albertine yazar profili

kendi ülkesinde istediği şekilde özgür, eşit ve öldürme korkusu olmadan yaşayabilmek. gece sokaktaysa arkasından bir geliyor mu diye adım sesi duymaya çalışmak yerine, son ses müzik dinleyebilmek. kıyafetlerini toplu taşıma kullanıp kullanmayacağını düşünüp buna göre filtrelemek zorunda kalmamak. sokakta doyasıya kahkaha atabilmek.

kendisinin öncelikle voleybol hakkındaki bilgisi dikkate alınmalı sonra yazdıkları okunmalıdır. boşa sinirlenmeye de beyfendiye hakketmediği ilgiyi vermeye de hiç gerek yok.

daha önce birçok kez başarısız olmaları, buna rağmen denemeye devam etmeleri.

hey houston! arkadaşlara yardımcı olalım lütfen.

lego, yaşıtlarım çocuklarına müslin alıyor (bu hafta öğrendim ilk defa cümle içinde kullanma şansı yakaladım bu kelimeyi çok da şey yapmayın :)) ben maaşımın yarısını bu meretlere yatırıyorum. en son görseldekini aldım, nasıl mutluyum anlatamam. çabucak tamamlanmasın diye paketini açmaya korkuyorum. varsa 5 yaşından sonra legoyu bırakmamış olanlar toplaşıp oynayalım *

kalan yüzde 24'e verdikleri cevabın nedeni de sorulmalıydı

hayvan olsaydı, bu kadar değişime kesinlikle bukalemun olurdu. insan olarak oyumu değişime olan bağlığından ötürü tuğçe kazaz'dan yana kullanıyorum.*

öncelikle roman sebze değildir, faydalarını düşünerek kendinizi okumaya zorluyorsanız yanlış romanı okuyorsunuz demektir. yine de faydalarını duymaya ihtiyacınız varsa, en büyük faydası sizi kendi gerçekliğinizden kurtarabilmesidir. kısa bir süreliğine de olsa kendi durağan yaşantınızdan, günlük dertlerinizden kurtulup bambaşka dünyalara gidebilirsiniz. dikkat edin, fazlası bağımlılık yapar.

hayaller, mutluluğu ve huzuru bir gün yakalayacak mıyım acaba düşüncesi. paralel verenler varsa, milyonda bir olasılıkla da olsa yaptığı seçimlerden mutlu bir albertine var mıdır?

amerika'nın ilk hazine bakanı alexander hamilton'ın hayat hikayesini anlatan müzikal. disney+ sayesinde malum ortamlara düştüğü için izleme fırsatı yakalayabildim. hakkında yapılan olumlu eleştirilerin hepsini hakkediyor. 2016 yılında 16 adaylık, en iyi müzikal da dahil olmak üzere 11 ödülle tony ödüllerine damgasını vurmuş, aynı yıl pulitzer drama ödülünün sahibi olmuştu.

lin-manuel miranda'nın 7 yılda yazdığı oyun, rap, r&b, pop, hip hop gibi çağdaş müzik türlerini kullanıyor. okuduğu hamilton biyografisinden ilham alan miranda oyun için yazdığı şarkılardan birisini beyaz saray'daki şovunda sahneliyor, ancak yaptığı stand up şovunun bir parçasını sanıldığı için ciddiye alınmıyor hatta herkes kahkahalara boğuluyor. link müzikal sahnelendikten sonra obama tüm ekibi beyaz saray'da ağırlayıp şakayla karışık o zaman anlaymadık güldük ama şimdi gülen kim minvalinde bir açılış konuşması yapıyor. link

müzikali yorumlamam gerekirse, şimdilerin üçüncü dünya ülkelerine "barış" götüren amerika'sının bir zamanlar kendi bağımsızlığı için savaşmış olmasını izlemek şaşırtıcıydı. sahnenin kullanımı muhteşemdi, müzikler muhteşemdi. günlerdir durmaksızın sountrack albümünü dinliyorum. müzikale yeni bir bakış açısı getirdiğini düşünüyorum. her kelimenin bir melodi içinde uyumlu olarak söylendiği, oyuncuların ritime uymak için bağlamdan kopuk kelimeler kullanarak zaman zaman bağırarak şarkı söylediği müzikallerden kesinlikle ayrılıyor. müzikali izlerken çıkarmak istediğim tek bir şarkı olmadı, sanki bir kelime dahi kafiye oluşturmak için yazılmamıştı.

