waitin'

vakti zamanında tasarladığım bir ses enstalasyonu idi. sonrasında hadi bir de video tasarlayalım diyip video yapmıştım. şöyle bırakayım, belki hep beraber intihar ederiz waitin'
hiçbir öznesinin bulunmadığı fakat kullanılan bütün nesnelerin öznenin kendisi olan bir kompozisyon aslında waitin'.
bekleyişin bir andan ziyade bir sürece ait olduğu, aslında o süreçlerde geçirilen anlardan bahseden küçük bir anlatı. felsefi bir yönü yok, zira beklemek eyleminin kendisi yeterince felsefi bir süreç.
sarhoş olmadığım tek proje olabilir kendileri, kahve içmiştim sadece.
ses tasarımında ise; birçoğumuzun hemen hemen her gün kullandığı sabiha gökçen-kadıköy metrosu, kahve yapmak için kullandığımız su ısıtıcısı, beklerken sadece küçücük, dijital bir ekrandan gördüğünüz saatin orijinal mekanizması, sürekli olarak kullandığımız telefon cihazının elektromanyetik dalgaları kullanılmıştır. videoda arkada bağırıp çağıran insan ise benimdir. -ben derken şahsım- nedense sahne sonrasında saatlerce süren toplanma esnasında açıp dinlediğim, paylaşmak istediğim bir "şey" oldu waitin'.
afiyet olsun, yavaş sövün, yazıyorum hepsini.