bir taner kaya şarkısı.
bir ara ferhat göçer gereksizi de seslendirdi ama orijinali kadar etki yaratmadı. ki zaten neden yaratsın? ferhat göçer bu müzik işlerini yastayım şarkısıyla birlikte sonlandırmalıydı.
değişik ses tonu ve etkileyici(?) sözleri ile bir dönemin gençlerinin kalbinde taht kuran taner kaya beyefendi bile bu şarkıyı unutmuştur muhtemelen.
hadi bakalım yaş turnusolu bu şarkıyı beraber dinleyelim
yok, dokunduğun her yerim acıyor şimdi
gidemezsin ki, gidemezsin ki
biliyorum, deli gibi sevdin
ayrılalım artık, diyemezsin ki, diyemezsin ki
biliyorum, deli gibi sevdin
ayrılalım artık, diyemezsin ki, diyemezsin ki
ayrılsak ölürüz biz
bir bedende bütünüz biz
ellerde ölürüz biz
ayrılsak ölürüz biz
bir bedende bütünüz biz
ellerde ölürüz biz
yok, dokunduğun her yerim acıyor şimdi
gidemezsin ki, gidemezsin ki
biliyorum, deli gibi sevdin
ayrılalım artık, diyemezsin ki, diyemezsin ki
biliyorum deli gibi sevdin
ayrılalım artık, diyemezsin ki, diyemezsin ki
ayrılsak ölürüz biz
bir bedende bütünüz biz
ellerde ölürüz biz
ayrılsak ölürüz biz
bir bedende bütünüz biz
ellerde ölürüz biz
kapattım gözümü.
2009 eylülündeyim. aşığım, akılsızım ama görsen erkeğim, delikanlıyım, duvara yumruk atsam duvar ahh der! demez de desin isterim ben, diyeceğine inanırım.
onun beni seveceğine inandığım gibi, tüm engelleri aşacağıma inandığım gibi, hep birlikte olacağımıza inandığım gibi…
gözüm hala kapalı ekim ayındayım. portakal bahçesindeyim, bira almışım marmara gold, bir litrelik, yanında osmaniye fıstığı. bir kan portakalı ağacı vardı, isminin baş harfini kazımıştım… hayal ediyorum ve şükrediyorum karşıma çıkaran kadere. eylülde olduğundan daha aşığım ve daha ümit doluyum. hava serin, kafam çakır, yüreğim kıpır kıpır…
gözlerim kapalı kasım ayındayım. konuşmaya başlamışız, ergence her hareket cilve gibi geliyor. nasıl da seviyor beni diyorum gülerken karşımda, nasıl da aşık… kesin evleneceğiz.
çok dinledim o zamanlar bu şarkıyı, belki milyon kez. ne zaman dinlesem o güzel zamanlar gelir aklıma; acısıyla tatlısıyla.
öpüşüm gelir, saçlarına dolanan parmaklarım, terk edişi gelir, yarım bırakışı, yıkılışım…
sonrası mı ?
üniversiteye gittim sözlük, oradaki hatunları görünce aklım başımdan gitmiş valla unutmuşum hep.*. inan sözlük bi’ hatunlar vardı aklın çıkar. kusura bakmasın yani hayat boyu ona mı ağlayacaktım?
seneler sonra bir kafede bir gencin elinde gördüğümde beni zamanda yolculuğa çıkaran nesne. (bkz: zaman çarkı)*
belli ki görevini de gayet yerine getiriyordu.
genç adam sandalyeye şöööyle kaykılarak oturmuş, ağzını yaya yaya bir şeyler anlatıyordu suratında ciddiyetsiz bir ifade ile.
gözler hafif baygın, tavırlar dalga geçer gibiydi.
çarkın gerçekten işe yaradığını orada gözlerimle gördüm.
ayrıca canım çekti sözlük. metal bir stres çarkıydı ve böyle görünüşünden bile ağırlığı hissediliyordu. benim de olsun istedim. kıskandım. hatta belki de çocuğu komple kıskandım. ipimle kuşağım tavırlarını kıskandım bence.
yüreğimin kökünde çın çın ötüyor bu aralar şu dünyanın acımasızlığı. yeniden, kaygısız olduğum zamanlara ışınla beni stres çarkı.
yarım saat içinde 72 milletin çükünü görmenize neden olacak uygulama.
yani en azından 3-5 sene evvel öyleydi. şimdi ne durumda bilmiyorum.
hayır işin ilginç tarafı 25 tane arka araya gördüm ama bir kadın kişisine denk gelmedim.
