christopher nolan'ın gerçek bir sanatçı olduğunun, diğer işlerini dahil etmesek ve sadece batman filmlerini analiz etsek bile en büyük kanıtı olan 3'lemenin 2. filmi.
nolan, çizgi roman efsanesi iki karakteri(batman-joker) ele almaya karar verir. bu filmleri bir üçleme halinde yapmaya karar verirken, 3 filmden ilkinde bruce wayne'in oluşumunu, felsefik sorgulamalarını ve özellikle muhteşem ra's al ghul sahneleri ile sinematografiyi birleştirir ve sinema dünyasında çığır açarak çizgi roman dünyasına bambaşka bir bakış açısı getirir. hiç çizgi roman ilgisi olmayan kişileri dahi, blockbuster bir film serisi ortaya çıkararak sinemalara teşvik eder. ilk filmin başında bruce wayne'in ortaya çıkışını, ortalarına doğru bruce wayne'in batman'e dönüşmesini , sonlarına doğru da şehrin kahramanına dönüşmüş olan batman'in kabul gördüğünü görürüz. batman begins'in sonunda gordon, batman'e bir kart verir. "tarzı sana benziyor" diyerek bu suçlunun da yüzünü tıpkı batman gibi sakladığını ima eder ve joker iskambil kağıdını gösterir. bu filmin son sahnesinde, bir sonraki filmde joker'ın ortaya çıkacağını görürüz.
ilk filmi başarı ile bitiren nolan, ikinci filminde bu sefer bize bir joker filmi seyrettirmek ister. bütün röportajlarında "2. film bir joker filmi ve 3. film kahraman ve anti-kahramanın karşılaşması olacak" der. oraya geliriz yazıyı bitirirken, şimdi 2. filme yani bu başlığın filmine gelelim spoiler okumak istemeyenler aşağıdaki devamı hiç okumasınlar...
2005 yılında ilk filmle çizgi roman dünyasına bambaşka bir bakış atan nolan, 2008 yılında sinemalara, yıllar sonra daha net, daha ciddi şekilde anlaşılacağı üzere bir joker bombası bırakır. bu öyle bir bombadır ki sinema salonlarından çıkan insanlar ne kadar şanslı olduklarını yukarıda da dediğim gibi yıllar sonra anlayacaklardır.
film, joker'ın bize sunulması için şu şekil bir sahne ile açılıyor
batman'in başına bela olacağını daha filmin başında gösterirken, bir soygun organize eder ve maskesi ile diğer suçluların farkında olmayacak şekilde soyguna dahil olur. soygunun sonunda anladığımız üzere bütün soyguncuların birbirini öldürmesini sağlayarak sona kalan soyguncuyu da kendi eliyle öldürür. burada onun nasıl keskin bir zekaya ve manipülasyon yeteneğine sahip olduğunu görürken...
"seni öldürmeyen şey güçlendirir" sözüne kendince yaptığı yorumla(stronger kelimesini stranger olarak değiştirip) filmin açılışını yapar. seyirci artık nasıl bir filmle karşı karşıya olduğunu hafiften anlamıştır bu sahne ile beraber...
buradan sonrası filmi anlatmak değil, filmin yorumu ile geçecek. amacım açılış sekansından bahsetmekti çünkü benim için, seyredilen en güzel açılış sahnelerinden birisidir bu sahne.
joker, yarattığı kaosun, anarşisinin önlenemez olmasının bir plan dahilinde olmaması ile bağlantılı olduğunu şöyle açıklıyor.
"ben plan yapan bir adam gibi mi gözüküyorum?" ve ekliyor...
"ben neyim biliyor musun? ben arabaları kovalayan bir köpekten farksızım. arabaları kovalıyorum ve yakaladığımda ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim bile yok. sadece kovalıyorum."
devamında "polisler ve suçluların bir planı olur..." vs. vs. şeklinde konuşmaya devam ederken bu cümleler, joker'ın nasıl bir zekaya sahip olduğunun ve nasıl önlenemez bir yaratık olduğunun en büyük göstergesi iken, onu en iyi yapan, onu her seferinde batman'e tuzak kurup her seferinde paçayı kurtarabilen bir yaratık yapan zekasının seviyesini bize gösteriyor.
bir diğer sahnede eline geçen yüklü miktar paranın kendi payını yani yarısını yakan joker...
