düz dünya teorisi
başlık "sanane ulan" tarafından 06.12.2020 21:29 tarihinde açılmıştır.
inanmayanların çürütemediği değil, inananların, inanmayanlar tarafından çürütüldüğüne bir türlü inanamadığı, teori olmayan iddia.
bilimsel çalışma aşamaları:
1. problemi tanımlayıp ortaya koymak
2. bilgi/veri toplamak
3. hipotez kurmak
4. tahmin yapmak
5. kontrollü deney yapmak
6. teori üretmek
7. sonucu kanun haline getirmek
öncelikle 1. maddeden başlarsak, dünya'nın şekline ilişkin herhangi bir problem yok. elimizde neye benzediği çoktan * kanıtlanmış bir şekil dururken, dünyanın şekli, üzerinde çalışılması gereken bir problem değil.
hadi diyelim ki emin olmak istiyoruz ve bunu bir problem olarak kabul ettik. aradaki basamakların hiçbirini usulüne uygun şekilde halletmeden teori aşamasına nasıl geçildiği soru işareti. o nedenle bu konuyu teori olarak anmak çok da doğru değil.
***
kelimelere takılmayalım dedik ve konuya başka yanından bakmak istedik diyelim.
- atmosferin gözümüze "oynadığı oyunlar" küreselliğin bir sonucudur.
- kuzey yarım küre, güney yarım küre ve tam ekvator üzerinde görebileceğiniz yıldızlar birbirinden farklıdır. bunların kaç saat gökyüzünde kaldığı, ne zaman doğup ne zaman battığı, hiç doğmayan ya da batmayan yıldızların neden bu hareketlere sahip olduğu gibi soruların cevapları küresel geometri ile çok rahat biçimde açıklanabilmektedir. dünya'nın düz olması durumunda tüm ülkelerden aynı yıldızları görmeniz gerekirdi.
- yıldız izi fotoğrafları, bulunduğunuz yarım küreye göre farklılık gösterir. düz bir dünyada böyle bir fark göremezsiniz.
- ay tutulmaları esnasında dünya'nın gölgesi ay'ın üzerine düşer. bu gölgenin yuvarlak olduğu net şekilde görülür. tutulmalar sırasında ay'ın ya da güneş'in önüne gizemli bir cisim geçmez. neyin, hangi cisim önüne ne zaman geçeceği, geometrik olarak hesaplanabildiğinden, hangi tutulmanın ne zaman, hangi biçimde gerçekleşeceği önceden bilinir. gök olayları yıllığında da sıralı şekilde verilir.
neyse, uzun uzun tüm astronomi konularını, neyin hangi model ve hesaplamalarla nasıl yapıldığını sayıp dökecek değilim. bilim dünyasındaki insanlar bu tür asılsız iddialara gülüp geçmeyi tercih eder ve bunlara tek tek cevap vermeyi vakit kaybı sayarlar. o nedenledir ki düz dünyacılar, kimse kendilerine cevap veremiyor zanneder. sosyal medyada kurdukları gruplarda cevap verenleri de dakika geçmeden gruptan atarlar (tecrübeyle ve tanıdıkların tecrübeleriyle sabit.)
bu insanlara inandıkları şeyin yanlış olduğunu kanıtlamanın bir yolu yok çünkü kanıtın kanıtlığını kabul etmiyorlar. bu paradokstan kurtulamazsınız.
***
"nasa bizi kandırıyor" mevzusuna gelince... diyelim ki öyle, tamam. sizin hiç mi kendi ülkenizin bilim insanlarına saygınız, inancınız yok? bakın bu entryde anlattığım keşif, bizzat tanıdığım hocalar tarafından, inanmadığınız fizik ve matematik hesapları kullanılarak yapılan gözlemlerle bulundu.
düz dünyacıların çoğuna göre newton fiziği falan da yalanmış. beğenmediğiniz o mekanik formüllerini mühendisler de kullanıyor, mimarlar da, benzer meslek sahipleri de... bunlar toptan yalan olsaydı sağlam binalar, köprüler yapılamaz, her şey yalan olurdu. ayrıca tüm bu mesleklerde çalışanlar için de "mühendisler bizi kandırıyor" gibi cümleler kurmanız gerekirdi.
***
son olarak... bunlardan biri, bir youtuber dünyanın dönmediğini kanıtlamaya çalıştığı bir videosunda dünyanın döndüğünü kanıtladı. "bu kabul edilemez" diye çıldırıyordu en son gördüğümde...
yine newton fiziğini beğenmeyen bir tanesi de kendi yaptığı roketle uzaya gitmeye kalkıştığında yere çakılıp öldü geçen yıl.
bilimi çok fazla küçümsüyorsunuz. yapmayın. sorgulamak, uyanık olmak, akıllı olmak bu değil.
edit: neil degrasse tyson'ın o sözleri söylemesinin nedeni farklı. "kütle çekimini tarif edebiliriz, cisimlere ne yaptığını söyleyebiliriz, onu ölçebiliriz ama kütle çekimi nedir diye sorarsanız cevap bilmiyorum olur." şeklinde bir ifadesi var. kütle çekiminin kuantum kuramıyla uzlaştırılamıyor oluşu, graviton adlı teorik parçacığın gözlenememiş olması, kuantum köpüğü teorisini gözlemlerle kanıtlayamamış olmamız gibi bazı nedenleri var kütle çekiminin ne olduğunu tam olarak bilmiyor oluşumuzun.