adamlar pazarda tezgah açan satıcı gibi tezgah kurmuş malını sergiliyor, siz de next next diyerek tezgahları geziyorsunuz
yazarken ya da konuşurken kullanan insana dair bütün saygımı yitirmeme neden olan yanlış kullanım.
falan vardır! filan vardır!
ama felan???
felan diyen/yazan birinin kültürel anlamda alt tabaka olmama ihtimali yoktur.
hareketli ve bir o kadar keyifli neşet ertaş türküsü.
flörtöz halime ve yağız delikanlının aşk oyununu anlatıyor.
halime ciddi manada cilveli, işveli ve belli ki oldukça da girişken ve en önemlisi cesur!
sevgilisine abilerinin yanında bile gel gel yapabiliyor. hem kendi canını hem sevgisinin canını hiçe sayıyor. yakalansalar olacakları düşünmüyor mu sanıyorsunuz? salak mu bu halime? akılsız mı? ya da garip oğlan? adı gibi biliyor ikisi de; çay kenarında yakalansalar felaket şeyler olur…
ama…
amaaaaa….
aşk biraz da böyledir.
ateş bacayı sardı mı geri dönüşü yoktur.
vardı böyle halimeler, halen var.
halimeler ölmez, sadece şekil değiştirir.
melike şahin’in canın beni çekti şarkısını mesela halime yazmış olabilir. hatta olabilir değil direkt günümüz halimelerinden biri olan melike şahin yazmış…
ne diyor o şarkıda; yok öyle uzaktan, çapkın, inatçı gülüşler! yerse benle kuytuya gel.
ne garipler ne halimeler yüzünden ne kuytularda ne günahlara girmiştir.
aşka engel yok işte elli- yüz sene önce de böyleydi bin sene önce de günümüzde de…
allah her erkeğe aşk oyununu halimelerle oynamayı nasip etsin. başımız belaya girecekse de aşk için girsin.
halime kız çay aşağı gidiyo’
gaşıyınan gözü gel gel ediyo’ *
gardaşlaı yanı sıra gidiyo’
usul boylarına gurban oluyum
sallan da boylarına bakıyım
gerdana liraları takıyım
halime’nin çayda buldum izini
aldım yaşmağını öptüm yüzünü
güneş sandım gaşıyınan gözünü
usul boylarına gurban oluyum
sallan da boylarına bakıyım
gerdana liraları takıyım
evet yine aldık kâât kalemi not almaya geldik. yazın yazın ben dinliyorum.
annem bugün kahvemi bi’ isteksiz yaptı. sabah kahvelerimi annem yapar. ben uyanınca, sesli şekilde odayı terk eder tuvalete girerim, çıkarttığım sesleri duyan anacağım hemen kendisine ve bana birer kahve yapar, yanında da fındıklı kuş lokumlarından çıkartır.
bu bizim uzun yıllardır ritüelimiz son zamanlarda birkaç kez, fark etmedim uyandığını dur hemen kahvemizi yapayım, dedi ama ben üzerinde çok durmadım.
fakat bugün bi’ isteksizdi en hafif tabiriyle surat yapıyordu. kahveyi yapmadı önce, sonra kalktı böyle kaşığı cezveye sertçe vurdu falan. yanında da lokum falan hak getire.
anladım hemen bir sorun olduğunu.
sordum, önce yok falan dedi ama biliyorsunuz benim ne kadar ısrarcı olduğumu.
- anacım noldu, neye canın sıkkın?
+ hık mık yok mok…
-yav noldu söylesene bir keyifsizlik var sende…
+ yahu ne bileyim, yaşın geldi artık izdivaç mizdivaç??
-??
+ izdivaç?
-???
demem o ki bana yol göründü gönül dostları.
kriter neyim ne varsa öğretin bana üstüne bilgi yağdırın. anam artık evleneyim istiyor.
ben tam bir otlu köy peyniri olduğum ve üstüne de yengeç burcu olduğum için anam ne derse onu yaparım.
en az 3 adet tezene cüzdanı aldığıma yemin edebilirim. bu tezene cüzdanları 1 numaradan 10 numaraya - sertliğin ve kalınlığına göre değişir - kadar mızrap bulunan hedeler.
bunlardan evin bir yerlerinde 3 tane var ama bulamıyorum.
yoğurt kovalarının kapaklarından mızrap şeklinde kesip duvara sürterek incelttiğim yan sanayi mızraplar kullanıyorum sürekli.
bugün canıma tak etti. gittim aldım 3 tane minnoş mızrap.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.