trabzon uzungöl'de tamamı arapça olan tabela

milliyetçiliğiyle tanınan ilimizde göz yaşartan gelişme. sevinçliyiz, şaşkınız.

suriye'den göç gelmeden önce arapların trabzon'a gittiği ve mülk edindikleri konuşuluyordu. bu tabela o zamanların meyvesi. trabzon halkı buna razı biz razı olmasak ne fark eder.

"iyi ki varsın eren"

tabii yersen. paranın kokusu her türlü milliyetçilikten üstündür. hele bir de karadenizlilerden bahsedince, altına alacağı son model bmw, milliyetçilikten daha üstün gelir. daha önceleri rusların milliyetçiliğinden, türklerin araplaşmasından bahsetmiştim. düşünün ki uzungöl'de hristiyanlıkla ilgili bir bildiri bir dükkan tarafında asıldı. anında yürüyüşler yapar "biz türküz. burası türklerin toprağı" hamaseti yaparlar. karadeniz insanının ciğerini bilirim. sözlükteki yazar arkadaş. aç bakalım uzungöl'de bir dükkan ve as bakalım kürtçe tabela neler olacak? e bu ülkede yüzyıllardır beraber yaşayan kürt türk halkı varken hayatım boyunca orada kürtçe tabela görmeyen ben, neden arap tabelası görmek zorundayım? arkadaş bu ülkeye kürtlerin yaptığı katkının onda birini bu arapçı milliyetçiler yapmamıştır. türkiye'nin milliyetçilik adı altında araplaşmasına sevinmeye devam edin. türk milliyetçiliği ve türk sıfatı gün be gün kaldırılırken gördüğümüz tabelaya bak. ha bu arada "ne var bunda?" diyecekleri iyi not edin kenara. onlar yüzde yüz arapçıdır.

benim babannem ve muhteşem vatansever akrabaları sürmenede iranlılar arabistanlılar toprak toplamaya başladıklarında zil takıp oynamışlardı. yayla gibi fındıklıklara yağlı müşteri geliyor oh oh çekiyorlardı. doğu karadeniz hayal kırıklığıdır.

milliyetçilikte ve vatanseverlikte mangalda kül bırakmayan, trabzonsporu sahiplendiği kadar trabzon'un toprağına sahip çıkamayan ve elin arap yatırımcısına peşkeş çeken, fenerbahçeli cumhurbaşkanına %50 garanti oy veren trabzonluların eseridir.

uy haçan da! tepkisi verdiğim tabela.

bunlar milliyetçi değil miydi yav?

şu karadeniz harbi ziyan.

türkiye sınırlarında ortadoğuluysan türklerden daha şanslı oluyorsun.

bölgenin (gidip gördüm) milliyetçiliği dolar görene kadar :)

gayet normal bir olay çünkü oraya çok fazla arap turist geliyor.

memlekete bedevi dolduran arapseviciler en çok oyu kimlerden alıyor. etten duvar olan soylu nereli. mevcut iktidar tüm ihaleleri kimlere peşkeş çekiyor. bakanlar en çok nereli. tüm soruların cevabı aynı yere çıkıyor.

türkiye'nin güneydoğu, doğu akdeniz, izmir ve istanbul gibi mülteci istilasinda olan bölgeleri varken neden özellikle tepki çektiği anlaşılmayan durum.

trabzon türkiye'nin en az mülteci barındıran büyükşehirlerindendir. resmi istatistikleri geçin, hatay, adana, mersin gibi şehirleri bir kere görmüş bir insan gidince bunu rahatlıkla söylüyor. trabzon'a gelen arap zengin araptır. bu da iyidir veya kötüdür demiyorum, durum budur. zengin arap da takdir edersiniz ki adana'daki mülteciler gibi halka kan kusturamaz.

