adalet
başlık "marco montesin şifası" tarafından 08.11.2020 12:35 tarihinde açılmıştır.
her mahalleye bir karakol koysan bile adaleti sağlayamazsın. adaleti insanların gönlüne yerleştireceksin. insanların gönlünde adalet kalmamış. adalet gidince o beldeden huzur da bereket de, insani duygular da gidiyor.
örnek: istanbul.
eskiden istanbul'un bir saygınlığı vardı. şimdi istanbul denince akla hemen dolandırılma, hırsızlık, gasp, güvenilmez insanlar, güvenilmez ilçeler, güvenilmez bir topluluk akla geliyor.
herkes birbirini düdükleme derdinde. her nedense herkes de düdüklemekten ve düdüklenmekten mutlu gibi. tıpkı bir tren katarı gibi herkes birinin kıçına yapışmış ama yapışanın da kıçı emniyette değil. ona da başka biri yapışmış. yazık ki trenin bütün yükünü de gariplerin olduğu vagon çekiyor.
gariplere, mazlumlara açıkça zulmedilen, haksızların, arsızların, ahlaksızların kıymet gördüğü bir ülkede adaletten söz edilebilir mi?
ülke acil olarak gönüllerde adaleti tesis edecek bir sisteme geçiş yapmalıdır. ahlaksızlıkların affedilmediği ve insanların birbirine güvendiği bir sistem tesis etmeye çalışmamız gerekir. güven çarkını zorlayanı sistemden atacak bir disipline ihtiyaç var.
bir insan ekmek alırken bile "acaba dolandırılıyor muyum" diye hisse kapılır mı? kapılıyorsun işte.
toplumsal güvene, adalete zarar veren herşey ama herşey toplumdan derhal temizlenmelidir.
bunun için ilk başlanılacak yer de adaletin dağıtıldığını düşündüğümüz adalet sistemidir.
adalet sistemi adalet dağktmaktan çoktan uzaklaşmış ve dolandırıcıların, üçkağıtçıların elinde oyuncak olmuştur. burada sadece bir kesimi suçlamak doğru da değildir. evet bu ülkeyi yıllardır yöneten erdoğan ve ekibidir. adaleti tesis edememişlerdir insanlara yeterince güven vermemektedirler ancak; diğer tarafta da adaletin falan olduğu, düşünüldüğü söylenemez. hakimlere, savcılara, avukatlara, barolara bakın, ekserisi (neredeyse % 90) sol görüşlü kişilerdir. (mesela istanbul 1 no'lu solcu baronun 66 bin avukatı var iken; 2 no'lu baronun 3000 avukatı vardır.) bunlar da bulundukları yeri s.çıp batırmışlardır. iktidar ve muhalefet el birliği ile bulundukları yerleri s.çıp batırmıştır.
bu ülkede adaletten bahsetmek istiyorsak, başkalarının batırdıkları ile değil, kendi batırdıklarımız ile ilgilenmeliyiz. onları düzeltmeye çalışmalıyız. ben inanıyorum ki; herkes aynı anda " ben değişirsem dünya değişir" diye düşünse gerçekten dünya değişecek, güzelleşecektir.
örnek: istanbul.
eskiden istanbul'un bir saygınlığı vardı. şimdi istanbul denince akla hemen dolandırılma, hırsızlık, gasp, güvenilmez insanlar, güvenilmez ilçeler, güvenilmez bir topluluk akla geliyor.
herkes birbirini düdükleme derdinde. her nedense herkes de düdüklemekten ve düdüklenmekten mutlu gibi. tıpkı bir tren katarı gibi herkes birinin kıçına yapışmış ama yapışanın da kıçı emniyette değil. ona da başka biri yapışmış. yazık ki trenin bütün yükünü de gariplerin olduğu vagon çekiyor.
gariplere, mazlumlara açıkça zulmedilen, haksızların, arsızların, ahlaksızların kıymet gördüğü bir ülkede adaletten söz edilebilir mi?
ülke acil olarak gönüllerde adaleti tesis edecek bir sisteme geçiş yapmalıdır. ahlaksızlıkların affedilmediği ve insanların birbirine güvendiği bir sistem tesis etmeye çalışmamız gerekir. güven çarkını zorlayanı sistemden atacak bir disipline ihtiyaç var.
bir insan ekmek alırken bile "acaba dolandırılıyor muyum" diye hisse kapılır mı? kapılıyorsun işte.
toplumsal güvene, adalete zarar veren herşey ama herşey toplumdan derhal temizlenmelidir.
bunun için ilk başlanılacak yer de adaletin dağıtıldığını düşündüğümüz adalet sistemidir.
adalet sistemi adalet dağktmaktan çoktan uzaklaşmış ve dolandırıcıların, üçkağıtçıların elinde oyuncak olmuştur. burada sadece bir kesimi suçlamak doğru da değildir. evet bu ülkeyi yıllardır yöneten erdoğan ve ekibidir. adaleti tesis edememişlerdir insanlara yeterince güven vermemektedirler ancak; diğer tarafta da adaletin falan olduğu, düşünüldüğü söylenemez. hakimlere, savcılara, avukatlara, barolara bakın, ekserisi (neredeyse % 90) sol görüşlü kişilerdir. (mesela istanbul 1 no'lu solcu baronun 66 bin avukatı var iken; 2 no'lu baronun 3000 avukatı vardır.) bunlar da bulundukları yeri s.çıp batırmışlardır. iktidar ve muhalefet el birliği ile bulundukları yerleri s.çıp batırmıştır.
bu ülkede adaletten bahsetmek istiyorsak, başkalarının batırdıkları ile değil, kendi batırdıklarımız ile ilgilenmeliyiz. onları düzeltmeye çalışmalıyız. ben inanıyorum ki; herkes aynı anda " ben değişirsem dünya değişir" diye düşünse gerçekten dünya değişecek, güzelleşecektir.
devamını gör...
"adalet" ile benzer başlıklar
ilahi adalet
42