the marìas

hala iki şişe şarap var, şarap
aún quedan dos botellas de vino, de vino

'yolumuz', yolumuz bir araya gelirse
por si se juntan nuestro' camino', camino'

ve gün batımını bulmana gerek yok
y no hay que encontrar el atardecer

hakkımda bilmeyi özlediğin çok şey var
hay mucho de mí que te faltó conocer

hayat bana yeniden zevk verirse
si la vida me da de nuevo el placer

seni güneşin battığı zamanki gibi tekrar öpeceğim
voy a volverte a besar como aquella vez que el sol se escondió

gece geldiğinde
mientras la noche llegaba

oldu bilmiyorum
no sé qué sucedió

ama bakışlarında kayboldum
pero me perdí en tu mirada

eh-eh, eh-eh, eh-eh-eh-eh
eh-eh, eh-eh, eh-eh-eh-eh

oh-oh, anne, söyle bana neden gittin (söyle bana), hey, hey
oh-oh, mami, dime por qué te fuiste (dime), ey, ey

oh-oh anne, bana ne yaptığını söyle
oh-oh, mami, dime qué tú me hiciste

zaman geçiyor ve seni unutmuyorum
que pasa el tiempo y no te olvido

beni ara, çoktan giyindim
búscame, ya estoy vestido

bugün evet ya da evet, benim olmayan bir odada kalıyorum
hoy sí o sí, yo me quedo en un cuarto que no es mío