peki bu ortadaylen neden insanlar daha başlığa girmeden tahmin edebildiginiz "karadeniz milliyetçiliği işte ehüehuehu" tarzı nefret kusuyorlar? cevabı basit, insanlara konforlu geliyor. dikkat edin, türkiye'de akp sonrası karadeniz mafyası bitirilmesine rağmen, batıda tüm büyükşehirlerde kürt mafyası hakim olmuşken, hemen hemen hiçbir eglence mekani, otopark, turizm işletmesi gibi yerden karadeniz mafyası çıkmamasına rağmen insanlar "karadeniz mafyası ehüehuehu" diyor. eskiden karadeniz mafyasının pik olduğu onyillarda hiç denmemesine rağmen*

konforlu geliyor bizim new-age solculara. nasıl ki abd'de çete, mafya tarzı oluşumların alayı zencilerin eline geçmesine karşın italyan mafya filmi yapıldığında zenci mafya filminden daha çok izleniyorsa aynı sebepten. italyanın gözlenmesi kolay geliyor çünkü. şapka, kravat, ceket vs. lakin zenciye bakıyorsunuz ve insanlara cazip gelmiyor.

böyle işte, özetleyecek olursak türkiye'de mevcut durumda hemen hemen tüm büyükşehirlerde ve hatta bazı büyük olmayan şehirlerde var olan bu durumun göreceli olarak daha iyisi bile olsa(biri mülteci, biri turist) trabzon'da gerceklesince insanlar kudurur. kuraldır. çünkü hatay, antep, adana, mersin, urfa, mardin gibi sehirlerimiz çok fazla şahsına münhasır özellikleriyle ön plana çıkan sehirlerimiz degillerdir. gerek iklimiyle, gerek kültürüyle, gerek doğasıyla, gerek yemekleriyle ülkemizde ve ortadoğu cografyasinda bolca bulunan sehirlerdendir*. lakin bir şehir şahsına munhasir ise ve dikkat çekiyorsa diğer şehirler "biz de şehrimizi tanıtalım" gibisinden ön plana çıkmak yerine mevzubahis şehri asagi ortaya çekerler. ortadoğu coğrafyasının karakteristik özelliğidir bu.

bu arada kürtçülere de tabi ki gün doğmuş*, onları hiç saymıyorum. bahsettiğim kişiler samimi entry girenlerdi. kürtçüler hemen her şeyi politize ettikleri gibi bunu da tak diye politize etmişler ve nereden nefretimi kusup ekşi'deki diğer kardeşlerim gibi algı oluştursam deyip bombardımana başlamışlar. trabzonspor üzerinden saldıran gerizekalı bile var yahu*

türkiye mülteci haritası. rakamlar tabi ki doğru değil, kat kat daha fazla ama harita doğru. çünkü sayısal değil, oransal bir durum olduğu için ve mülteciler her şehirde oran olarak aynı derecede yüksek oldukları için gerçeği yansıtıyor. bakalım trabzon büyükşehir olmasına rağmen ne kadar mülteci barındırıyor.

hayatında hiç oralara gitmemiş kişilerin yaptığı yorumlar çok saçma. turizm ile mülteciliği karıştırıyorsunuz. uzungöl, yalova gibi uzun yıllardır arap turistlerin en çok gittiği yerlerden biri.. şimdi sosyal medyada atıp tutanların oralarda bir turizm işletmesi olsa, ilk arapça öğrenecek kişiler olacaklarına ya da arapça tercüman/rehber istihdam edeceklerine eminim. gelen turiste "senin dilini konuşmam mı diyeceksiniz?" hiç sanmam.

pek milliyetçi trabzonluların söküp atamadığı tabeladır.

bilmem ne ettiğimin tabelasının orada bulunmasının hiçbir yasal izahı yok.
burası da arabistan değil. o halde ne işi var tabelanın orada.
delikanlıysanız söküp atarsınız.

şampiyonluk kutlamalarında sokak lambalarının üstüne çıkıp şov yapmayı biliyorsanız bu hiçbir şey..

hiç yurdışına çıkmamış, beyin ürünü başlık.
2013 yılında arabistan'a gittim.
kuş kadar arapçam,
ondan bir kaç tık fazla ingilizcem ile esnafla muhabbet etmek istedim.
-kem... diye bi başladım
esnaf hemen
-sen türk dedi
ve ekledi
-istanbul, ankara, trabzon
-yuh dedim
güldü.
ticaret evrensel bir dildir
bilmeyenlere bidireyim.
her esnaf, ülkesine gelen turistin dilini öğrenir.
bir lisan bir insan,
iki lisan iki insan.
az daha ufuk piliz.
3 gün gittim sözlükten
kültürel seviye level kaybetti.
etmeyin gençler
böyle gitmez.