"sadece yarısını, yani kendi payımı yakıyorum." derken devamında " sizin tek amacınız para. bu şehir daha kaliteli suçluları hak ediyor." diyerek önlenemez olmasının sebebinin satın alınamaz, öngörülemez olması olduğunu kanıtlıyor.
filmde, ilk filmden aşina olduğumuz alfred(michael caine), gordon(gary oldman)ve rachel'ı görüyoruz fakat rachel karakterini batman begins'ten farklı olarak katie holmes değil maggie gyllenhaal canlandırıyor. rachel karakteri, yönetmen nolan tarafından nolan'ın yarattığı batman evrenine ilk film itibarıyla sokulan, çocukluğundan itibaren bruce wayne'in aşık olduğu karakter olarak yansıtılan ve filmin sonunda öldürülen ve filmden çıkan bir karakter. maalesef filmin en zayıf oyunculuğu da gyllenhaal tarafından icra ediliyor. oyunculuğu gerçekten berbat ve filmde en çok sırıtan etmen denilebilir.
heath ledger, hiç şüphesiz sinema tarihinin en unutulmaz villain performansını ortaya koyarken, bunun en büyük sebebinin onun oyunculuğunun yanında nolan'ın muhteşem metin yazarlığının da olduğunu görüyoruz. 3 saate yakın süre boyunca insanları koltuklarına çivileyen bu film, oyunculuk seçimi kadar sinematografi, senaryo, müzik seçimi ile de kusursuz olmaya çok yakın.
yazının başlarında söylediğim üzere; heath ledger ölmemiş olsa 3'lemenin son filmi tamamen batman joker üzerine olacak, bruce wayne'in vedası başka bir şekilde olacaktı. çünkü ilk 2 film nolan'in kurgusuna tam uymuş, ölüm sebepli 3. filmde maalesef bazı eksiklikler göze çarpmış ve 3'leme biraz buruk şekilde sonlanmıştır. 3. film yine güzel bir film olarak yayına girmiş ama ben hiçbir zaman 3'lemenin son filmi olarak göremedim. zaten ilk iki filmden eksiklikleri bence çok bariz.
nolan, çizgi roman efsanesi iki karakteri(batman-joker) ele almaya karar verir. bu filmleri bir üçleme halinde yapmaya karar verirken, 3 filmden ilkinde bruce wayne'in oluşumunu, felsefik sorgulamalarını ve özellikle muhteşem ra's al ghul sahneleri ile sinematografiyi birleştirir ve sinema dünyasında çığır açarak çizgi roman dünyasına bambaşka bir bakış açısı getirir. hiç çizgi roman ilgisi olmayan kişileri dahi, blockbuster bir film serisi ortaya çıkararak sinemalara teşvik eder. ilk filmin başında bruce wayne'in ortaya çıkışını, ortalarına doğru bruce wayne'in batman'e dönüşmesini , sonlarına doğru da şehrin kahramanına dönüşmüş olan batman'in kabul gördüğünü görürüz. batman begins'in sonunda gordon, batman'e bir kart verir. "tarzı sana benziyor" diyerek bu suçlunun da yüzünü tıpkı batman gibi sakladığını ima eder ve joker iskambil kağıdını gösterir. bu filmin son sahnesinde, bir sonraki filmde joker'ın ortaya çıkacağını görürüz.
ilk filmi başarı ile bitiren nolan, ikinci filminde bu sefer bize bir joker filmi seyrettirmek ister. bütün röportajlarında "2. film bir joker filmi ve 3. film kahraman ve anti-kahramanın karşılaşması olacak" der. oraya geliriz yazıyı bitirirken, şimdi 2. filme yani bu başlığın filmine gelelim spoiler okumak istemeyenler aşağıdaki devamı hiç okumasınlar...