hala izleme konusunda tereddütte olanlara müzikalin bir kaç şarkısını bırakıyorum alexander hamiltonmy shotwait for ıt

her küçük meseleyi takıp nefret söylemi haline getirmek de huy oldu ülkede. ekonominin geldiği son noktada, biraya para ayırabilmek bile bir zenginlik göstergesi. en azından fakir olmadıkları konusunda hem fikir olabilmeliyiz

"önümüze konan tek seçenek, öteki insanlar gibi olmak ya da öteki insanların olmamızı istediği gibi olmak."

"sanırım yalnızlığınızın gerçekten farkına vardığınızda çoğu zaman paniğe kapılırsınız. bundan kurtulmak için apar topar kaçar, gruplara -klüplere, derneklere, takımlara, kalıplara- sığınırsınız. birdenbire tıpatıp ötekiler gibi giyinmeye başlarsınız. aslında görünmez olmanın bir yoludur bu."

-her yerden çok uzakta, ursula k. le guin

yastığa kafamı koyduğum anda uyuyabiliyorum. oturduğum yerde gözüm açık uyuyabiliyorum, otobüs metrobüs gibi toplu taşıma araçlarında ayaktayken de düşmeden uyuyabiliyorum. düşününce süper güçten çok hastalık gibi geldi, pandemi bitince bir doktora görünsem iyi olur..

yerdeniz serisi

sabah erkenden çizgi film izlemek için uyanmak, merdivenlerde taso ütmek, kardeşle sıra bekleyerek atariden oyanan süper mario ve bir türlü o prensesi kurtaramamak.
--! spoiler !--

thank you mario!
but our princess is in another castle!

--! spoiler !--

jerome david salinger ile oturup sohbet etmeyi çok isterdim, kahve işin bahanesi. hatta keşke kendisi yakın arkadaşım olsaydı da canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim.*

bu durum dünya genelinde geçerliyse (bkz: bir gecede işsiz kaldım)

ertelemeyin, yapmayı planladığınız şeyi planlanan tarihte yapın, en azından aynı hafta içinde yapın.

tez danışmanınıza ulaşın, mail atın, mail atın gerekirse bir kez daha mail atın.

maymun iştahlı olmayın, proje taslağınızı oluşturduktan sonra her gördüğünüz yeni teknolojiye acaba mı demeyin.

aynı zamanda çalışıyorsanız, yüksek lisansınızın hobi olarak görüldüğünün farkında olun. akademide de olsanız bu durum değişmiyor, genelde akşam mesai sonu ve haftasonlarınızı kullanmanız gerekecektir.

sizinle aynı yaşta olan, yüksek lisans öğrencisinin hayatını sorgulayıp herşeyin anlamsız geldiğini farketmez üzerine işini ve yüksek lisansı bıraktığı "naif. süper." isimli kitabı okumayın. son paragrafım fazla spesifik olmuş olabilir, ama siz yine de tezinizi bitirene kadar okumayın.

yukarıda yazdıklarım tamamen kendi tecrübelerime dayanmaktadır. ve tezim hala bitmemiştir.

edit: hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu ve tezimi teslim ettim. neredeyse uykusuz geçen son iki ayı referans alarak şunu söyleyebilirim, yazdıklarımı uygulayabilirsiniz ama yaptıklarımı asla uygulamayın :))

341 ile ben de buradayım. yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.

wattpad kitapları demeyelim de wattpad metinleri diyelim.