1.
sakatlıklar ile biten bir kariyer düşünürsek bunlardan bir tanesi de tracy mcgrady kuşkusuz. 1979 doğumlu , kısa forvet ve şutör gard pozisyonlarında oynamış emekli bir nba oyuncusu. 1997 yılında toronto raptors tarafından 1.tur 9 sıradan draft edilmiştir onu bu kadar özel yapan ise atletizm ile harmanlanmış şut yeteneğiydi ancak geçirdiği diz sakatlıkları ve sırt ağrıları nedeniyle kariyerinin son sezonları oldukça vasat bir oyuncu olarak geçirdi. orlando magic ve houston rockets formalarını giydiği dönemdeki patlayıcılığı geçirdiği sakatlılar ile sekteye uğramış ve 2011-2012 sezonunda atlanta hawks forması giyerken 32 yaşında basketbolu bırakmıştır.ufak bir çin macerasının ardından 2013 yılında spurs ile imzalasa da spurs play-off ta elenmiş ve şampiyonluk kazanamadan kariyerine nokta koymuştur. kendisi nba şöhretler müzesine yani 'hall of fame ' olmaya layık görülmüştür .kobe bryant kendisi için savunmakta zorlandığım tek oyuncu demiştir. 2004 yılında 33 saniyede 13 sayı bularak bir rekor kırmıştır. çaylak yılında scottie pippen'ın üzerinden ölüm smacı denemesi de vardır.
devamını gör...
2.
t-mac lakaplı efsane basketbol oyuncusu. kısa süren kariyeri ve play-off başarısı olmamasına rağmen bir döneme damga vurmuştur. ayrıca vince carter ile kuzenlerdir.
bu tanımı t-mac 5 ayakkabılarım ile yazdım.
bu tanımı t-mac 5 ayakkabılarım ile yazdım.
devamını gör...
3.
#406226 şu tanım hangi kafayla yazıldıysa, aynı şekilde silin çünkü yazar kulaktan dolma bilgilerle saçmalık kusmuş. 2013 yılında spurs ile final serisi oynamış ve şampiyonluk yüzüğünü kıl payı kaçırmıştır. kariyeri takım patronlarının yanlış transferleri yüzünden sekteye uğramış bir oyuncu. sakatlık konusuna gelince her nba oyuncusu kadar sakatlanmıştır. liseden direkt nba ligine gelen kevin garnett ve kobe bryant değilseniz elbet yaşarsınız bu sakatlıkları. t-mac'in istatistiklerine bakarsanız çaylaklık dönemi hariç sadece bir kaç sezon 70 maçın altına düştüğünü görürsünüz. prime döneminde play-off 1. turun ötesine geçememiş bir oyuncu için mükemmel bir maç istatistiğidir bu. sakatlıklarla boğuştuğu söylenilen sezonlarda bile öyle veya böyle maç oynamıştır.
2005-2006 47 maç
2008-2009 35 maç
2009-2010 30 maç
2011-2012 52 maç
tracy, 1979 doğumlu, liseden direkt ncaa ligi oynamadan nba draftlarına katılıp seçilen ve bana kalırsa nba tarihinin en yetenekli oyuncusu. sakatlıklardan çok şansızlıklar peşini bırakmadı. basketbol oynarken jordan ve tracy mcgrady'e özenirdim. çok başka bir yetenekti t-mac.
ilk şansızlığı nba draftlarına girdiğinde başladı. 1997 draftlarında chicago bulls tarafından seçilecekken bunu michael jordan duyuyor ve bulls yönetimine baskı yaparak t-mac'in bulls tarafından seçilmesine engel oluyor. 1997 draftlarında tracy mcgrady 1. tur 9. sıradan toronto raptors tarafından seçildi. böylelikle dönemin en güçlü takımı onu seçecekken, majestelerinin araya girmesiyle t-mac toronto'nun yolunu tuttu.
1997-2000 yılları arasında toronto'da istediğini bulamıyor. aslında bir çaylak oyuncuya göre güzel sezonlar geçiriyor ama bir türlü istediği süreleri alamıyordu. kuzeni vince carter ile kıyaslanıyor ve ondan daha az süre alıyordu. adamın şansızlıklarından biri vince carter'ın kuzeni olmak. medya t-mac'in carter olmasını istedi resmen. 2000 yılının sonunda daha fazla süre alması gerektiğini düşündüğü için toronto yönetimine takımdan ayrılacağını söyledi. 2000-2001 sezonu öncesi orlando magic'e takas edilerek kendini buldu.
