ülke sınırları olmasa ne olurdu sorusu
başlık "selendos" tarafından 22.06.2023 08:14 tarihinde açılmıştır.
1.
avrupa'da olduğu gibi herkesin istediği yere gidebildiği, özgürce bir dolaşım hakkımız olurdu.
devamını gör...
2.
afgan ve pakistanlı yamyamlar tiktok çekerek ülkemize giriş yapardı. hükümetimiz onlara kol kanat gerer ülkenin ana unsuru olan vatandaşlara nah çekerdi.
cumhurbaşkanı çıkıp bunlar için şu kadar milyar dolar harcadık gerekirse yine harcarız derdi, bazı noktalarda türk bulmakta zorlanırdın sanki orta doğuda bir şehirdeymiş gibi hissederdin.
iyi ki sınırlarımız var(!) olmasaydı ne yapardık..
cumhurbaşkanı çıkıp bunlar için şu kadar milyar dolar harcadık gerekirse yine harcarız derdi, bazı noktalarda türk bulmakta zorlanırdın sanki orta doğuda bir şehirdeymiş gibi hissederdin.
iyi ki sınırlarımız var(!) olmasaydı ne yapardık..
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
zaten bizim yok ki,yol geçen hanı.
devamını gör...
5.
"her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış bu cennet vatan" yalanını söyleyemezdi politikacılar. yalan olduğu en baştan anlaşılırdı.
devamını gör...
6.
devlet' lerin içinde yer alan kokuşmuş siyasetin yüzlerini her gün televizyonlarda görmek zorunda kalmazdık. devlet' ler in sınırları belirlediği zorunlu, insan haklarını ihlal ettiği ana yasalar kalkardı.
görebileceğimiz daha geniş bir alan olurdu ve televizyonlara, cep ekranlarına bakmaktan sıkılır ve istemezdik. ezbere konuşulan, itici sloganlar atılmazdı. ırkçı söylemler belki azalırdı, arap'lar, kürt'ler, almanya' da ve fransa' da yaşıyan türkler linç edilmezdi. linç edilse bile gidebilecekleri kendilerini daha özgür ve insan olduklarını hatırlatıcak başka bir yere göç ederlerdi.
kabileler yine cep telefonu kullanmaya devam ederdi ve kabilelere savaşması için verilen silahlar üretilmezdi! ingiltere hükümeti kendi çıkarları için sömürdüğü bazı kabilelerin eline ateşli, patlayıcı silahlar vermezdi.
israil, filistin savaşı biterdi. tıpkı kudüs' de olduğu gibi yahudi' ler, hıristiyan' lar, müslüman' lar bombalanmadan, panik yaşamadan ve ya devlet terörü görmeden kardeşçe yaşarlardı. kapı komşusu farklı bir dine ait olan ırklar belki yine kavga ederlerdi ve ya saygılı bir şekilde geçinirlerdi. ancak kavga ve savaş olduğunda yine televizyonlar, gazeteciler ve ileri teknoloji sorgulanırdı. kudüs' de çığlıkla söyleyen yahudi bir şarkıcının şarkıları, ingiltere' ye göç etmek zorunda kalan arap bir sanatçının yaptığı heykeller olmazdı.
brezilya' da yaşayan bazı kabileler yine aynı şimdiki zamanda olduğu gibi uçan uçakları ve adaya, yanaşmak isteyen insanları kovalayıp, ok atıp saldırıya geçerlerdi, saldırıya uğrayan uygar göçmenler başka bir alanı keşfetmeyi tercih ederdi ve ya orada yaşayan kabileyi yok ederlerdi.
yirmili yaşlarımızda hepimiz arkadaşlarımızla ve ya kuzenlerimizle; paramız olmadığı halde özgürce gidebileceğimiz ve yaşayabileceğimiz yerler olurdu. ve "herkes dünya vatandaşı olurdu, kimlikler ortadan kalkmış olurdu." dil bilgisi öğrenimi teknolojileri, daha rahat ve daha ileri seviyede konuşabileceğimiz teknolojiler gelişirdi. teknoloji yine sorgulanmaya devam edilirdi.
