1.
oyuncu listesinde jack nicholson, benicio del toro, helen mirren, aaron eckhart, tom noonan, vanessa redgrave, patricia clarkson, sam shepard ve beau daniels gibi oyuncuların olduğu 2001 yapımı gizem suç türündeki bu filmin yönetmenliğini ise sean penn üstlenmiştir.
bir ormanda kaçan bir adamı gören gencin ormana bakmak için gittiğinde ölü bir kız çocuğunu bulmasından sonra polislere haber vermesi ile gelen polislerin olayı araştırıp yakaladıkları bir adamı sorguladıktan sonra akli dengesi yerinde olmayan adamın itiraf ettiğini söyleyip onu hapse atmak için götürdüklerinde adam bir şekilde polis memurundan silahı kapar ve kafasına sıkar. ama emekli olan jerry black küçük kızın ailesine kızlarının öldüğünü söylediğinde onlara katili bulacağını söz verdiği için emekli de olsa küçük kızın verdiği detaylara dikkat ederek bir takip başlatır. fakat bunu olayı kurcalayarak yapamayacağı için bir yol üstü gaz satan yeri alır aynı zamanda kalacak yer sorunu halleder. bu arada tanıştığı genç bir kadın kocasından dayak yediği için onun yanına gelince o da yanında kalmaları için ısrar eder ve genç kadın ayrıldığı eşinden olan sekiz yaşındaki küçük kızını jerry çok iyi bakar. genç kadın yanında bulduğu mutluluğu ile jerry ile birlikte olmaya karar verir. bu arada jerry etrafta gezen bir adamı gözüne kestirmiştir ve küçük kızın etrafında gezdiğini gördüğünde ise ona bir tuzak hazırlar küçük kıza geleceğini söylediği yerde polisleri çağırır beklemeye başlarlar ama adam bir türlü gelmez. polisler oradan ayrılır ve kızın annesi gelip jerry'e çok kızar neden kızımı kullanıyorsun diye. polisler yolda giderken ise kameralara yansıyan bir görüntü ile kızları öldüren adamın arabasına kocaman kütüklerin yüklü olduğu araba çarpmıştır ve adam arabanın içinde yanarak ölmüştür. jerry onu yakalayamadı ama kötü olan layığını buldu.
film eski bir film sonu farklı olduğu için izlenebilir. iyi seyirler.
bir ormanda kaçan bir adamı gören gencin ormana bakmak için gittiğinde ölü bir kız çocuğunu bulmasından sonra polislere haber vermesi ile gelen polislerin olayı araştırıp yakaladıkları bir adamı sorguladıktan sonra akli dengesi yerinde olmayan adamın itiraf ettiğini söyleyip onu hapse atmak için götürdüklerinde adam bir şekilde polis memurundan silahı kapar ve kafasına sıkar. ama emekli olan jerry black küçük kızın ailesine kızlarının öldüğünü söylediğinde onlara katili bulacağını söz verdiği için emekli de olsa küçük kızın verdiği detaylara dikkat ederek bir takip başlatır. fakat bunu olayı kurcalayarak yapamayacağı için bir yol üstü gaz satan yeri alır aynı zamanda kalacak yer sorunu halleder. bu arada tanıştığı genç bir kadın kocasından dayak yediği için onun yanına gelince o da yanında kalmaları için ısrar eder ve genç kadın ayrıldığı eşinden olan sekiz yaşındaki küçük kızını jerry çok iyi bakar. genç kadın yanında bulduğu mutluluğu ile jerry ile birlikte olmaya karar verir. bu arada jerry etrafta gezen bir adamı gözüne kestirmiştir ve küçük kızın etrafında gezdiğini gördüğünde ise ona bir tuzak hazırlar küçük kıza geleceğini söylediği yerde polisleri çağırır beklemeye başlarlar ama adam bir türlü gelmez. polisler oradan ayrılır ve kızın annesi gelip jerry'e çok kızar neden kızımı kullanıyorsun diye. polisler yolda giderken ise kameralara yansıyan bir görüntü ile kızları öldüren adamın arabasına kocaman kütüklerin yüklü olduğu araba çarpmıştır ve adam arabanın içinde yanarak ölmüştür. jerry onu yakalayamadı ama kötü olan layığını buldu.
film eski bir film sonu farklı olduğu için izlenebilir. iyi seyirler.
devamını gör...
2.
başrollerinde jack nicholson'ın olduğu, yönetmenliğini sean penn'in yaptığı film.
the pledge, iddialı bir yapım olmamasına rağmen beni etkileyen filmlerden biri olmuştu.
izleyeli bayağı bir zaman geçse de filmin bazı detaylarını, sahnelerini çok iyi hatırlıyorum.
anımsadığım kadarıyla katili bulmayı saplantı haline getirmiş olan bir polisin katili yakalamak için adım adım planını hayata geçirerek suçluyu tuzağa düşürmeye çalışması etrafında gelişiyordu olaylar. suçluyu yakalaması an meselesiyken polis için işler pek yolunda gitmez, aslında öyle gözükse de filmin sonu çok ilginç şekilde bitiyor.
the pledge, iddialı bir yapım olmamasına rağmen beni etkileyen filmlerden biri olmuştu.
izleyeli bayağı bir zaman geçse de filmin bazı detaylarını, sahnelerini çok iyi hatırlıyorum.
anımsadığım kadarıyla katili bulmayı saplantı haline getirmiş olan bir polisin katili yakalamak için adım adım planını hayata geçirerek suçluyu tuzağa düşürmeye çalışması etrafında gelişiyordu olaylar. suçluyu yakalaması an meselesiyken polis için işler pek yolunda gitmez, aslında öyle gözükse de filmin sonu çok ilginç şekilde bitiyor.
devamını gör...