tracy için orlando çok iyi bir seçenekti. verilen vaatler tam ona göreydi. orlando yönetimi takımı tracy'nin etrafında kuracak, ona uyum sağlayacak 2 oyuncu daha transfer edecekti. orlando yönetiminin amacı net şampiyonluktu. tracy gibi yetenekli oyuncular, iyi bir uzun ve iyi bir skorer oyuncuyla çok rahat şampiyonluğa uzanabilirdi. bu mantaliteyle hareket eden orlando yönetimi önce detroit pistons takımından skorer bir oyuncu olan grant hill'i transfer etti. artık puzzle'ın son parçası iyi bir uzun kalmıştı. o da tim duncan. duncan, orlando takımıyla imzaya giderken son anda yönetimle anlaşamadı ve transferden vazgeçti. bazen tim duncan'ı dövmek istememin sebeplerinden biridir orlando'ya gitmemesi. acaba üçlü bir araya gelse ne olurdu? hala nba severlerin akıllarında kalan sorulardan bir tanesi.
tracy, orlando takımıyla iyi başladı. grant hill ile iyi bir uyum içerisindeydi ancak grant hill sakatlıklardan bir türlü kurtulamıyordu. t-mac orlando'yu 4 yıl üst üste play-offlara taşıdı ama bir türlü istenilen başarı gelmeyince hedef haline geldi. 4 yıl boyunca neredeyse hiç maç kaçırmadı, inanılmaz istatistiklerle oynadı. 2004 sezonunda washington wizards'a karşı 62 sayı attı. yanında iyi oyuncuların olmaması takımın bütün yükünün onun omuzlarına yüklenmesine sebep oldu. yönetim 4 yıl boyunca t-mac'in yanına iyi bir oyuncu transfer etmedi. bir kaliteli uzunla bütün sorunu çözebilirlerdi. o zamanlar artık basketbolu bırakma noktasına gelmiş shawn kemp ile t-mac'in şampiyon olması beklendi. gerçekten şaka gibi.
t-mac, 2004 sezonu sonu orlando yönetimine yanına iyi bir uzun alınması için baskı yapmaya başladı. yönetim t-mac'i oyalamaya başladı. houston rockets devreye girdi ve takas yoluyla t-mac'i kadroya kattılar.
t-mac ve houston için transfer mükemmeldi çünkü houston süper starı uzun yao ming aynı şekilde houston yönetimine skorer bir oyuncu alınması yönünde baskı yapıyordu. bu transferle tracy mcgrady aradığı uzunu bulmuş, yao ming ise yetenekli oyuncuya kavuşmuştu. işin en garip tarafı orlando magic yönetimi t-mac takımdan ayrılır ayrılmaz takıma, o zamanlar ligin en iyi uzunlarından biri olan dwight howard'ı transfer ettiler. tracy mcgrady bu transfer haberini tv'de gördüğünde ne sövmüştür.
t-mac houston takımında yine mükemmel istatistiklerle oynadı. tracy mcgrady öncesi hiç sakatlanmayan yao ming resmen bastonla gezer hala geldi. aynı anda sahada kalma süreleri şaka gibiydi. t-mac sakatlanmıyor, hep yanındakiler sakatlanıyordu. sadece ilk sezon beraber adam akıllı oynayabildiler. yao ming sezonda 60-80 maç arası oynasa bile sakatlığından dolayı aldığı süreler, t-mac'e destek vermesi için yeterli değildi. ikiside ortalama 25 dk sürelerle oynadılar. yine mükemmel olacak bir ikili nba tarihinde kaybolup gitti. sakatlıklarla boğuşan yao ming, tracy sonrası 30 yaşında basketbolu bıraktı. houston takımıyla bu ikili yinede 3 yıl play-off oynadı. yao sağlam olsaydı ne olurdu bilemiyorum gerçekten.
tracy sonra sırasıyla new york kicks, detroit pistons ve atlanta hawks formaları giydi. 2012-2013 yılında çin liginin yolunu tuttu. burasıda çok garip. çin liginde oynadığı takım ligi sonuncu bitirdi*. t-mac'in olduğu bir takım çin ligini nasıl sonuncu bitirebilir? artık yanındaki oyuncular ne kadar kötüyse gerisini siz düşünün. yemin ederim bahtsız bedevi.
çin liginin bitmesiyle erkenden evine döndü. o sıralar nba'de normal sezon bitmiş, play-offlar başlamıştı. san antonio spurs koçu gregg popovich sana ihtiyacımız var evlat dedi ve önüne bir kontrat koydu. t-mac düşünmeden imzaladı ve yıllardır beklenen tracy mcgrady - tim duncan buluşması gerçekleşmiş oldu.
play-off serilerinde eski halinden uzak olmasına rağmen güzel süreler aldı. spurs nba finaline kadar yükseldi. çok az bile olsa t-mac'in katkısı vardı.