doğa' ya uyumlu bir canlı olurduk. gebze, dilovası' nda yaşayan bir insanın soluduğu pis havayı tercih etmek yerine, daha rahat nefes alabileceği başka bir şehre ve ya ülke' ye göç etme hakkı olurdu, savaştan kaçan ve rahat nefes alabilmek için göç etmek isteyen bir insan istediği şekilde istediği zamanda göç ederek,insan hakları ihlal edilmezdi.
yine kavga, dövüş ve ya savaşlar olurdu. kavga ve dövüş dışında var olan savaşlar ölümler sorgulanır ve sanayi devrimleri yok edilirdi.
insan nedir? savaşlar neden var olmaktadır, kagva neden edilir? birisine neden yumruk atmak istersin? bir insanın eline neden silah verirsin? herkesin aynı anda ekranlara baktığı bir dönemde neden insanlar eğitilmemektedir? eğitim nedir? insan neden kendisini tanımamaktadır? birisine yumruk atmak etik bir davranış mıdır? ve ya bir insan siyah ten renginde gözüktüğü için beyaz tenli olan birisinden neden tiksinir ve ya ondan nefret eder? devletin yasaları olmasına rağmen, cezalandırılırmaların, öldürülmelerin artması neden olmaktadır? aldığımız her haber, okuduğumuz her gazete manşetleri insanı şu zamana kadar neden eğitemedi?
kanunlar ve devletler doğa' yı ve insan' ı ne kadar tanımaktadır? tanımış olsalardı sizce sınırlar olur muydu?
toprak bize ne anlatıyor ne söylüyor? toprak nedir? onun tıpkı bir insan gibi yüzü, ten rengi, konuştuğu bir dil, söylediği bir kimlik var mı? bu sınırlara kürtler' in girmesi gerekiyor, kahrolsun türkler mi diyor? toprak bize, kulağımıza böyle mi fısıldadı? yoksa insan nedir diye mi sordu?
ilk başta toprağ' ın ne olduğunu bilmek gerekiyor? insan' ın üstünde mi, insan' a ait mi? insan' a sahip mi? peki kim daha güçlü toprak mı, insan mı? ona egemen olmak isteyen parayla satın alan devlet kuran ve sınırlayan insanın, toprağ' ın karşısındaki gücü sizce gerçek mi?
kimlikler, ırklar neden bu kadar çok her şeyin önüne geçilmektedir, her kavramın altına sıkıştırılmaktadır? ırklar ve kimlikler günümüz dünyasında neden bu kadar çok "gereksiz" bir şekilde bahsedilmektedir? bunların cevapları hepsi sınırların içerisindedir.
görebileceğimiz daha geniş bir alan olurdu ve televizyonlara, cep ekranlarına bakmaktan sıkılır ve istemezdik. ezbere konuşulan, itici sloganlar atılmazdı. ırkçı söylemler belki azalırdı, arap'lar, kürt'ler, almanya' da ve fransa' da yaşıyan türkler linç edilmezdi. linç edilse bile gidebilecekleri kendilerini daha özgür ve insan olduklarını hatırlatıcak başka bir yere göç ederlerdi.
kabileler yine cep telefonu kullanmaya devam ederdi ve kabilelere savaşması için verilen silahlar üretilmezdi! ingiltere hükümeti kendi çıkarları için sömürdüğü bazı kabilelerin eline ateşli, patlayıcı silahlar vermezdi.
israil, filistin savaşı biterdi. tıpkı kudüs' de olduğu gibi yahudi' ler, hıristiyan' lar, müslüman' lar bombalanmadan, panik yaşamadan ve ya devlet terörü görmeden kardeşçe yaşarlardı. kapı komşusu farklı bir dine ait olan ırklar belki yine kavga ederlerdi ve ya saygılı bir şekilde geçinirlerdi. ancak kavga ve savaş olduğunda yine televizyonlar, gazeteciler ve ileri teknoloji sorgulanırdı. kudüs' de çığlıkla söyleyen yahudi bir şarkıcının şarkıları, ingiltere' ye göç etmek zorunda kalan arap bir sanatçının yaptığı heykeller olmazdı.