2005 yılında ilk filmle çizgi roman dünyasına bambaşka bir bakış atan nolan, 2008 yılında sinemalara, yıllar sonra daha net, daha ciddi şekilde anlaşılacağı üzere bir joker bombası bırakır. bu öyle bir bombadır ki sinema salonlarından çıkan insanlar ne kadar şanslı olduklarını yukarıda da dediğim gibi yıllar sonra anlayacaklardır.
film, joker'ın bize sunulması için şu şekil bir sahne ile açılıyor
batman'in başına bela olacağını daha filmin başında gösterirken, bir soygun organize eder ve maskesi ile diğer suçluların farkında olmayacak şekilde soyguna dahil olur. soygunun sonunda anladığımız üzere bütün soyguncuların birbirini öldürmesini sağlayarak sona kalan soyguncuyu da kendi eliyle öldürür. burada onun nasıl keskin bir zekaya ve manipülasyon yeteneğine sahip olduğunu görürken...
"seni öldürmeyen şey güçlendirir" sözüne kendince yaptığı yorumla(stronger kelimesini stranger olarak değiştirip) filmin açılışını yapar. seyirci artık nasıl bir filmle karşı karşıya olduğunu hafiften anlamıştır bu sahne ile beraber...
buradan sonrası filmi anlatmak değil, filmin yorumu ile geçecek. amacım açılış sekansından bahsetmekti çünkü benim için, seyredilen en güzel açılış sahnelerinden birisidir bu sahne.
joker, yarattığı kaosun, anarşisinin önlenemez olmasının bir plan dahilinde olmaması ile bağlantılı olduğunu şöyle açıklıyor.
"ben plan yapan bir adam gibi mi gözüküyorum?" ve ekliyor...
"ben neyim biliyor musun? ben arabaları kovalayan bir köpekten farksızım. arabaları kovalıyorum ve yakaladığımda ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim bile yok. sadece kovalıyorum."
devamında "polisler ve suçluların bir planı olur..." vs. vs. şeklinde konuşmaya devam ederken bu cümleler, joker'ın nasıl bir zekaya sahip olduğunun ve nasıl önlenemez bir yaratık olduğunun en büyük göstergesi iken, onu en iyi yapan, onu her seferinde batman'e tuzak kurup her seferinde paçayı kurtarabilen bir yaratık yapan zekasının seviyesini bize gösteriyor.
bir diğer sahnede eline geçen yüklü miktar paranın kendi payını yani yarısını yakan joker...
"sadece yarısını, yani kendi payımı yakıyorum." derken devamında " sizin tek amacınız para. bu şehir daha kaliteli suçluları hak ediyor." diyerek önlenemez olmasının sebebinin satın alınamaz, öngörülemez olması olduğunu kanıtlıyor.
filmde, ilk filmden aşina olduğumuz alfred(michael caine), gordon(gary oldman)ve rachel'ı görüyoruz fakat rachel karakterini batman begins'ten farklı olarak katie holmes değil maggie gyllenhaal canlandırıyor. rachel karakteri, yönetmen nolan tarafından nolan'ın yarattığı batman evrenine ilk film itibarıyla sokulan, çocukluğundan itibaren bruce wayne'in aşık olduğu karakter olarak yansıtılan ve filmin sonunda öldürülen ve filmden çıkan bir karakter. maalesef filmin en zayıf oyunculuğu da gyllenhaal tarafından icra ediliyor. oyunculuğu gerçekten berbat ve filmde en çok sırıtan etmen denilebilir.
heath ledger, hiç şüphesiz sinema tarihinin en unutulmaz villain performansını ortaya koyarken, bunun en büyük sebebinin onun oyunculuğunun yanında nolan'ın muhteşem metin yazarlığının da olduğunu görüyoruz. 3 saate yakın süre boyunca insanları koltuklarına çivileyen bu film, oyunculuk seçimi kadar sinematografi, senaryo, müzik seçimi ile de kusursuz olmaya çok yakın.
yazının başlarında söylediğim üzere; heath ledger ölmemiş olsa 3'lemenin son filmi tamamen batman joker üzerine olacak, bruce wayne'in vedası başka bir şekilde olacaktı. çünkü ilk 2 film nolan'in kurgusuna tam uymuş, ölüm sebepli 3. filmde maalesef bazı eksiklikler göze çarpmış ve 3'leme biraz buruk şekilde sonlanmıştır. 3. film yine güzel bir film olarak yayına girmiş ama ben hiçbir zaman 3'lemenin son filmi olarak göremedim. zaten ilk iki filmden eksiklikleri bence çok bariz.
devamını gör...