1.
fark (kısa film)
" eğer farklıysan yalnızlığa mâhkum oluyorsun.. "
aldous huxley
senaryosu onur kazmir tarafından yazılan ve aynı isim tarafından yönetilen 18 dakikalık kısa film; 2018 yılında yayınlanmıştır.

yürüme engelinden dolayı okul hayatında türlü zorbalıklara uğrayan küçük bir çocuğun yeni gelen öğretmeni sayesinde okul hayatında yaşadığı değişimleri ve farklı olma durumunu konu ediniyor.
küçük çocuk sınıfa her seferinde yere bakarak giriyor, farkından dolayı hiç arkadaşı yok, arkadaşım dediği çocuklar onun bastonunu alıp gitar gibi çalarak dalga geçiyor, kimse onunla konuşmuyor ve o da farkından kaynaklanan yalnızlığını gizlemek için hep en arka sıraya geçip oturuyor.
arkadaşlarıyla oyun oynamak istediğinde bu mümkün olmuyor, ona örnek olması gereken öğretmeni dahi onu oyundan uzaklaştırıyor, bir gün ona kötü davranan öğretmeninin tâyini çıkıyor ve yerine çok daha iyi kalpli başka bir öğretmen geliyor, küçük çocuğun okul hayatı yeni gelen öğretmen sayesinde değişiyor.
çocuğa iyi davranıyor, yere bakmaması gerektiğini, engelli olmanın utanılacak bir şey olmadığını fark ettiriyor.
küçük çocuk zamanla daha sosyal bir çocuk haline geliyor, öğretmeni ona satranç oynamayı sevdiriyor, ona bu sevgiyi aşılıyor, arkadaşları onun farkına varıyor, ona sevecen yaklaşıyorlar, artık çok daha mutlu olmalarıyla filmin sonuna doğru yaklaşıyoruz.
herkesin bir engelli adayı olduğunu bir kez daha hatırlatan bir kısa filmdi, farklı olmak yalnızlığa mâhkum eden bir şey gibi sanılsa da aslında durum tam olarak öyle değildir, herkes onu o yapan farklılıklarıyla özel ve güzeldir.
senin kusur olarak gördüğün şey bir başkasının hayali olabilir.
aldous huxley
senaryosu onur kazmir tarafından yazılan ve aynı isim tarafından yönetilen 18 dakikalık kısa film; 2018 yılında yayınlanmıştır.

yürüme engelinden dolayı okul hayatında türlü zorbalıklara uğrayan küçük bir çocuğun yeni gelen öğretmeni sayesinde okul hayatında yaşadığı değişimleri ve farklı olma durumunu konu ediniyor.
küçük çocuk sınıfa her seferinde yere bakarak giriyor, farkından dolayı hiç arkadaşı yok, arkadaşım dediği çocuklar onun bastonunu alıp gitar gibi çalarak dalga geçiyor, kimse onunla konuşmuyor ve o da farkından kaynaklanan yalnızlığını gizlemek için hep en arka sıraya geçip oturuyor.
arkadaşlarıyla oyun oynamak istediğinde bu mümkün olmuyor, ona örnek olması gereken öğretmeni dahi onu oyundan uzaklaştırıyor, bir gün ona kötü davranan öğretmeninin tâyini çıkıyor ve yerine çok daha iyi kalpli başka bir öğretmen geliyor, küçük çocuğun okul hayatı yeni gelen öğretmen sayesinde değişiyor.
çocuğa iyi davranıyor, yere bakmaması gerektiğini, engelli olmanın utanılacak bir şey olmadığını fark ettiriyor.
küçük çocuk zamanla daha sosyal bir çocuk haline geliyor, öğretmeni ona satranç oynamayı sevdiriyor, ona bu sevgiyi aşılıyor, arkadaşları onun farkına varıyor, ona sevecen yaklaşıyorlar, artık çok daha mutlu olmalarıyla filmin sonuna doğru yaklaşıyoruz.
herkesin bir engelli adayı olduğunu bir kez daha hatırlatan bir kısa filmdi, farklı olmak yalnızlığa mâhkum eden bir şey gibi sanılsa da aslında durum tam olarak öyle değildir, herkes onu o yapan farklılıklarıyla özel ve güzeldir.
senin kusur olarak gördüğün şey bir başkasının hayali olabilir.
devamını gör...