ve böylece şeytanı cehenneme utanç içerisinde geri gönderiyor. hal böyle olunca da büyücü madem bu herif bana bir iyilik yaptı bende ona bir iyilik yapayım diyor ve şeytanın dişinden kutsal penayı yapıyor. dünya üzerinde ne kadar telli müzik aleti varsa hepsini bu penayla tabiri caizse öttürüyorsunuz.
hah işte tam da bu yüzden bizim kafadarlar şeytanla bile dalaşmayı göze alıyorlar. bir yanda eksik parçasını tamamlamak isteyen şeytan diğer yanda metal müzik efsanesi olmak isteyen kafadarlar. bizimkiler penanın bir rock tarihi müzesinde olduğunu öğrendikten sonra yaşananlar cidden komik. ha tabi şöyle bir şey var bu film absürt bir komedi ve anlam arayışı içerisinde izlenecek bir film değil. gülmek ve kafayı boşaltmak istiyorsanız ve üstüne üstlük metal müzik dinlemeyi seviyorsanız, izlenmek için biçilmiş kaftandır. tabi bir de bong of destiny mevzusu var ama artık ağır ipucu içerdiği için oraya girmemek gerek zira filmi izlemeyenleri de düşünmek lazım *
şurası çok keyifli yahu (filmi izlemeyenler rica ederim bu sahneyi izlemesinler. vallahi sorumluluk kabul etmem.)
devamını gör...
2.
metal müzikle çok da arası olmayan beni bile ekrana bağlamış, bol müzikli bir film.
sayın ateist kaplumbağa’nın film yorumuyla merak uyandı bende. kim ne derse desin, zevk meselesi tabi, absürd filmleri seviyorum. yazısında hem absürd, hem jack black olunca , bir de şeytanla atışma videosunu izleyince ilgimi çekti haliyle.
eşimle genelde pazarları kahvaltıda film seçer, izleriz. o da ben de çok sevdik filmi. şunu diyeyim önce, diyalog yok denecek kadar az filmde. bütün diyaloglar şarkıların içinde; bu nedenle müzikal diyebilir miyim? dedim gitti.
ama kaçırmış olabilirim tabi, sanki penayı büyücü değil, demirci yapıyordu. bir kıza aşıktı, onu etkilemek için bu dişle bir pena yapıp, balkonunun altında gitarıyla serenat yapıyordu.
sayın kaplumbağaya katılıp, en iyi sahnesinin şeytanla aşık atmaları diyebilirim*. bir de filmin başlangıcında , jack küçükken ailesinin karşısına çıkıp, gitarıyla yaptığı gösteri de iyiydi. üstteki yorumla aynı fikirdeyim; mantık hataları var, ama adı üstünde absürd diyoruz. ben bu tür filmlerde zaten mantık aramıyorum, sadece filmin akışına bırakıyorum kendimi.
filmde ayrıca sürpriz isimler de var; tim robbins’e gerçekten güldüm. özellikle müze çıkışı bıçak çekmesinden polise yakalanmasına kadar. bir de diğer sürpriz isim de ben stiller. rolleri kısa ama gerçekten renk katmışlar diyebilirim.
son olarak d şunu belirtmeden geçemeyeceğim. şeytanla aşık attıkları sahnede, jack’in ‘eğer kzanırsak cehennemin dibine gideceksin’ sözünü söylediği andaki ses iniş çıkışına ve tonuna bayıldım. sadece burasını bile açar açar dinlerim.
benden bu kadar. sayın tospik gibi biz de beğendik ailece. izleyecek olanlara iyi seyirler.
sayın ateist kaplumbağa’nın film yorumuyla merak uyandı bende. kim ne derse desin, zevk meselesi tabi, absürd filmleri seviyorum. yazısında hem absürd, hem jack black olunca , bir de şeytanla atışma videosunu izleyince ilgimi çekti haliyle.
eşimle genelde pazarları kahvaltıda film seçer, izleriz. o da ben de çok sevdik filmi. şunu diyeyim önce, diyalog yok denecek kadar az filmde. bütün diyaloglar şarkıların içinde; bu nedenle müzikal diyebilir miyim? dedim gitti.
ama kaçırmış olabilirim tabi, sanki penayı büyücü değil, demirci yapıyordu. bir kıza aşıktı, onu etkilemek için bu dişle bir pena yapıp, balkonunun altında gitarıyla serenat yapıyordu.
sayın kaplumbağaya katılıp, en iyi sahnesinin şeytanla aşık atmaları diyebilirim*. bir de filmin başlangıcında , jack küçükken ailesinin karşısına çıkıp, gitarıyla yaptığı gösteri de iyiydi. üstteki yorumla aynı fikirdeyim; mantık hataları var, ama adı üstünde absürd diyoruz. ben bu tür filmlerde zaten mantık aramıyorum, sadece filmin akışına bırakıyorum kendimi.
filmde ayrıca sürpriz isimler de var; tim robbins’e gerçekten güldüm. özellikle müze çıkışı bıçak çekmesinden polise yakalanmasına kadar. bir de diğer sürpriz isim de ben stiller. rolleri kısa ama gerçekten renk katmışlar diyebilirim.
son olarak d şunu belirtmeden geçemeyeceğim. şeytanla aşık attıkları sahnede, jack’in ‘eğer kzanırsak cehennemin dibine gideceksin’ sözünü söylediği andaki ses iniş çıkışına ve tonuna bayıldım. sadece burasını bile açar açar dinlerim.
benden bu kadar. sayın tospik gibi biz de beğendik ailece. izleyecek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...