brezilya' da yaşayan bazı kabileler yine aynı şimdiki zamanda olduğu gibi uçan uçakları ve adaya, yanaşmak isteyen insanları kovalayıp, ok atıp saldırıya geçerlerdi, saldırıya uğrayan uygar göçmenler başka bir alanı keşfetmeyi tercih ederdi ve ya orada yaşayan kabileyi yok ederlerdi.
yirmili yaşlarımızda hepimiz arkadaşlarımızla ve ya kuzenlerimizle; paramız olmadığı halde özgürce gidebileceğimiz ve yaşayabileceğimiz yerler olurdu. ve "herkes dünya vatandaşı olurdu, kimlikler ortadan kalkmış olurdu." dil bilgisi öğrenimi teknolojileri, daha rahat ve daha ileri seviyede konuşabileceğimiz teknolojiler gelişirdi. teknoloji yine sorgulanmaya devam edilirdi.
doğa' ya uyumlu bir canlı olurduk. gebze, dilovası' nda yaşayan bir insanın soluduğu pis havayı tercih etmek yerine, daha rahat nefes alabileceği başka bir şehre ve ya ülke' ye göç etme hakkı olurdu, savaştan kaçan ve rahat nefes alabilmek için göç etmek isteyen bir insan istediği şekilde istediği zamanda göç ederek,insan hakları ihlal edilmezdi.
yine kavga, dövüş ve ya savaşlar olurdu. kavga ve dövüş dışında var olan savaşlar ölümler sorgulanır ve sanayi devrimleri yok edilirdi.
insan nedir? savaşlar neden var olmaktadır, kagva neden edilir? birisine neden yumruk atmak istersin? bir insanın eline neden silah verirsin? herkesin aynı anda ekranlara baktığı bir dönemde neden insanlar eğitilmemektedir? eğitim nedir? insan neden kendisini tanımamaktadır? birisine yumruk atmak etik bir davranış mıdır? ve ya bir insan siyah ten renginde gözüktüğü için beyaz tenli olan birisinden neden tiksinir ve ya ondan nefret eder? devletin yasaları olmasına rağmen, cezalandırılırmaların, öldürülmelerin artması neden olmaktadır? aldığımız her haber, okuduğumuz her gazete manşetleri insanı şu zamana kadar neden eğitemedi?
kanunlar ve devletler doğa' yı ve insan' ı ne kadar tanımaktadır? tanımış olsalardı sizce sınırlar olur muydu?
toprak bize ne anlatıyor ne söylüyor? toprak nedir? onun tıpkı bir insan gibi yüzü, ten rengi, konuştuğu bir dil, söylediği bir kimlik var mı? bu sınırlara kürtler' in girmesi gerekiyor, kahrolsun türkler mi diyor? toprak bize, kulağımıza böyle mi fısıldadı? yoksa insan nedir diye mi sordu?
ilk başta toprağ' ın ne olduğunu bilmek gerekiyor? insan' ın üstünde mi, insan' a ait mi? insan' a sahip mi? peki kim daha güçlü toprak mı, insan mı? ona egemen olmak isteyen parayla satın alan devlet kuran ve sınırlayan insanın, toprağ' ın karşısındaki gücü sizce gerçek mi?
kimlikler, ırklar neden bu kadar çok her şeyin önüne geçilmektedir, her kavramın altına sıkıştırılmaktadır? ırklar ve kimlikler günümüz dünyasında neden bu kadar çok "gereksiz" bir şekilde bahsedilmektedir? bunların cevapları hepsi sınırların içerisindedir.
devamını gör...
7.
ülkelerin sınırları olmazdı. sınırsız olurdu. 5 ₺ farkla daha sınırsız bir ülke de olabilirdi.
devamını gör...