neyse...
bilimsel çalışma aşamaları:
1. problemi tanımlayıp ortaya koymak
2. bilgi/veri toplamak
3. hipotez kurmak
4. tahmin yapmak
5. kontrollü deney yapmak
6. teori üretmek
7. sonucu kanun haline getirmek
öncelikle 1. maddeden başlarsak, dünya'nın şekline ilişkin herhangi bir problem yok. elimizde neye benzediği çoktan * kanıtlanmış bir şekil dururken, dünyanın şekli, üzerinde çalışılması gereken bir problem değil.
hadi diyelim ki emin olmak istiyoruz ve bunu bir problem olarak kabul ettik. aradaki basamakların hiçbirini usulüne uygun şekilde halletmeden teori aşamasına nasıl geçildiği soru işareti. o nedenle bu konuyu teori olarak anmak çok da doğru değil.
***
kelimelere takılmayalım dedik ve konuya başka yanından bakmak istedik diyelim.
- atmosferin gözümüze "oynadığı oyunlar" küreselliğin bir sonucudur.
- kuzey yarım küre, güney yarım küre ve tam ekvator üzerinde görebileceğiniz yıldızlar birbirinden farklıdır. bunların kaç saat gökyüzünde kaldığı, ne zaman doğup ne zaman battığı, hiç doğmayan ya da batmayan yıldızların neden bu hareketlere sahip olduğu gibi soruların cevapları küresel geometri ile çok rahat biçimde açıklanabilmektedir. dünya'nın düz olması durumunda tüm ülkelerden aynı yıldızları görmeniz gerekirdi.
- yıldız izi fotoğrafları, bulunduğunuz yarım küreye göre farklılık gösterir. düz bir dünyada böyle bir fark göremezsiniz.
- ay tutulmaları esnasında dünya'nın gölgesi ay'ın üzerine düşer. bu gölgenin yuvarlak olduğu net şekilde görülür. tutulmalar sırasında ay'ın ya da güneş'in önüne gizemli bir cisim geçmez. neyin, hangi cisim önüne ne zaman geçeceği, geometrik olarak hesaplanabildiğinden, hangi tutulmanın ne zaman, hangi biçimde gerçekleşeceği önceden bilinir. gök olayları yıllığında da sıralı şekilde verilir.
neyse, uzun uzun tüm astronomi konularını, neyin hangi model ve hesaplamalarla nasıl yapıldığını sayıp dökecek değilim. bilim dünyasındaki insanlar bu tür asılsız iddialara gülüp geçmeyi tercih eder ve bunlara tek tek cevap vermeyi vakit kaybı sayarlar. o nedenledir ki düz dünyacılar, kimse kendilerine cevap veremiyor zanneder. sosyal medyada kurdukları gruplarda cevap verenleri de dakika geçmeden gruptan atarlar (tecrübeyle ve tanıdıkların tecrübeleriyle sabit.)
bu insanlara inandıkları şeyin yanlış olduğunu kanıtlamanın bir yolu yok çünkü kanıtın kanıtlığını kabul etmiyorlar. bu paradokstan kurtulamazsınız.
***
"nasa bizi kandırıyor" mevzusuna gelince... diyelim ki öyle, tamam. sizin hiç mi kendi ülkenizin bilim insanlarına saygınız, inancınız yok? bakın bu entryde anlattığım keşif, bizzat tanıdığım hocalar tarafından, inanmadığınız fizik ve matematik hesapları kullanılarak yapılan gözlemlerle bulundu.
düz dünyacıların çoğuna göre newton fiziği falan da yalanmış. beğenmediğiniz o mekanik formüllerini mühendisler de kullanıyor, mimarlar da, benzer meslek sahipleri de... bunlar toptan yalan olsaydı sağlam binalar, köprüler yapılamaz, her şey yalan olurdu. ayrıca tüm bu mesleklerde çalışanlar için de "mühendisler bizi kandırıyor" gibi cümleler kurmanız gerekirdi.
***
son olarak... bunlardan biri, bir youtuber dünyanın dönmediğini kanıtlamaya çalıştığı bir videosunda dünyanın döndüğünü kanıtladı. "bu kabul edilemez" diye çıldırıyordu en son gördüğümde...
yine newton fiziğini beğenmeyen bir tanesi de kendi yaptığı roketle uzaya gitmeye kalkıştığında yere çakılıp öldü geçen yıl.
bilimi çok fazla küçümsüyorsunuz. yapmayın. sorgulamak, uyanık olmak, akıllı olmak bu değil.
edit: neil degrasse tyson'ın o sözleri söylemesinin nedeni farklı. "kütle çekimini tarif edebiliriz, cisimlere ne yaptığını söyleyebiliriz, onu ölçebiliriz ama kütle çekimi nedir diye sorarsanız cevap bilmiyorum olur." şeklinde bir ifadesi var. kütle çekiminin kuantum kuramıyla uzlaştırılamıyor oluşu, graviton adlı teorik parçacığın gözlenememiş olması, kuantum köpüğü teorisini gözlemlerle kanıtlayamamış olmamız gibi bazı nedenleri var kütle çekiminin ne olduğunu tam olarak bilmiyor oluşumuzun.
neyse...
devamını gör...