2013 efsane san antonio spurs - miami heat final serisinde 14 dk bile olsa oynadı. yıldızlar topluluğu miami seriyi 4-3 kazanarak şampiyon oldu. t-mac neredeyse havadan şampiyonluk yüzüğünü kazanacaktı. ancak bu seriyi bilenler ve izleyenler spurs takımının ne kadar şansız olduğunu bilirler. mesela duncan boş turnike kaçıracak bir oyuncu değildir. adam iki kere üst üste kaçırdı ve şampiyonluk gitti. herhalde t-mac laneti bu olsa gerek.
oynadığı takımların yönetimleri iyi transfer hamleleri yapmış olsaydı şu an çok farklı şeyler yazmıştım buraya. inanılmaz bir yetenek, olması gerektiği yere gelemedi. ben kendisinde hata aramıyorum. özellikle orlando ve houston dönemlerinde elinden geleni yaptı. kobe - shaq olamadı maalesef.
seni izlemek büyük bir zevkti t-mac. sen gönüllerin şampiyonusun.
bunu koymayı unutmuşum.
duncan - mcgrady buluşması. spurs - heat final serisi.
2005-2006 47 maç
2008-2009 35 maç
2009-2010 30 maç
2011-2012 52 maç
tracy, 1979 doğumlu, liseden direkt ncaa ligi oynamadan nba draftlarına katılıp seçilen ve bana kalırsa nba tarihinin en yetenekli oyuncusu. sakatlıklardan çok şansızlıklar peşini bırakmadı. basketbol oynarken jordan ve tracy mcgrady'e özenirdim. çok başka bir yetenekti t-mac.
ilk şansızlığı nba draftlarına girdiğinde başladı. 1997 draftlarında chicago bulls tarafından seçilecekken bunu michael jordan duyuyor ve bulls yönetimine baskı yaparak t-mac'in bulls tarafından seçilmesine engel oluyor. 1997 draftlarında tracy mcgrady 1. tur 9. sıradan toronto raptors tarafından seçildi. böylelikle dönemin en güçlü takımı onu seçecekken, majestelerinin araya girmesiyle t-mac toronto'nun yolunu tuttu.
1997-2000 yılları arasında toronto'da istediğini bulamıyor. aslında bir çaylak oyuncuya göre güzel sezonlar geçiriyor ama bir türlü istediği süreleri alamıyordu. kuzeni vince carter ile kıyaslanıyor ve ondan daha az süre alıyordu. adamın şansızlıklarından biri vince carter'ın kuzeni olmak. medya t-mac'in carter olmasını istedi resmen. 2000 yılının sonunda daha fazla süre alması gerektiğini düşündüğü için toronto yönetimine takımdan ayrılacağını söyledi. 2000-2001 sezonu öncesi orlando magic'e takas edilerek kendini buldu.
tracy için orlando çok iyi bir seçenekti. verilen vaatler tam ona göreydi. orlando yönetimi takımı tracy'nin etrafında kuracak, ona uyum sağlayacak 2 oyuncu daha transfer edecekti. orlando yönetiminin amacı net şampiyonluktu. tracy gibi yetenekli oyuncular, iyi bir uzun ve iyi bir skorer oyuncuyla çok rahat şampiyonluğa uzanabilirdi. bu mantaliteyle hareket eden orlando yönetimi önce detroit pistons takımından skorer bir oyuncu olan grant hill'i transfer etti. artık puzzle'ın son parçası iyi bir uzun kalmıştı. o da tim duncan. duncan, orlando takımıyla imzaya giderken son anda yönetimle anlaşamadı ve transferden vazgeçti. bazen tim duncan'ı dövmek istememin sebeplerinden biridir orlando'ya gitmemesi. acaba üçlü bir araya gelse ne olurdu? hala nba severlerin akıllarında kalan sorulardan bir tanesi.
tracy, orlando takımıyla iyi başladı. grant hill ile iyi bir uyum içerisindeydi ancak grant hill sakatlıklardan bir türlü kurtulamıyordu. t-mac orlando'yu 4 yıl üst üste play-offlara taşıdı ama bir türlü istenilen başarı gelmeyince hedef haline geldi. 4 yıl boyunca neredeyse hiç maç kaçırmadı, inanılmaz istatistiklerle oynadı. 2004 sezonunda washington wizards'a karşı 62 sayı attı. yanında iyi oyuncuların olmaması takımın bütün yükünün onun omuzlarına yüklenmesine sebep oldu. yönetim 4 yıl boyunca t-mac'in yanına iyi bir oyuncu transfer etmedi. bir kaliteli uzunla bütün sorunu çözebilirlerdi. o zamanlar artık basketbolu bırakma noktasına gelmiş shawn kemp ile t-mac'in şampiyon olması beklendi. gerçekten şaka gibi.
t-mac, 2004 sezonu sonu orlando yönetimine yanına iyi bir uzun alınması için baskı yapmaya başladı. yönetim t-mac'i oyalamaya başladı. houston rockets devreye girdi ve takas yoluyla t-mac'i kadroya kattılar.
t-mac ve houston için transfer mükemmeldi çünkü houston süper starı uzun yao ming aynı şekilde houston yönetimine skorer bir oyuncu alınması yönünde baskı yapıyordu. bu transferle tracy mcgrady aradığı uzunu bulmuş, yao ming ise yetenekli oyuncuya kavuşmuştu. işin en garip tarafı orlando magic yönetimi t-mac takımdan ayrılır ayrılmaz takıma, o zamanlar ligin en iyi uzunlarından biri olan dwight howard'ı transfer ettiler. tracy mcgrady bu transfer haberini tv'de gördüğünde ne sövmüştür.
t-mac houston takımında yine mükemmel istatistiklerle oynadı. tracy mcgrady öncesi hiç sakatlanmayan yao ming resmen bastonla gezer hala geldi. aynı anda sahada kalma süreleri şaka gibiydi. t-mac sakatlanmıyor, hep yanındakiler sakatlanıyordu. sadece ilk sezon beraber adam akıllı oynayabildiler. yao ming sezonda 60-80 maç arası oynasa bile sakatlığından dolayı aldığı süreler, t-mac'e destek vermesi için yeterli değildi. ikiside ortalama 25 dk sürelerle oynadılar. yine mükemmel olacak bir ikili nba tarihinde kaybolup gitti. sakatlıklarla boğuşan yao ming, tracy sonrası 30 yaşında basketbolu bıraktı. houston takımıyla bu ikili yinede 3 yıl play-off oynadı. yao sağlam olsaydı ne olurdu bilemiyorum gerçekten.
tracy sonra sırasıyla new york kicks, detroit pistons ve atlanta hawks formaları giydi. 2012-2013 yılında çin liginin yolunu tuttu. burasıda çok garip. çin liginde oynadığı takım ligi sonuncu bitirdi*. t-mac'in olduğu bir takım çin ligini nasıl sonuncu bitirebilir? artık yanındaki oyuncular ne kadar kötüyse gerisini siz düşünün. yemin ederim bahtsız bedevi.
çin liginin bitmesiyle erkenden evine döndü. o sıralar nba'de normal sezon bitmiş, play-offlar başlamıştı. san antonio spurs koçu gregg popovich sana ihtiyacımız var evlat dedi ve önüne bir kontrat koydu. t-mac düşünmeden imzaladı ve yıllardır beklenen tracy mcgrady - tim duncan buluşması gerçekleşmiş oldu.
play-off serilerinde eski halinden uzak olmasına rağmen güzel süreler aldı. spurs nba finaline kadar yükseldi. çok az bile olsa t-mac'in katkısı vardı.
2013 efsane san antonio spurs - miami heat final serisinde 14 dk bile olsa oynadı. yıldızlar topluluğu miami seriyi 4-3 kazanarak şampiyon oldu. t-mac neredeyse havadan şampiyonluk yüzüğünü kazanacaktı. ancak bu seriyi bilenler ve izleyenler spurs takımının ne kadar şansız olduğunu bilirler. mesela duncan boş turnike kaçıracak bir oyuncu değildir. adam iki kere üst üste kaçırdı ve şampiyonluk gitti. herhalde t-mac laneti bu olsa gerek.
oynadığı takımların yönetimleri iyi transfer hamleleri yapmış olsaydı şu an çok farklı şeyler yazmıştım buraya. inanılmaz bir yetenek, olması gerektiği yere gelemedi. ben kendisinde hata aramıyorum. özellikle orlando ve houston dönemlerinde elinden geleni yaptı. kobe - shaq olamadı maalesef.
seni izlemek büyük bir zevkti t-mac. sen gönüllerin şampiyonusun.
bunu koymayı unutmuşum.
duncan - mcgrady buluşması. spurs - heat final serisi.
devamını gör...